1 Temmuz’da görülen ilk duruşmada, tutuklu yargılanan 22 sanıktan 10'u adli kontrol uygulamasıyla tahliye edilmişti. 12 tutuklu sanığın bulunduğu davada bugün savcılık esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi. Sanıklara son savunmaları için süre verildi.
İddianamenin hazırlanması 19 ay boyunca sürmesine rağmen dava sürecinin hızlı ilerlemesi dikkat çekti.
"Yargılamadan Paçayı Sıyırırlarsa Olacaklar Belli"
Dava sonrası basına konuşan Ayşe Ateş şunları kaydetti:
"Değerli basın mensupları, alelacele kapatılmak istenilen dosya bu süreçte siyasi cinayeti adli bir cinayet gibi göstermek için tüm imkanlarını kullanan bir güce karşı savaşıyoruz. Tarihin en kısa süren siyasi davası olarak tarihe geçecektir. Devletimiz arkamızda dursun, adil yargılamanın önü açılsın diyoruz. Bu siyasi cinayeti dile getiren gazetecilere tehditleri bol keseden savurmaya başladılar. Konjonktür müsait olduğunda fiili eylem yapacağız dediler. Bu yargılamadan paçayı sıyırırlarsa olacaklar gün gibi ortada değil mi? Ülkü Ocakları ve MHP içerisine sızmış aradığınız her bulgu bu dosyada.
'Şans Eseri Yaşıyoruz'
Bu dosyada karanlığın karıştığı şiddet eylemlerine ilişkin delil var. Herhangi birini kafaya taktıklarında emniyet içindeki uzantılarıyla devlete emanet ettiğimiz tüm bilgilerimize ulaşıyorlar. Sadece babası Sinan'ın arkadaşı olduğu için 8 yaşındaki bir çocuk hakkında, annesi hakkında bile bilgi topluyorlar. Bizler kadın cinayetinden bu kadar müzdarip iken sebebini bile sormadan ellerindeki bütün verileri iletiyorlar. Öldürecek mi diye sorgulamıyorlar. Şans eseri yaşıyoruz. Bu siyasi cinayet dosyası görmesi gereken herkesin baktığı bir yerde duruyor. Bakan gözler göremiyor. Artık adaletin tesis edilmesi gerektiğine inanan, artık siyasi cinayetlere dur demek isteyen tüm milletvekillerine sesleniyorum. Milletimizin adalete olan güveni sarsılmış, ortaya bir irade koymanızı bekliyoruz. Yargının üzerindeki siyasi baskı kaldırılmalı. Bu suça karışan kim varsa kanunların öngördüğü cezaları almalıdır."
"Mütalaanın Açıklanması 3 Dakika Sürmedi"
Dosyaya sundukları delillerin ve taleplerin hiçbirinin dikkate alınmadığını belirten Sinan Ateş'in avukatı şunları ekledi:
"19 ay süren bir soruşturma ve 19 gün içerisinde de karara çıkarılmak istenilen bir dosya var. Mütalaanın içeriği iddianameye uyumlu bir şekilde değerlendirmeyle ortaya çıktı. Delillerimiz ve taleplerimizin hiçbiri değerlendirilmedi. Bu cinayet 19 gün içerisinde karara bağlanmaya çalışılmakta. Türkiye'de en basit yaralama olayı bile seneler sürerken bunu hemen bitirmek istenen bir süreçle karşı karşıyayız. Aile başından beri adalete olan güvenlerini anlatmakta ama bizim artık güvenimiz sarsılıyor. Mütalaanın açıklanması 3 dakika bile sürmedi. Bir güç var, karanlık eller var. Biz bunlarla mücadele edeceğiz."
"Bunlar Katillerin Maşası"
Mahkeme sürecinden memnun olmadığını aktaran Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, "Katiller dışarıda, bunlar göstermelik tiyatro. Benim oğlumun öldürülme sebeplerini açıklayacaklar. Bunlar katillerin maşası. Benim oğlumu 2 sene boyunca takip ettiler. Bir mahkeme bu kadar kısa sürede biter mi? Hala benim gelinime yavrularını tehdit edecek kadar alçaklar. Bunlara değil, bunları azmettirenlere sesleniyorum. Korkmayın, yarın başka Sinanlar ölmesin. Bu dava kapanırsa çok Sinanlar ölecek. Bir oğlumu benden aldılar. Başka Sinanlar ölmesin, ne olur yanımızda olun" dedi.
"Sinema Oyunu Gibi İzledik Çıktık"
Son olarak konuşan abla Selma Ateş şunları kaydetti:
"19 boyunca hepiniz yanımızda oldunuz. Tam 2 dakika sürdü hakimin karar bağlaması, 2 dakika sürdü. Bizler içeridekileri değil, gerçek azmettiricileri istiyoruz. İsimlerini verdik ve hala isimlerinin dosyada yer almaması bunun siyasi bir dava olduğunu gösteriyor. Bugün Sinan Ateş ölür, yarın bir gazeteci, kadın, çocuk ölür. Hep birlikte bu karanlıktan aydınlığa çıkmazsak sonumuz belli. Bu ölümlerin tekrar tekrar yaşanmasını istemiyorsak birlikte olmak zorundayız. Türkiye hukuk devleti olduğunu göstermek zorunda. İçeride oynanan bir tiyatro. Sinema oyunu gibi izledik çıktık. 3 dakikada açıklandı. Bunun cevabını ve hesabını er ya da geç verecekler. Biz de kimseyle helalleşemiyoruz. Öldükleri gün biz zaten oradan bağıracağız helalleşmeyeceğiz diye. Türk yargısına güvenimizin kırılmasını istemiyoruz."
İddianameden
Tetikçi Eray Özyağcı, tetikçiyi Ankara’ya getiren özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbay ve Muratcan Çolak, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk, Ateş’in adresini Tolgahan Demirbaş’a gönderen Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, MHP’li avukat Serdar Öktem, eski MİT mensubu Çağlar Zorlu, cinayetin azmettiricisi oldukları iddia edilen Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş‘ın da aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenlendi.