A muhabiri Hibe Zekeriya ve TRT muhabiri Metin Turan'ın gözaltına alındığı ve Tora Cezaevi'ne nakledildikleri bildirildi
Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği yetkilileri, camii içine giren polisin gözetim altında tuttuğu insanlar arasında Metin Turan ile Anadolu Ajansı muhabirinin televizyonda görüldüğünü Ankara’ya bildirdi. Kahire Büyükelçiliği iki gazeteciyle ilgili resmi bilgi almak için Mısır makamlarıyla temasa geçti. Ancak iki haberci gözaltına alındı.
Mısır’da Ramses Meydanı’nda güvenlik kuvvetlerinin yaptığı katliamdan kaçarak El Feth Camisi’ne sığınan göstericilere yönelik askeri operasyon gerçekleştiren Mısır güvenlik kuvvetleri camiye girdi. yaklaşık 400 kişinin mahsur kaldığı camiye yerel saat ile 14:00’da (TSİ 15:00) camiye gaz bombaları atarak müdahale etti.
Camiye giren Mısır askerleri içerden çıkarttıkları çok sayıdaki göstericiyi tutukladı. Ordunun operasyonu sırasında El Feth Camisi içerisinde bulunanlardan çığlıklar yükselirken, dışarı çıkarılan bazı protestocular "Baltacı" adı verilen suç gruplarının saldırısına uğradı. Mısır devlet televizyonu caminin minaresinden güvenlik kuvvetlerine ateş açıldığını iddia ederken, operasyon sırasına bazı güvenlik kuvvetlerinin camiye ve havaya ateş açtıkları gözlendi.
TRT'DEN ACİL ÇAĞRI
TRT: "Mısır'da sivil halkın yanı sıra gazetecilerin öldürüldüğünü göz önüne alarak, TRT Kahire muhabirinin durumu hakkında bilgi alınabilmesi için uluslararası medyaya ortak girişim başlatılması çağrısında bulunuyoruz"
TRT, Mısır'da sivil halkın yanı sıra gazetecilerin öldürüldüğünü göz önüne alarak, TRT Kahire muhabirinin durumu hakkında bilgi alınabilmesi için uluslararası medyaya ortak girişim başlatılması çağrısında bulundu.
TRT'den yapılan açıklamada, Kahire'nin Ramses Meydanı'ndaki El Fetih Camisi'nde, haber almak için bulunan TRT Kahire muhabiri Metin Turan'ın da yer aldığı yaklaşık 500 kişilik grubun camiye sığınması üzerine, Mısır güvenlik güçlerinin bu alanı 18 saat kuşatma altında tuttuğu bildirildi.
El Fetih Camisi'ne gaz bombaları ile müdahale edildikten sonra kuşatmanın kaldırılmış olmasına rağmen TRT muhabirinden henüz haber alınamadığına dikkati çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu durum ülkemizde büyük endişeyle karşılanmaktadır. Geçtiğimiz dönemde Türkiye'deki gelişmeler hakkında kapsamlı haber yapan uluslararası medyanın, demokratik değerlerin tarihi boyutta ağır darbeler aldığı Mısır'daki gelişmeleri duyurmada yetersiz kaldığını ve bireyin doğuştan kazandığı 'yaşama hakkı'nı çiğneyen mevcut duruma ilişkin yeterince haber yapmamış olduğunu üzülerek izlemekteyiz. Demokratik ilkeleri kılavuz edindiğini belirten çeşitli uluslararası platformların, mesleki etiğin temel gereği olan 'şeffaflık' ve 'tarafsızlık' ilkelerine uymaları beklenmektedir. Olağanüstü hallerin hızlı, eksiksiz ve kamu sorumluluğu gözetilerek aktarılabildiği küresel çağda, uluslararası medyanın meslektaşlarının durumuna karşı duyarsız kalmış olduğunu üzülerek görüyoruz. Bölgede sivil halkın yanı sıra gazetecilerin öldürüldüğünü göz önüne alarak TRT Kahire muhabirinin durumu hakkında bilgi alınabilmesi için uluslararası medyaya ortak girişim başlatılması çağrısında bulunuyoruz."
MİNAREDEN ATEŞ AÇILDI
El Fetih Camisi’ne sığınanlar ile camiyi kuşatan güvenlik güçleri uzun süre pazarlık yaptı. Hatta bu pazarlığın anlaşmayla sonuçlandığı ileri sürülüyordu. Ancak Cami’nin minaresinden kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş durumu değiştirdi. Güvenlik güçlere ateşe yanıt verirken operasyon emri verildi. Polis Cami’nin mescidine açılan kapılara yapılan barikatları yıktı ve içeri çok sayıda göz yaşartıcı bomba attı. Bu müdahale cami içinde paniğe yol açtı. Ardından cam içinden silah sesleri yükseldi. Baskın sırasında cam içinde bulunanlar caminin içinden minareye giriş olmadığını ve camidekilerin elinde silah bulunmadığını savundu.
Turan, yaşadıklarını bugün erken saatlerde Hürriyet’e anlatmıştı. Cami içinden yaşananları anlatan Turan, “Caminin etrafı Baltacılar, zırhlı araçlar, polis ve keskin nişancılarla çevrili. Dışarı çıkabilmek mümkün değil” dedi.
Cep telefonundan ulaştığımız Turan şunları söyledi:
“Caminin içinde olanları görüntülemek için buraya geldim. Ben içeride görüntü alırken biranda ortalık karıştı ve caminin kapıları kapatıldı. Twitter’dan durumu anlattığımda ‘Bana niye içeride kalıyorsun’ diye sitemler geldi. Ben isteyerek kalmadım ki. Yatsı namazından önce buraya iş yapmaya geldim ama mahsur kaldım.
BALTACILAR KAPIDA
Dışarı çıkmak mümkün değil. Cami kapısının önü Baltıcılarla sarılmış durumda. Caminin bir tarafı ve arkası zırhlı araçlarla, bir diğer tarafı da polisle çevrilmiş durumda. Caminin civarındaki binaların üzerlerinde de keskin nişancılar var. Camiden iki kişi çıktı önce Baltacılar tarafından ölesiye dövüldü, sonra da gözaltına alındılar.
TAVŞAN GİBİ AVLIYORLAR
Dışarıda hareketlilik olduğu zaman caminin pencerelerinden bakıyoruz. İnsanlar kaçışıyor. Sanki tavşan avlanıyor gibi insanların üzerine ateş açılıyor. El Cezire televizyonu da camide mahsur kalan insanların serbest bırakılmaları için çağrı yapıyorlar, buraya dışarıdan insanlar gelsin bizleri kurtarsın diye. Ama bu şartlar altında dışarıdan insanların camiye girebilmeleri mümkün değil.
KOLUMA İSİMİMİ VE NUMARAYI YAZDIM
Kurtulmak için dua ediyoruz. Aç susuz durumda bekliyoruz. Camii içinde iki tane priz var. Telefonları şarj etmek için kuyrukta bekliyoruz. Benim de şarjım bitmek üzere. Ne olur olmaz diye ben de koluma ismimi ve haber verilecek telefon numaramı hem Türkçe, hem de Arapça yazdım. Herkes aynı şeyi yapıyor.
“HAKKINIZI HELAL EDİN”
Camide 12 saatten uzun süredir mahsur kalan 500 kişiden biri olan Turan yaşadıklarını Twitter hesabından da bildirdi. Vasiyetini not düşen Turan “hakkınızı helal edin” yazdı.
KAYNAK:HÜRRİYET/VATAN