Söz konusu teklifle, İdarenin 60 günde cevap verme süresini 30 güne iniyor.
Boşandığı eşe karşı işlenen suçlar ağırlaştırıcı neden sayılacak.
Bilişim suçları ile banka ve kredi kartlarına ilişkin suçlarda mağdurun oturduğu yer mahkemesi de yetkili olacak.
Tebligatlar, dosyada varsa tüm taraflara ayrıca telefon telgraf e-posta gibi yollarla da bildirilecek.
İfadesi alınmak amacıyla yakalan kişi mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde belirtilen tarihte ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakılması emredilebilecek. Kişi taahhüdünü yerine getirip yargı merciine gitmezse bin TL idari para cezası verilecek.
Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi; kuvvetli suç şüphesinin somut delile dayanmasına bağlı hale getiriliyor.
Tutuklama kararlarında Adli Kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren deliller somut olayda gösterilecek ve kararda yer alacak.
Konutunda evinde bulunmayı gerektiren Adli Kontrol uygulamasında konutta geçen iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak hesaplanacak.
Şüpheli veya sanığın Adli Kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç 4 ayda bir soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkemece karar verileceği hüküm altına alınıyor.
Adli Kontrol altında geçecek süre ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok 2 yıl olarak belirleniyor. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabiliyor.
Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren işlerde ise Adli Kontrol süresi en çok 3 yıl. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi de gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi de toplamda 3 yılı geçemeyecek.
Terör suçlarında ise bu uzatma süresi en çok 4 yıl olacak. Bu düzenlemede yer alan süreler çocuklar bakımında yarı oranında uygulanacak.
Teklife yeni bir madde eklenerek, Covid-19 salgını sebebiyle açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlülerin izinli sayılmalarına ilişkin süre 31 Temmuz'dan 30 Kasım 2021 tarihine kadar uzatılıyor.
Düzenlemeyle, 31 Temmuz'da sona erecek Covid-19 izni, salgının devam etmesi halinde, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında 2 ayı geçmemek üzere 2 kez daha uygulanabilecek. Böylelikle salgının sürmesi durumunda Covid-19 izin süresinin en fazla 30 Kasım 2021’e kadar uzatılabilmesi öngörülüyor.