Sözcü yazarı Saygı Öztürk, TOGO kuleleriyle ilgili mahkeme kararının ardından sürecin nasıl işleyeceğini yazdı.
Öztürk'ün bugünkü yazısı şöyle:
Eski Milletvekili ve eski Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün, ODTÜ karşısında yaptırdığı 27'şer katlı TOGO Kuleleri imar planını, Danıştay'ın iptal etmesiyle yeni bir süreç başlıyor. İddia, 20 bin metrelik inşaat yapılması gerekirken, bunun 120 bin metrekareye çıkarıldığıdır.
TOGO Kulelerini yaptıran Sinan Aygün, “İnşaatı yaparken belediye defalarca denetim yaptı. Biz de devletin verdiği plana uygun olarak inşaatımızı yaptık. Mansur Bey binaların değerinin 500 milyon dolar olduğunu söyledi. 100 milyon dolar versinler, kuleleri belediyeye bırakayım. Ayrıca beş ayrı bilirkişiye tespit yaptırdım 840 trilyon lira değer biçildi. Tazminat davası açtığımda bunun daha fazlasını alırım” görüşünde.
AVUKATLARI AYNI MI?
Aygün, “Biz plana göre inşaatı sürdürdük. Çevre Bakanlığı 9 kez denetledi. Bir santim bile fazlam yok. Kuleleri yıkacaklarmış. Evet, bedelini öderlerse yıkabilirler. Kulelerde yaptıklarımızdan 93'ünü sattım, tapu dağıttım, elimde 80 tapu kaldı. Bunları yaparken niçin bana kimse ‘dur' demedi. Proje ve ruhsat dahilinde kim denetleyecekse denetlesin” diyor.
Belediye yetkilileri ise ortada mahkeme kararları olmasına rağmen inşaatın sürdürüldüğünü belirtiyor, hem belediyenin hem de Sinan Aygün'ün avukatının aynı kişi olduğunu belirtiyorlar. Aygün, o avukatın sadece bir dilekçe yazdığını anlatıyor. O avukat, aynı zamanda Melih Gökçek'in de avukatı. Belediye yetkilileri, “Mahkeme kararlarının kendilerinden gizlendiği” iddiasında.
Konuyu biraz açalım: TOGO Kuleleri'yle ilgili temel dava plandı. Plan iptaline yapılan itirazlar Danıştay kararıyla belediye lehine bitti ve “Bu plan, buraya uygun değil” denildi. Plan iptal olunca binanın dayanağı çöktü.
ZOR DÖNEM
Aygün, “Ben bu kuleleri vaktiyle onaylanmış plana göre yaptım. Zararım var” diyecektir. Belediye, “Mahkeme kararı ilk geldiğinde senin inşaatın yüzde 30 seviyesindeydi. İnşaatı yürütmemen gerekiyordu” iddiasını gündeme getirecektir. Mahkeme kararı yalnız belediyeyi değil, Sinan Aygün'ü de bağlar. Dolayısıyla yeniden davalık duruma gelinecek.
Bu durumda TOGO Kuleleri'nde hiçbir şey yapılamayacak. Daha önce yıkım kararı alınmış ve plan davası sonuçlanana kadar yürütmesi durdurulmuştu. Ana dava sonuçlandığına göre Danıştay kararı yürütmeyi durduran mahkemeye gönderilecek. Yani, Aygün için zor bir dönem başlıyor.
“Gökçek beni tehdit etti”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, başkanlıktan istifa ettirilen Melih Gökçek dönemiyle ilgili 60'ın üzerinde dosyayı yargıya intikal ettirdi. Gökçek de karşı hamleyle televizyonda Mansur Yavaş'ın iddialarına cevap verdi. Yavaş'ın, Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunduğunu geçen cuma günü bu köşenin okurlarına duyurmuştum.
Savcılık, sahte fatura düzenlemekle suçlanan Ödemiş'te bulunan fidancılık sahipleri Ogün ve Serkan Yoldaş'ın ifadelerine başvurdu. Melih Gökçek'in iddia ettiği gibi bazı bitki türleriyle ilgili fiyatları alan müfettiş değil, bilirkişiler olduğu anlaşıldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden gelen 4 kişilik bilirkişi heyeti, ellerindeki listede olan ürünlerin alım- satımını yaptıklarını belirtti, sattıkları ürünlerle ilgili fatura fotokopilerini istek üzerine verdi. Eksik olan bitkililer de faturaya eklendi, “Aslı gibidir” yazıldı, kaşelendi ve bilirkişi heyetine verildi.
GÖKÇEK TELEFON ETTİ
Melih Gökçek, faturayı kesen firma sahiplerinden Ogün Yoldaş'ı telefonla aradı. Gerisini Ogun Yoldaş'ın ifadesinden öğreniyoruz:
“Melih Gökçek, beni aradı, faturalardaki yazıları müfettişlerin mi yazdığını sordu. Kendimin yazdığını söyledim. Bunun üzerine Gökçek, ‘Seni 10-15 yılla yargılatacağım. Sahte fatura suçtur' şeklinde ifadeler kullandı. Beni tehdit etti. Daha sonradan da görüşmeyi bitirdik, bir daha da bir görüşme olmadı. Sahte fatura düzenlemek ya da evrakları değiştirmek gibi bir faaliyetimiz olamaz. Tamamen bilirkişinin talebi üzerine faturaların fotokopisini yazdığımız bilgi notları eski Büyükşehir Belediyesi tarafından sahte fatura gibi düşünülerek televizyonlardan iddia edildi. Ben kendisinden de bizim firmamızın itibarını zedelediği için şikayetçiyim.”
SATIŞIMIZ OLMADI
“Bizim firmamız bu güne kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne herhangi bir satış yapmamıştır. Bize gelen bilirkişi heyeti mukayese yapabilmek için bizden 2015-2017 yılları arası kendi ellerindeki çiçekleri satış fiyatlarının faturalarını istemelerinden ibarettir. Bunun dışında benim Büyükşehir Belediyesi ile ticari bir işim olmamıştır.”
Gökçek'in, iddialara karşı cevabını sordum, “Adam sahtecilik yaptığını ağzıyla itiraf ediyor” savını sürdürüyor, “Sahte faturanın cezasını bilirim. Onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağım” diyor.