İngiliz Financial Times, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği tartışmasına geniş yer verdi.
Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'in, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımadan, üyelik müzakerelerine başlayamayacağı yönündeki açıklamasını mercek altına alan gazete, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, bu görüşü paylaştığı yolundaki haberler karşısında sessiz kaldığını yazıyor.
Türkiye ile müzakerelere 3 Ekim'de başlama kararının, tüm üye ülkeler tarafından onaylanması gerektiğine dikkat çeken Financial Times, Fransa'nın sürecin önünü tıkama ihtimalinden bahsediyor.
Haberde Chirac'ın daha önce, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile müzakerelere başlama sözünü tutması gerektiğini söylediği, ancak üyelik konusunda son kararı Fransız seçmenin vereceğinin de altını çizdiği hatırlatılıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI HEVESİ
Konuyu başyazısında da değerlendirmeye devam eden Financial Times, Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'i "siyasi fırsatçılık" ile suçluyor.
Gazete Villepin'in çıkışını, daha çok iç kamuoyuna oynayarak, cumhurbaşkanlığını Jacques Chirac'tan devralmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriyor.
Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasını yeni üyeleri de kapsayacak şekilde genişletirken, bunun Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelmediğini açıklamasına da destek veren Financial Times şöyle devam ediyor;
ÜÇ AŞAMALI DEVRE
"Bu mantıklı bir pozisyon. Birincisi, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine 3 Ekim'de başlama kararı aldığı Aralık zirvesinde, tüm üyeler tarafından benimsenen bir pozisyon bu.
İkincisi, geçen sene Birleşmiş Milletler çözüm planını Kıbrıslı Rumlar reddederken, Ankara, Kıbrıslı Türkleri bunu kabul etmeye ikna etti.
Üçüncüsü Ankara, Avrupa Birliği'nin yükümlülüklerini yerine getirmesini beklemekte son derece haklıdır. Bu nedenle, tam da müzakeler başlamak üzereyken, taşların yerinden oynatılmaması gerekir."
Financial Times bu noktada, biraz gerilere gidiyor ve Kıbrıs sorununun geldiği noktadan Avrupa Birliği'ni sorumlu tutuyor. Buna göre Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler'in çözüm çabalarının sonucunu beklemeden Kıbrıslı Rumları üyeliğe kabul etmekle büyük hata yaptı.
"Üstelik bu süreçte Erdoğan hükümeti, Türkiye'nin güçlü ordusunun, Kıbrıslı Türklerin uzlaşmaz tutumuna destek vermesini engellemek için tüm gücünü kullandı" diyen gazete, Avrupa Birliği'nin Rumların inadına boyun eğerek, sorunun çözümü konusunda tarihi bir fırsatı teptiğini savunuyor.
ASKERİ FORMÜL ARAYIŞI
Financial Times bundan sonra işlerin çok daha zor olacağını şu satırlarla dile getiriyor;
"Avrupa Birliği'nin iyi niyetli olmadığı inancı, Türkiye'de sağ kanadı giderek cesaretlendiriyor. Kıbrıs konusunda ısrar etmek, Türkiye'nin üyeliğine Almanya, Fransa ve Avusturya'nın muhalefetinin arttğı bir dönemde, Ankara için kötü sürprizler doğurabilir.
"Taviz vermesi durumunda ise, Erdoğan hükümeti ordu ile karşı karşıya gelecek ve düşecektir. Üstelik tüm bunlar, Ankara ile Washington'ın, Irak konusunda ve Türkiye'nin Suriye ve İran ile pragmatik ilişkileri nedeniyle zıtlaştığı bir döneme rastlıyor. "