Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,9435
EURO
36,9931
IMKB
9.774,000
ALTIN
3.260,390
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 10 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
TEFTİŞ KURULLARI NEDEN KAPATILIYOR'UN CEVABI!
TEFTİŞ KURULLARI NEDEN KAPATILIYOR UN CEVABI!
 
Kaçak ve sahte malın Türkiye ekonomisine verdiği zarar 6.6 milyar dolar olduğu açıklandı. Peki bu nasıl oluyor derseniz işte cevabı haberi sonuna kadar iyi okuyun bakın nasıl oluyor.
 
25.2.2008 - 00:05

Ekonomiye "sahte ürün" darbesi 
Tüketicilerin daha ucuz olması nedeniyle "sahte mal"ı tercihi nedeniyle Türkiye ekonomisinde önemli boyutta üretim ve vergi kaybı yaşandığı belirlendi.

Marka Koruma Grubu (MKG)'nun sahtecilik ve kayıt dışı üzerine yaptığı araştırma sonuçlarına göre, ürün alma sırasında tüketicilerin sadece yüzde 20'si öncelikle markaya dikkat ediyor. Tüketicilerin yüzde 31'i sahte ve kaçak malları işportadan alırken, orijinal ürünün pahalı olmasından dolayı sahte malı tercih edenlerin oranı ise yüzde 58'e ulaşıyor. Türkiye ekonomisinde toplam 11.9 milyar YTL'lik üretim kaybına neden olan sahtecilik, 6.6 milyar YTL vergi kaybı ve 60 bin kişilik de istihdam kaybına yol açıyor.

Türkiye'deki sahtecilik ve kaçak sorunuyla mücadele için 16 firmanın bir araya gelmesiyle oluşan MKG konuyla ilgili bilincin oluşması amacıyla “Sahte ve Kaçak Ticari Malların Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri” adlı bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçları bir basın toplantısı ile açıklandı. Araştırmayı hazırlayan Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cahit Güran sonuçları aktardı.

-“SAHTECİLİK, ÜLKE İMAJINI DA ZEDELİYOR”-

Güran, sahte ve kaçak malların tüketiciye kalitesiz ürün tüketimi, kaynak ve zaman israfı, sağlık problemleri, piyasaya ve markaya güven kaybı gibi maliyetlerinin olduğunu kaydederek, “Sahteciliğin devlete ve topluma maliyetleri ise, yasaların uygulama maliyetinin artması, vergi ve benzeri gelirlerde kayıplar, yeraltı ekonomisinin yaygınlaşması, kamu görevlilerinin etki altına alınma çabalarının ve yolsuzlukların artması, yatırımlar ve istihdamda ortaya çıkan kayıplar ile ülke imajı ve uluslararası ticaretin olumsuz etkilenmesi olarak sıralanabilir” diye konuştu. Güran, sahteciliğin hak sahiplerine maliyetinin ise, kâr ve satış hasılatında azalma, marka değerinin düşmesi, yenilikçi girişimlerin azalması ve piyasa dışı işlem maliyetlerinde artış olduğunu belirtti.

-“SAHTECİLİK, TOPLAM DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 5-7'SİNİ OLUŞTURUYOR”-

Dünyadaki sahtecilik hakkında bilgi veren Güran, sahteciliğin, OECD verilerine göre dünya toplam ticaretinin yüzde 5-7'sini oluşturduğunu aktardı. Güran, AB'de sahtecilikte, yıllık ortalama yüzde 100'lük bir artış olduğunun ifade edildiğini kaydederek, “AB gümrük kayıtlarına göre sahte malların en çok geldiği kaynak ülkeler, Çin, Tayland, Hong Kong ve Malezya olarak tespit ediliyor. WTO ve ICC sahte mallar ticaretindeki artışın genel olarak ticaretin artış hızından daha yüksek olduğunu ifade etmektedir” dedi.

-“TÜKETİCİLERİN YÜZDE 20'Sİ ÜRÜN ALIRKEN MARKAYA BAKIYOR”-

Güran, Türkiye'deki sahteciliği ele almak için yapılan Tüketici Algılama Anketi'ndeki amacın, tüketicilerin bakış açıları, sosyo-ekonomik özelliklerin etkisi ve sahteciliğin büyüklüğü hakkında bilgi edinmek olduğunu dile getirdi. Ankette ortaya çıkan ilk sonuca göre, tüketicilerin marka sadakatinin düşük olduğunu belirten Güran, tüketicilerin yüzde 41'inin malın kalitesini, 32'sinin fiyatını, 20'sinin markasını, 6'sının da orijinalliğini birinci derecede öncelikli olarak gördüğünü kaydetti.

-“ORJİNAL ÜRÜNÜN PAHALI OLMASI TÜKETİCİYİ SAHTE ÜRÜNE YÖNLENDİRİYOR”-

Tüketicilerin yüzde 31'inin sahte ve kaçak malları işportadan, yüzde 22'sinin semt pazarlarından, yüzde 16'sının da sosyete pazarlarından satın aldıkları yönünde görüş belirttiklerini söyleyen Güran, bu bulgular sonucunda sorunun kaynağında düzensiz piyasaların görüldüğünü vurguladı. Orijinal ürünün pahalı olması nedeniyle sahte mal tüketimine yöneldiğini söyleyenlerin yüzde 58 olduğunu bildiren Güran, 27'sinin sahte mallara erişimin kolay olmasından, 17'sinin ise sahte ile orijinal arasında fark olmadığını düşünerek sahte mala yöneldiği sonucunun ortaya çıktığını ve ekonomik nedenlerin sahte malların tercih edilmesine yol açtığını ifade etti.

-“TÜRK TÜKETİCİLERİN YÜZDE 19'U SAHTE MALLARI İHBAR ETMEKTEN YANA”-

Güran, sahteciliğin suç olduğu ve cezalandırılması gerektiği hakkında yeterli bilincin olmadığını dile getirerek, “Tüketicilerin yüzde 61'i sahtecilik cezalandırılmalı, yüzde 18'i cezalandırılmamalı, yüzde 20'si ise kararsızım şeklinde fikir beyan etmektedir. Ayrıca “Sahte malları ihbar eder misiniz?” sorusuna, tüketicilerin sadece yüzde 19'u olumlu cevap vermektedir. Tüketiciler, sahte ve kaçak mallar hakkında bilgi talep ediyor. Tüketicilerin yüzde 82'si sahtecilik konusunda bilgilendirilmediğini düşünüyor, yüzde 36'sı üretici ve satıcıların, yüzde 34'ü tüketici derneklerinin, yüzde 28'i de devlet kurumlarının tüketicileri bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyor” dedi.

-“SAHTECİLİĞİN YOL AÇTIĞI ÜRETİM KAYBI 11.6 MİLYAR YTL”-

Sahtecilik ve kaçakçılığın Türkiye'de ele alınan sektörlerde yarattığı vergi hariç üretim kaybının 2.6 milyar YTL, toplam ekonomi için de 11.9 milyar YTL olduğuna işaret eden Güran, vergi kaybının 6.6 milyar YTL, istihdam kaybının ise 60 bin kişi olarak görüldüğünü söyledi. Güran, yasaların yetersizliği, bürokratik süreç ve uygulamada karşılaşılan sorunlar, yüksek vergi oranları ve çok taraflı parçalı organizasyon yapısının sahteciliği arttırdığına dikkat çekerek, “Üretici-Gümrük İdaresi ve emniyet birimleri arasında entegre bir bilgi işlem sistemi kurulması, sahte-kaçak mal tespitlerinin gerçek zamanlı ve standart usullere dayalı olarak yapılması. Türkiye'nin ticari partneri olan ülkeler içerisinde sahte ve kaçak mal konusundaki ağırlığı bilinen Çin, Tayland gibi ülkelerden gelen ürünlerin gümrükleme sürecinde farklı bir izleme ve incelemeye tabi tutulması ve bu ülkelerden gelen malların yetişmiş personelin çalıştığı özel ihtisas gümrüklerinden ülkeye sokulması gibi önlemler alınmalıdır” dedi.

Ancak bunları sıralarken gümrüklerde olup bitenlerden habersizdi. Tüm gümrükyerde memurların değiştirileceğinden yapılan kaçakçılıkların daha kolay hale getirilmesi için teftiş kurullarının kaldırılmasından belkide haberi olmadığı için bahsetmedi ve normal bir ülkede yaşandığını sandı, Oysa Türkiye artık eski türkiye değil, kaçakçılık özendiriliyor ve daha büyük boyutlarda yapılması içinde teftiş kurulları tek tek kaldırılarak anayasal suç işleniyor ve buna da hiç bir allahın kulu dur demiyor. Yani suç göz göre işleniyor ve buna durdiyecek soruşturacak Savcılar bile ortada görünmüyor. Yani iş organize bir şekilde yürütülüyor.  Türkiye kokuşturuldu türkiye pis bir yere döndürüldü her taraf çete, her taraf uyuşturucu ticareti ve fuhuş yaptıranlarla doldu. Bunların içindeki kişilere baktığınızda bürokrasiden insanlarda gördükçe insanlar devlete olan güvenlerini yitirdiler.. Bakan'ın rüşveti bahşiş diye saydırmak istemesi tepki gelince geri çekilip yanlış anlaşıldı demesi kadar iğrenç bir yozlaşmışlık olabilir mi? Hatta bu tip insanlar bakan olabilir mi? O bile olduğuna göre  Türkiyede el birliğiyle tuzuda kokuttuk.

TEFTİŞ KURULLARI NİÇİN KAPATILIYOR SANIYORSUNUZ?

Şimdi de bu işlerin nasıl olduğuna bir bakalım nasıl oluyormuş ve malı kimler nasıl götürmek için ne tezgahlar hazırlanmış bilin .

Geçtiğimiz günlerde Teftiş kurullarının kapatılmasını öngören yasa değişikliklerinde ilk gerginlik Gümrük'te yaşandı. Gümrük Müsteşarı Zararsız'la Teftiş Kurulu Başkanı Demirağ, bürokratların yanında tartıştı..

Kamu yönetimi reformu kapsamında gündeme getirilen "teftiş kurullarının" kapatılması ve denetimin yeniden yapılandırılması operasyonunda ilk büyük patlama Gümrük Müsteşarlığı'nda yaşandı.

Gümrük Müsteşarı Emin Zararsız ile Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ bürokratların gözü önünde sert bir dille tartıştı. Müsteşarın toplantıdan çıkarmak istediği Demirağ, salonu terk etmedi ve "Yapılmak istenen düzenleme karanlık emelleri olanlara yarar" dedi.

TUTANAK TUTULDU
Müsteşar Zararsız, Gümrük Teşkilatı'nı yeniden düzenleyen tasarı taslağını kurum bürokratları ile değerlendirmek istedi. Taslakta, Rehberlik ve Denetim Genel Müdürlüğü kurulduğu, Gümrük Teftiş Kurulu'nun, Gümrük Kontrolörleri ile birleştirilip müfettişlerin denetçi veya uzman haline getirildiği, bazı kadroların şahsa bağlı kadro olarak değiştirildiği, yeni kadrolar açıldığı görüldü. Bu modele en sert tepkiyi Teftiş Kurulu Başkanı Demirağ gösterdi. Teftiş Kurulu'nun kapatılması tartışması, Zararsız ile Demirağ'ı karşı karşıya getirdi ve toplantı bir süre sonra seslerin hayli yükseldiği boyuta ulaştı. Sert geçen konuşmanın ardından, Teftiş Kurulu Başkanı Demirağ salondan ayrılırken Müsteşar Zararsız bir tutanak tuttu.
Teftiş kurullarının kapatılmasını öngören yasa değişikliklerinde ilk gerginlik Gümrük'te yaşandı. Gümrük Müsteşarı Zararsız'la Teftiş Kurulu Başkanı Demirağ, bürokratların yanında tartıştı..


"ANAYASAYA AYKIRI OLUR"
EDİNİLEN bilgilere göre Gümrük Müsteşarı Zararsız ile Teftiş Kurulu Başkanı Demirağ arasındaki tartışma şu şekilde gelişti:

* Demirağ: 150 yıllık geçmişi olan bir kurumu nasıl kapatırsınız?

* Zararsız: Lütfen susun!

* Demirağ: Başbakanlık'tan aldığınız talimatla mı bu tasarıyı hazırladınız?

* Zararsız: Hayır, ben hazırladım.

* Demirağ: Bu yaptığınız yanlış. Hükümet programında yolsuzlukla mücadele edilmesi öngörülürken teftiş kurulunu kapatmanız doğru değil.

* Zararsız: Konuşmayın, çıkın dışarı!

* Demirağ: Hayır, çıkmayacağım. 18 milyar dolarlık kaçakçılığı ortaya çıkaran bir kurumu kapatamazsınız. Bu düzenleme karanlık emelleri olanlara yarar.

* Zararsız: Ne biçim konuşuyorsunuz?

* Demirağ: 60 yaşındayım, 32 yıllık devlet memuruyum. Nasıl konuşacağımı bilirim.

* Zararsız: Lütfen çıkın!

* Demirağ: Size Anayasa'yı hatırlatıyor, yaptığınızın doğru olmadığını söylüyorum.

Yorum yok

sabah



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


“DİNGİL RIZA” 1.1 MİLYAR TL’LİK FATURAYA MAÇ İZLEMİŞ

THY'NİN HEDEFİ 2008 YILINDA 23 MİLYONDAN FAZLA YOLCU

TELEKOM'UN KAZIKLARINA KARŞI SABİTLERİNİZİ KAPATIN
»  TOKİ'DEN 212 YTL TAKSİTLE KONUT
»  POLATIN FIRILDAKLARI ELEKTRİK ÜRETECEK
»  POLATIN FIRILDAKLARI ELEKTRİK ÜRETECEK
»  İMF TÜRK İNSANINI ÖLDÜRME YASALARINI BEKLEDİĞİNİ BİLDİRDİ
»  TEKEL, 1 MİLYAR 720 MİLYON DOLAR'A AMERİCAN TOBACCO'NUN
»  CAVİT ÇAĞLAR'A TMSF ŞOKU
»  "TÜRKİYE İŞTE BÖYLE TALAN EDİLİYOR"
»  TOKİ'DEN KONUT ALANLARA CİDDİ UYARI
»  MOTORİN FİYATLARI 6 KURUŞ ZAMLANDI
»  TÜRK-İŞ'DEN "GENEL GREV" UYARISI
»  HYUNDAİ'DEN BİR İLK DAHA: 7 YIL, 150 BİN KM GARANTİ
»  'KEY' ÖDEMESİ ALACAKLAR DİKKAT !
»  PETROL FİYATLARINDA YENİ REKOR
»  MÜJDE BENZİNE ZAM GELDİ!
»  İŞTE AKP DÖNEMİNDE YILDIZI HIZLA PARLAYANLAR
»  ABDÜLLATİF ŞENER'DEN 'TEHLİKE GÖRÜLEMİYOR" UYARISI
»  "HÜKÜMET,HADİSLERİN ARKASINDA DEĞİL ÖNÜNDEN GİTMELİ"
»  TOKİ'YE BÜYÜK SUÇLAMA
»  TELEFON FATURALARINDA"GİZLİ ŞİŞME" OLDU
»  HYUNDAİ 130 BİN ARAÇ SATMAYI HEDEFLİYOR
»  AB BİZİ NASIL YAVAŞ YAVAŞ YUTUYOR!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.