Geçtiğimiz aylarda YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e yönelik suikast girişimi ile ilgili 6 kişi hakkında 'örgüt kurmak, örgüt üyesi olmak, adam öldürmeye teşebbüs etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından hapis cezası istemiyle dava açıldı. Suikast girişimini gerçekleştirmeye çalışan Nurallah İlgün ve işyerinden arkadaşı olduğu belirtilen Bülent Askeroğlu hakkında ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Terör ve Organize Suçlara bakmakla yükümlü Cumhuriyet Savcısı Hasan Görüşen tarafından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, TCK'nın 309. maddesinde yer alan cebir ve şiddet kullanarak devletin iç güvenliğini, kamu düzenini bozmak amacıyla şüpheli Nurullah İlgün'ün silahlı suç örgütü kurup yönettiği; diğer şüpheliler Bülent Askeroğlu, Muhammed Akman, Gülşen Kübranur Karaduman, Mehmet Akyürek ve Selami İrek'in ise örgütün üyesi oldukları ifade edildi. Şüpheli İlgün, Askeroğlu ve Karaduman'ın hemşeri oldukları belirtilen iddianamede İlgün'ün 2006 yılı Eylül ayında Karaduman'ı çalışması için Niğde'den İstanbul'a getirdiği ve kendi adına bir ev tutarak bu eve yerleştirdiği ifade edildi. Karaduman'ın çeşitli gazinolarda şarkı söylediği ve İlgün ile Gülşen'in bazen aynı evde kaldıkları belirtilen iddianamede, İlgün'ün diğer şüpheli Askeroğlu ile özel güvenlik şirketinde birlikte çalıştıkları kaydedildi. Olay tarihinden yaklaşık 1.5 ay kadar önce İlgün'ün Karaduman ile birlikte evde oturduğu sırada Ogün Samast'ın Hrant Dink'i öldürmesinden sonra ulusal televizyonlarda bu olayın haber verilmesi üzerine İlgün'ün Karaduman'a, 'Bak çocuk meşhur oldu. Geleceği parlak. Cezaevinden çıktıktan sonra sözü geçer. Bende YÖK Başkanı'nı vuracağım' dediği belirtilen iddianamede, bu şekilde İlgün'ün YÖK Başkanı Teziç'e karşı saldırı gerçekleştirmeyi planladığı ifade edildi. İlgün'ün bu durumu şüpheli asker oğluna söyleyerek silah temin etmesini istediği, şahsın da diğer şüpheli Akman'dan ruhsatsız silah temin ederek İlgün'e teslim ettiği kaydedildi.
İddianamede, şüphelilerin soruşturma kapsamında verdiği ifadeler de yer aldı. İddianamede şüphelilerden Selami İrek yaptığı savunmasında, İlgün'ün Ankara'da olaylar yapacağını kendisine söylediğini, kendisinin de İlgün'ün kız arkadaşı Gülşen Karaduman'ı duygusal havaya sokmak için bunu yaptığını düşündüğünü belirttiği kaydedildi.
İddianamede, diğer şüpheli ve İlgün'ün kız arkadaşı olduğu iddia edilen şüpheli Gülşen Kübranur Karaduman'ın savunmasında ise, İlgün'ün Ogün Samast'ın Hrant Dink'i öldürmesinden sonra 'Bak çocuk meşhur oldu. Geleceği parlak. Cezaevinden çıktıktan sonra sözü geçer. Ben de YÖK Başkanı'nı vuracağım. Meşhur olacağım' dediği 25 Nisan 2007 günü İlgün'ün Ankara'dan kendisini arayarak 'televizyonu aç, bak' dediğini ve olayı bu şekilde öğrendiğini kendisinin olayla bir ilgisinin bulunmadığını belirttiği ifade edildi. İddianamede, sanık Nurullah İlgün hakkında TCK'nın 309. maddesinde yer alan 'Devletin iç güvenliğini ve kamu düzenini bozmak amacıyla anayasayı ihlal suçundan' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İlgün hakkında ayrıca, 'Silahla örgüt kurmak ve yönetmek, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, kamu görevlisinin görevinin yapmasını engelleme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından 38.5 yıla kadar ağır hapis cezası talep edildi. Sanık Bülent Askeroğlu hakkında ise yine TCK'nın 309. madde uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası stenirken, 'silahlı örgüt üyesi olmak, adam öldürmeye teşebbüs, uhsatsız silah bulundurmak' suçlarından ayrıca 33 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, sanık Akman hakkında 'silahlı örgüt üyesi olmak ve ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından 13 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, diğer sanıklar İrek, Akyürek ve Karaduman hakkında ise 'silahlı örgüt üyesi olmak' suçundan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede ayrıca tüm sanıkların 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na Muhalefet suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.