Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak “Silivri’de yapılan duruşmalarda halkın bilgi edinme hakkının hukuksuz bir biçimde engellendiğine” dikkat çekti. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:

“Türkiye’de basın özgürlüğü üzerindeki baskılar her geçen gün ağırlaşarak devam ediyor. Düzenli olarak izlediğimiz tutuklu gazetecilerin davasında basın özgürlüğünün hukuksuz bir biçimde engellendiğini görüyoruz. Gazetecilerin basın kartlarını göstermelerine rağmen Silivri’de mahkeme salonuna girememesi, gazetecilere ayrılan yerlerin boş tutulması, girebilen gazetecilerin de izleyicilerin arasına oturtulması bu baskıların açık bir örneğidir. Adalet Bakanlığı’nı ve hakimleri halkın gerçekleri öğrenme hakkına ve basın özgürlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz. Şeffaflık demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır.

Tutukluluk süreleri 5-6 yılı bulan meslektaşlarımızın davalarını izleyip kamuoyunu rahatça bilgilendirme hakkının bile engellenmesi Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından daha uzun bir süre ayıplı ülke olmaya devam edeceğini gösteriyor. İktidarı ve Meclis’i Türkiye’yi bu ayıptan çıkarmaya çağırıyoruz.”

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının görülmesine Silivri Cezaevi'ndeki Duruşma Salonu'nunda devam edildi. Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, Türkiye Gazeteciler SendikasıBaşkanı Ercan İpekçi, Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem başkanlığınıyürüten Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi avukat Turgut Kazan, Basın Konseyi Genel Sekreteri Kaan Karcılıoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyeleri Hasan Ercan , Şenol Konukçu ve Bilal Öztürk'ün bulunduğu bir heyet de izledi. Duruşma salonunda ayrıca aralarında Muharrem İnce, Mahmut Tanal, Kamer Genç, Nur Serter ve Umut Oran'ın bulunduğu 50'ye yakın CHP milletvekili de hazır bulundu.

BİNLERCE KİŞİ GELDİ

Ergenekon davasında yargılanan sanıkları desteklemek için binlerce kişi Silivri'ye akın etti. Erken saatlerden itibaren duruşma salonun bulunduğu Silivri Cezaevi önüne akın eden kalabalık, 3 sıra halinde oluşturulan demir bariyerleri yıktı. Bunun üzerine jandarma ve polis, gruplara tazyikli su ve gazla müdahale etti. Biber gazından sadece dışarıda bulunanlar değil, mahkeme salonundaki izleyiciler ve sanıklar dahi etkilendi.

BASIN MENSUPLARI İZLEYİCİ BÖLÜMÜNDE!

Dışarıda büyük gerginlik ve arbedenin yaşandığı sıralarda Silivri’deki duruşma salonunun içinde de manzara çok farklı değildi. Duruşma salonunda daha önce basın mensuplarının ve milletvekillerinin oturduğu bölüm boş bırakılırken, bazı basın mensupları ve milletvekilleri izleyici koltuklarına alındı. İçeri girebilen basın mensupları duruşmayı izleyiciler arasında duruşmayı takip etmek zorunda kaldı. İçerdekinden çok daha fazla sayıda gazeteci ve basın meslek örgütü temsilcileri ise dışarıda kaldı. Jandarmalarla uzun süre sert tartışmalar yaşayan gazeteciler, basın özgürlüğünün de hukuksuz bir şekilde engellendiğine dikkat çektiler. Başlangıçta 'İçeride yer yok', 'Salon doldu', 'Mahkeme Başkanı kimseyi ayakta istemiyor' gibi gerekçeler öne süren jandarmalar, CHP milletvekillerinin girişimi üzerine yumuşamış gibi göründü ancak bu kez de 'Giriş kartı kalmadı' diyerek gazetecilerin içeri girmesini engelledi. Kapıda bekletilenler sadece gazeteciler değildi. Savunma avukatları da tıpkı gazetecilerin yaşadığı engellemeler nedeniyle görevlilerle uzun süre kapıda tartıştı. Avukatların içeri alınmasının ardından, gazeteciler de yaklaşık 3 saatlik sözlü münakaşa, gergin bekleyiş ve itiş -kakışın ardından içeri ancak girebildi. 

ÇOK SAYIDA MASA BOŞTU

Gazeteciler, içeri girdiklerinde büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü daha önce milletvekilleri ile yan yana oturdukları basın bölümü jandarmalar tarafından önü kesilerek tamamen boş tutulmuştu. Masalı bölüme geçemedikleri için not tutmakta güçlük çeken basın mensuplarına gerekçe olarak Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin duruşmaya çok sayıda avukat katılmasının beklenmesi nedeniyle bu alana da sanık avukatlarının alınacağını belirttiği iletildi.

BİBER GAZI DURUŞMA SALONUNDAKİLERİ DE ETKİLEDİ

Bu arada cezaevi önünde sıkılan gaz, rüzgarın da etkisiyle duruşma salonunun içine kadar girdi. Aralarında avukatların ve sanık yakınlarının da olduğu bazı kişiler fenalaştı.

Daha sonra duruşma salonunun bulunduğu binanın giriş kapısında bağıran insanlar ve tartışma sesleri yükseldi. Bu tartışmanın da bazı avukatların ve gazetecilerin duruşma salonuna alınmaması nedeniyle yaşandığı anlaşıldı. Tartışma uzun süre devam etti. Avukatların, kendilerine engel olan jandarma görevlilerine bağırarak tepki gösterdikleri gözlendi