Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Etlik Sağlık Kampusu’nun inşaatının durdurulması ile ilgili, “yeniden yasal düzenleme yapacağız” açıklamasının ardından apar topar Meclis’ten geçen torba yasada gerekçesine yer verilen “Sağlık Bakanlığı’nın kamuya ait arazide yapılan hastanede kiracı olmasını sağlayan ‘üst hakkı sözleşmesi’”ne ilişkin maddenin kanun metninde unutulduğu iddia edildi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, yapılan hatayı”utanç verici” olarak niteledi.
Erdoğan, şubatta Sincan-Batıkent metro hattının açılışında TTB’nin başvurusu sonucu Etlik Entegre Sağlık Kampusu’nun inşaatının durdurulmasıyla ilgili “Bunlarla uğraşmaktan maalesef yolumuza devam etmekte engelleniyoruz. Yeniden bir yasal düzenleme yapacağız” dedi. Erdoğan’ın açıklamasının ardından “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne apar topar kampus hastanelerle ilgili iki madde eklendi. Yapılacak düzenlemenin gerekçesinde Sağlık Bakanı’na kamu özel ortaklığı sözleşmelerinde dilediği değişiklikleri yapma yetkisi verilmesi ve yargı kararlarıyla yürütmesi durdurulan projelerin ihalelerinin iptalinin engellenmesi öngörüldü. Aynı yasayla, “hazırlanan projelerin olmazsa olmaz şartlarından birisi olan bağımsız ve sürekli üst hakkı konusunda yeni bir emredici düzenleme getirilmesi” de amaçlandı.

Gerekçesi yazıldı

Söz konusu iki maddelik değişiklik 1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın söz konusu torba yasada skandal bir hataya imza attığı ortaya çıktı. Hazırlığı yapılan ve gerekçesi yazılan, “Sağlık Bakanlığı’nın kamuya ait arazide yapılan hastanede kiracı olmasını sağlayan ‘üst hakkı sözleşmesi’”ne ilişkin maddenin kanun metnine konulmasının unutulduğu ortaya çıktı. Üst hakkı sözleşmesine ilişkin düzenleme, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde sözleşmede belirlenecek bedel karşılığında tesis yaptırabilmesinin önünü açıyordu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Beyazıt İlhan konuyla ilgili olarak Milliyet’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Bu teknik bir mesele. Sağlık Bakanlığı’nın kamu arazisinde yapılacak hastanede 25 yıl boyunca kiracı olabilmesi için üst haklarını bu şirketlere devretmesi gerekiyor. Bu bugüne kadar uygulamada vardı ancak anladığımız kadarıyla şirketler ‘üst hakkı’ konusunu yasal güvence altına almak istemişler ve bakanlığa baskı yapmışlar. Ancak yasa rüzgar hızıyla geçince teknik bir hataya düşülmüş. Yasa maddesi unutulmuş. Büyük ihtimal unutulan bu maddeyi başka bir torba yasa içine yeniden koyacaklardır. Performansa dayalı hızlı çalışma sistemi yasama üyelerinin de yasamanın da niteliğini tehlikeye düşürmüştür. Bu olay, Türkiye’de yasa çıkarma işleminin ne kadar ciddiyetsiz yapıldığını gösteriyor. Gerçekten utanç verici. Başbakan birşey söylüyor, ertesi gün istediği düzenlemeler bir torbaya dolduruluyor. Sağlık Bakanı’na olağanüstü yetkiler veriliyor. Kamu zararının önü açılıyor.” (Milliyet)