Ağırbaşlı, YÖK'ün hazırladığı ''Türkiye'nin Yüksek Öğretim Stratejisi'' raporuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, bazı kesimlerin İmam Hatip Liselerinin yükselişini ve başarısını çekemediğini, bu yüzden önünü kesmeye çalıştığını öne sürdü.
Laikliği bazılarının yanlış algıladığını ve bu şekilde anlaşılmasını istediğini iddia eden Ağırbaşlı, laikliğin ateizm ya da din düşmanlığı olmadığını söyledi.
YÖK'ün raporunda kız öğrencilerin İHL'lerde okumamaları gerektiği izlenimi olduğunu öne süren Ağırbaşlı, ''Yıllarca muhafazakar ve dindar kesimleri kız çocuklarını okutmamakla, gericilikle suçlayanlar, şimdi de kız çocukların okumasını engellemeye çalışıyor. Kızlar okumak istiyor.
Bırakın okusunlar. Nerede istiyorlarsa orada eğitim alsınlar'' diye konuştu.
Ağırbaşlı, YÖK'ün raporuna yönelik eleştirilerinin ardından, İmam Hatip Liseleri (İHL) Mezunları ve Mensupları Derneği eski Başkanı İbrahim Solmaz'ın İHL dışındaki liselerle ilgili sözlerine değindi.
Solmaz'ın bununla ilgili basın toplantısı düzenlediğini ve ifadelerinin çarptırıldığını açıkladığını söyleyen Ağırbaşlı, ''Çarptırılıp çarptırılmadığını bilemem. Onun söyleyeceğini tahmin etmiyorum. O söylemiş mi söylememiş mi bilemem. Ben konuyu ele alacağım'' dedi.
İslam dininin insana, namusa ve aile yuvasına çok önem verdiğini ifade eden Ağırbaşlı, şunları kaydetti:
''İslam'a göre bir insanın ırzı ve namusu mukaddestir. Kimse kimsenin namusuna dil uzatamaz. İslam hukukunda bir kişi, zina yaparken birisi görse, kendisinden başka 3 şahit daha getiremezse gördüklerini deşifre edemez. Kişi, bu durumda iftira suçundan yargılanır. Toplumda dedikodu olmasın diye 4 şahit zorunluluğu bir yuvanın yıkılmaması, ırzın ve namusun korunması içindir.''
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
