AKP, kalesi olarak gördüğü onlarca, il ve ilçeyi CHP, DEM Parti ve Yeni Refah'a kaptırdı. Partinin oyları da önemli ölçüde geriledi.
CHP, MERKEZ PARTİ KONUMUNA GELİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi, 1974 seçimlerinden bu yana, bir başka ifade ile son 50 yıldır ilk kezaçık bir seçim zaferi elde etti.
Çok sayıda büyükşehir, il belediyesi ve ilçe belediyesini kazanırken oyunu da ciddi şekilde artırdı. İl genel seçimlerinde de oy patlaması yaptı. Bu sonuçlarla seçmen, CHP’yi artık bir sol partiden ziyade bir merkez partisi, bir kitle partisi konumuna taşıdı.
PEK ÇOK SİYASİ AKTÖR OYUN DIŞI KALACAK
CHP’nin ittifaksız girdiği seçimlerden bu denli güçlü bir başarıyla çıkması, muhalefetin diğer unsurlarına ihtiyaç duymadan politika geliştirmesine imkan verecek. Türkiye siyasetinde çok önemli sonuçlar doğuracak olan 31 Mart seçimleri, pek çok siyasi aktörü oyun dışına iterken yeni siyasi aktörlerin kalıcı olarak siyasete yön vermesini sağlayacak.
'ÖZEL, CHP'NİN İKİNCİ ECEVİT'İ'
CHP’nin yeni lideri Özgür Özel, girdiği ilk seçimde rüştünü ispatlayarak partiye damgasını vurma şansı elde etti. Bu yönüyle Özgür Özel’e CHP’nin ‘ikinci Ecevit’i’ demek yanlış olmaz. İstanbul’da büyük bir başarı elde eden Ekrem İmamoğlu ile Ankara’da rekor oy farkıyla kazanan Mansur Yavaş, artık Türk siyasetinin başat aktörleri.
BBC'nin İstanbul analizi: Muhalefet çöktü, İmamoğlu'nun işi zor
'YENİDEN REFAH, MİLLİ GÖRÜŞÜN TEMSİLCİSİ'
Yeniden Refah Partisi, Milli Görüş hareketinin temsilcisi olma gücünü eline alarak konumunu güçlendirdi. Fatih Erbakan, Türk siyasetindeki ağırlığını her geçen gün artıracaktır.
BAZI AKTÖRLER İÇİN YOLUN SONU
CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu dönemi geri dönülmez şekilde kapanacak. Zira Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin olası bir yerel seçim başarısızlığına karşı kurultayı toplamayı ve partinin başına geçmeyi planladığı biliniyordu. Bu seçenek bütünüyle devre dışı kaldı.
İYİ PARTİ AĞIR BİR KAYIP YAŞADI
Muhalefet cephesinde İYİ Parti büyük bir kayıp yaşadı. CHP ile olan işbirliğini bozup örtülü şekilde iktidar cephesine geçen Meral Akşener için yolun sonu görünüyor. Nitekim daha ilk dakikalarda İYİ Parti’nin önemli ismi Bilge Yılmaz genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ederek Akşener’e de istifa çağrısı yaptı. Akşener’in bu saatten sonra koltuğunu koruması epey güç.
Aynı şekilde MHP’nin de artık kilit konumunu koruduğu söylenemez. MHP’nin koşulsuz desteğine rağmen kaybeden AKP yönetimi, yarından itibaren Cumhur İttifakını sorgulayacaktır.
BU LİDERLERİN SİYASİ HAYATLARI SONA ERİYOR
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Lideri Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce için de siyasi hayatlarının finalini yaptıklarını söyleyebiliriz.
BÜYÜK BİR DİP DALGA ORTAYA ÇIKTI
Bu seçim sonuçlarını yalnızca yerel adaylarla açıklamak olası değil. Bazı örneklere bakarak dip dalganın büyüklüğünü görebiliriz. Örneğin 1950’den bu yana, asla kazanamaz denen Manisa ve Afyon’da CHP belediye başkanlıklarını kazandı. Aynı şekilde AKP, asla kaybetmez denilen Adıyaman’da seçimleri kaybederken hiç şans tanınmayan CHP ipi göğüsledi.
EKONOMİDEKİ TABLONUN SONUÇLARI
31 Mart seçimleri, AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimleriyle büyük benzerlik gösteriyor. 3 Kasım seçilerinde ekonomik kriz nedeniyle mevcut siyasi aktörleri tasfiye eden seçmen, bu sefer de AKP’ye kırmızı kart gösterdi. Bu sonuçta derin yoksulluk, hayat pahalılığı ve emeklinin durumu çok etkili oldu. Aynı şekilde yerelde derinden derine ve yüksek sesle dillendirilen yolsuzluk iddiaları ve AKP teşkilatlarındaki çekişmeler seçim hezimetini hazırladı.
Türkiye siyasetinin unutulmaz ismi Süleyman Demirel’in, “Boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur.” sözü, bu seçimde kendini gösterdi. Ekonomik krizle birlikte büyük geçim kaygısı yaşayan sağ seçmen, ideolojik kaygılarını bir kenara iterek iktidarın en büyük rakibi CHP’ye destek vermekte beis görmedi.
MEDYADA DA DEĞİŞİM OLABİLİR
Son söz olarak bu seçim sonuçları, AKP’den sermayeye, medyadan bürokrasiye pek çok alanda domino etkisiyle değişimi tetikleyecektir.