Hükmün açıklanması geri bırakılırken, Türk, 5 yıl boyunca denetime tabi olacak. Aydın Doğan’ın avukatları, 120 bine yakın takipçisi bulunan ve ‘Mihriban Merent’ rumuzunu kullanan Türk’ün hakaret ve iftira amaçlı tweet’lerini savcılığa bildirdi. Türk’ün attığı bazı tweet’ler için erişimin engellenmesi kararı çıktı. Aydın Doğan’ın avukatları paylaşımlara devam eden Türk hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu ve Türk’ün herkese açık alanda, müvekkillerine yönelik hakaret ve iftira suçu işlediğini vurguladı. Soruşturma sonunda Türk’e ‘hakaret’ davası açıldı. İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın karar duruşması 8 Aralık’ta yapıldı.
‘HACK’LENDİM’ İDDİASI
Duruşmaya Aydın Doğan’ın avukatlarının yanı sıra Türk ve avukatı katıldı. Türk, hesabının hack’lendiğini öne sürdü ve “Yaptığım iş itibariyle ve sahip olduğum düşünce bağlamında ifade özgürlüğünü kullanarak müdahili (Aydın Doğan) eleştirdim, eleştiriyorum, eleştireceğim. İddia edildiği şekilde hakaretamiz bir söz söylemedim. Dava konusu paylaşımlar hesabım hack’lenenerek oluşturulmuştur” dedi. Türk’ün tanık olarak dinlettiği iki kişi benzer yönde ifade verdi.
ADLİ PARA CEZASI
Ancak mahkeme, suçun işlendiğinin sabit olduğunu belirterek Türk’ü 109 gün adli para cezasına çarptırdı. Bu tutar günlüğü 20 TL’den 1180 TL olarak hesaplandı. Dava masraflarını da Türk ödeyecek. Daha önce bir mahkûmiyet kararı olmaması nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakıldı. Buna göre Türk, 5 yıl denetime tabi olacak. Türk’ün bu süre içinde ceza almaması gerekiyor.
HESAP SAHİBİ BULUNABİLİR
Aydın Doğan’ın avukatı Mehmet Ali Köksal, kararın önemine işaret etti ve şöyle dedi: “Davayla ‘anonim’ ya da troll hesapların, Twitter’dan bilgi gelmese bile bulunabileceği ve anonimliğin arkasına saklanarak kişi veya kurumlara hakaret hakkını kendinde görenlerin cezalandırılabileceği ortaya çıkmış oldu. Hukukun bir denge aracı olduğunu, ‘düşünce, ifade özgürlüğü’ ya da ‘basın özgürlüğü’ ile ‘kişinin kişiliğinin korunması’ arasında bir denge gözeteceğini unutmamak gerekir.”