Gasp Büro ekiplerinin, şüphelileri fabrika önüne pusu kurarak sabah işe gelirken yakaladıkları bildirildi. Şüpheliler karşılarında polisi görünce arabada inip kaçmak istedikleri, polisin kovalamaca sonucu yakalandıkları öğrenildi. Şüphelilerin aracında gasp ettikleri 6 telefon, 1 adet laptop 1 adet kuru sıkı tabanca ile 4 bıçak çıkarken evlerinde yapılan aramada ise yine gasp ettikleri öğrenilen 16 cep telefonu ve bir havalı tüfek bulundu.
BIÇAK DAYADILAR, BOŞ FABRİKAYA GÖTÜRÜNCE ÖLDÜRECEKLERİNİ ZANNETTİK
Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, tecavüz mağduru kadınlar M.E, K.A, E.A ve K.D. hastanede rapor alarak şüphelilerden şikayetçi oldu. Emniyette mağdur sıfatıyla ifadelerine başvurulan kadınlar dehşet gecesini şu ifadelerle anlattı:
“Akşam 23.30 sıralarında eve geldiler. Eve girer girmez evdeki erkek arkadaşımız Y.Y.’yi yere yatırıp darp ettiler. Polisi aramamıza fırsat vermeden boğazımıza bıçak dayadılar. Ardından sırayla tecavüz ettiler. Telefonlarımızı topladılar, sonra yine silah ve bıçak tehdidiyle bizi dışarı çıkartıp araca bindirdiler. Karanlıkta nereye götürüldüğümüzü bilmiyorduk. Sonra boş bir fabrikadan indirdiler. Fabrikanın içine götürdüklerinde öldüreceklerini düşündük. Burada alkol aldılar ardından tekrar defalarca tecavüz ettiler. Grup seks ve ters ilişkiye zorladılar. Sabaha karşı bizi baygın halde Kızılay’a attılar. Kendimize gelip, polise giderek şikayetçi olduk.”
ÇELİŞKİLİ İFADELER
Şüphelilerden Türk vatandaşı M.A. ise ifadesinde, “Kadınlara zorla tecavüz etmedik, 30 lira para verdik. Para karşılığında cinsel ilişkiye girdik” savunmasını yaptı. Suriye uyruklu N.E. ise “Tecavüz etmedik, parayı az buldular. İftira atıyorlar. Zaten hayat kadınları, kendileriyle para karşılığında birlikte olduk” dediği öğrenildi. Şüpheli 4 kişi gasp ve tecavüz olayını anlatırken de çelişkili ifadeler kullandılar. Birbirlerini suçlayan şüphelilerin olay gecesi sarhoş olduğu da belirlendi.
Cumhuriyet