- İşçi Partisi ve Ulusal Kanal’da yapılan aramalar sonrası götürülen bilgisayarlar ve bilgisayar CD’leri ile ilgili polis tutanaklarını gördüm. Eğer bütün tutanaklar böyleyse hukuken hiçbiri delil sayılamaz, mahkeme tarafından kaale alınmaz.
- Sebep?
- Gördüğüm tutanakta götürülen malzemeler şöyle ifade edilmiş; bir adet filanca marka bilgisayar, bir adet üstünde ispirto kalemle armagedon yazan beyaz CD, 6 adet falanca marka CD, üç adet üzerinde CDR yazan CD, vs. Hiçbir bilgisayar ve CD’nin etiket ismi, değiştirilmesi mümkün olmayan birim numarası ve dosya boyutu tutanaklara yazılmamış. Bu yazılmayınca o bilgisayar ve CD’lerin sanıklara ait olduğunu ispat edemezsiniz. Çünkü filanca marka bilgisayardan istediğiniz yerde istediğiniz kadar bulabilir... CD’leri kafanıza göre doldurduktan sonra da bunların filanca yerdeki aramada ele geçirdiğinizi, filanca şahsa ait olduğunu iddia edebilirsiniz. Sanıklar veya avukatları mahkemede “Bunlar bize ait değil” derse, aksini ispat edemezsiniz.
- Başka ne gibi hatalar var?
- El konulan evrak, bilgisayar kayıtları gibi delillerin incelenmesi amacıyla mühürleri açılırken sanık veya vekillerinin orada hazır bulunması gerekir. Bu da yapılmamış.
Ergenekoncular devlete değil hükümete karşı olmakla suçlanıyor.
Böyle bir suç tanımı doğarsa muhalefet partileri ve muhalif basını da hemen içeri atmak mümkün..
Haldun Ertem
ERGENEKON tarikat tipi örgütlenmeymiş. Klasik tarikat örgütlenmesinde olduğu gibi partisi, dernekleri, tarikat evleri, dershaneleri, şirketleri, gazeteleri, dergileri, altın madenleri, okulları, televizyonları da var mı acaba?
Gülhan Elmas
Silah arkadaşı
Deniz Baykal acı konuştu: - Sinan Aygün’e sahip çıktığı için TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu kutluyorum, dedi ve ricasını yansıttı... Acaba mümkünse diğer sanıklarla da biraz ilgilenebilir mi?
Diğer sanıklar derken kuşkusuz en başta Eruygur ve Tolon paşalardan söz ediyor.
Genelkurmay yetkililerini bir kenara bırakıyoruz.. Emekli subay ve gazi dernekleri, yargı sürecine müdahale anlamında değil ama bu üyelerine muamelede hukuki davranılmasını isteme adına, örneğin bir paşanın 23 saat sandalye üzerinde bekletilmesine karşı birkaç söz söyleyebilirlerdi. Sustular...
600 yıllık çıktı!
“Ergenekon 600 yıllık çıktı...” haberine gelen okur yorumları:
Kaan Balbay: Celali İsyanları’nın da bu Ergenekon’la ilgisinin olduğu kesin.
Taner Haznedaroğlu: Filmin adı: Bir Millet Uyanıyor, pardon bir millet bakın nasıl da uyutuluyor !
İpek Özcan: Koskoca Osmanlı yok oldu fakat bu örgüt ayakta kaldı ha.. Vay canına!..
Ege Akarsu: Ergenekonun köklerinin 600 yıllık olduğu söyleniyor. Ama hiç bir sadrazam ve padişahın ismi geçmiyor. İsmi geçenlerin ortak özelliği AKP yi eleştirenler ve Cumhuriyet mitinglerine destek verenler olması...
Can Gürcan: Hem 600 yıldır var deniyor, hem Kemalizmin ve Atatürkçülüğün arkasına sığınıyorlar deniyor. Bu nasıl iş?
Günlükler...
Ergenekon soruşturmasının en büyük sürprizi, aylardır uçurulan balonların aksine “Darbe günlükleri”nin iddianamede yer almaması oldu.
Bunun bir sebebi darbe iddialarının askeri mahkemelerin ilgi alanına girmesi olabilir.
Bir diğer sebebi; Günlükler doğru da olsa bunların çalıntı olması, dolayısıyla kanıt özelliği taşımamasıdır...
Günlükler gerçek olabilir mi? Bu konuda bir dergi haberi dışında belge yok.
E. Oramiral Özden Örnek, geçen yıl Nokta’nın yayını üzerine dergiye gönderdiği açıklamada:
“Tarafımdan tutulmuş yazılı günlük kesinlikle yoktur” diyor ve asılsız günlüklerin “ilk kez Utah’ta (ABD) bir Amerikan şirketinden IP internet hakkı satın alan ve kimliği meçhul kişiler” ce yayımlandığını söylüyor.
Muhtemelen birileri Oramiral Örnek’in günlük notlarını almış, kimi toplantıların zabıtlarını eklemiş, doğru bilgilerle maksatlı olanları harmanlayıp günlük imal etmiştir... Bu süreçte Deniz Kuvvetlerinden dışarı kimi bilgiler sızdırılmış olması da büyük ihtimaldir. CHP’li Onur Öymen soruyor:
“Deniz kuvvetlerinden dışarı başka bilgilerin sızmadığının kanıtı nedir? Ege ile ilgili hassas bilgilerin sızmadığını nasıl bileceğiz?
Dağlıca ile ilgili kimi ilgiler Genelkurmay’dan sızmıştı. Yüksek rütbeli komutanların konuşmaları sızıyor. Burada araştırılması ve ortaya çıkarılması çok önem taşıyan bir casusluk faaliyeti var? Kimlerdir bu faaliyeti yürütenler. Bunlara karşı ne gibi önlemler alınıyor?”
“Günlükler Özden Örnek’e ait mi, değil mi?” sorusundan daha önemli olan en kritik askeri sırların en iyi korunan mekanlardan dışarı çıkarılıyor olma ihtimalidir... Bunun üzerinde yeterince durulmuyor.
AçıkPencere/MelihAşık