Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, ekonomideki gelişmelere rağmen cari işlemler dengesindeki açığın önlenemeyen yükselişinin tedirginlik yarattığını kaydetti.
Sabancı, Türkiye-İtalya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada,
ekonomideki gelişmelere değinerek, dışsal riskler her zaman mevcut
olmasına rağmen, enflasyondaki rotadan gerek bu yıl gerekse gelecek
yıl önemli bir sapma olmayacağını düşündüklerini söyledi.
Türkiye ekonomisinde son yıllarda kaydedilen gelişmelere işaret
eden Sabancı, şöyle devam etti:

''Ekonomideki tüm olumlu gelişmelere rağmen cari işlemler
dengesindeki açığın önlenemeyen yükselişi elbette ki tedirginlik

SELLA: TÜRKİYE'YE 4 BÜYÜK BANKACILIK GRUBU GİRDİ, 5'İNCİSİ DE GİRMEK ÜZERE

İtalya Bankalar Birliği Başkanı Maurizio Sella, Türkiye'de 4 İtalyan bankacılık grubu bulunduğunu belirterek, ''5'incisi de girmek üzere'' dedi.
    Sella, Türkiye İtalya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, İtalyan
bankalarının Türk bankalarına olan ilgisine değinerek, özellikle
İtalya'daki lider bankaların Türkiye'de başka fırsatları da
araştırdıklarını vurguladı.

İtalya'daki bankaların diğer büyük Avrupa ülkelerindeki bankalar
kadar büyük olmasa da çok büyük gelişme gösterdiklerini belirten
Sella, ''Türkiye'ye 4 büyük bankacılık grubu girdi. 5'incisi de girmek
üzere. Bir de ortak girişim yapılmıştı'' diye konuştu.
    Sella, Türkiye'deki büyük bankacılık gruplarına işaret ederek,
şunları kaydetti:
    ''Bize hep ne kadar kredi verileceği soruldu. Aslında 2 milyar 100
milyon avroluk kredi söz konusu. Bunun bir bölümü kullanıldı. Bir
bölümü de kullanıma hazır vaziyette. Elbette daha büyük rakamlara
ihtiyaç duyulursa bankalar buna hazırlıklı olacaktır. İtalyan
bankaları varlıklarıyla herkesi finanse etmeye hazır, yeter ki kabul
edilebilir talepler olsun.''

    -''AYNI DNA'YA SAHİBİZ''

    İtalyan Sanayicileri Konfederasyonu (Confindustria) Başkanı Luca
Cordero di Montezemolo da, 600'den fazla İtalyan girişimci ve
bankacının, ülke dışında ilk defa Türkiye'de bu kadar büyük
organizasyona katıldığını, burada tarafların 3 bin civarında ikili
görüşme gerçekleştireceğini bildirdi.

Montezemolo, bu tür iş seyahatlerini daha çok küçük ve orta
ölçekli şirketlere yönelik gerçekleştirdiklerini kaydederek, ''Bundan
sonraki ilk tavrımız yatırımların artmasına yönelik olacak. Buradaki
gelişmelerden eminim ki çok sayıda işbirliği fırsatları çıkacaktır.
Faaliyetlerimiz, işbirliği ağırlıklı olarak da üçüncü piyasalara
yönelik işbirliği olmalıdır'' diye konuştu.
    Türkiye'de kesinlikle ortaklıklar kurmak, birlikte hareket etmek
ve Avrupa'ya birlikte bakmak istediklerini dile getiren Montezemolo,
''Hepimiz aynı DNA'ya sahibiz. Hepimiz gelişmek, uluslararasılaşmak
istiyoruz. Türk girişimcilerle Orta Asya'ya ve Kafkasya'ya yönelik
hareket etmek istiyoruz.''

İTALYA CUMHURBAŞKANI CİAMPİ:  TÜRKİYE'NİN ÜSTLENDİĞİ ÖDEV, ZOR BİR ÖDEVDİR.

İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, ''Türkiye'nin üstlendiği ödevin zor, Avrupa Birliği'nin (AB) taleplerinin de zorunlu olarak katı olduğunu'' belirterek, ''Bu talepler herkes için geçerlidir ve hiç kimse için indirim söz konusu değildir, yerine getirilmeleri şarttır'' dedi.
    Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-İtalya İş Forumu'nda konuşan
Ciampi, ekonomik ve kültürel alışverişin kaynağında yer alan, batı ile
doğunun sınırını oluşturan Türkiye'nin, genç bir nüfusa ve müthiş bir
potansiyele sahip olduğunu vurguladı. 
    Ciampi, Türkiye'nin İtalya için doğal bir partner olduğunu dile
getirerek, iki ülkenin ticaret hacminin hızla büyüyerek geçen yıl
yüzde 30'luk artış kaydedildiğini söyledi. 
    Türkiye'nin, AB'ye ihracatından yüzde 13'ünü İtalya'ya yaptığını,
AB'den gerçekleştirdiği ithalatın da yüzde 17'sinin İtalyan menşeili
olduğunu anlatan Ciampi, İtalyan şirketlerinin uzun zamandan beri
Türkiye'de faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
   
    -''TERSİNİ İSPATLAMAK İÇİN BURADAYIZ''-
   
    Cumhurbaşkanı Ciampi, 2001 yılında yaşanan ağır krizde dahi
İtalyan işadamlarının Türkiye'yi terk etmediğini, Türk halkının
zorlukları aşabilme kapasitesine güvendiğini belirterek, günümüzde
Türkiye'deki İtalyan şirketi sayısının 300'ü geçtiğini, 10 yıl
öncesine göre de bu sayının 10 kat arttığını bildirdi.
    Carlo Azeglio Ciampi, şöyle devam etti:
    ''Ancak bunlarla yetinmememiz gerekir. Türkiye'de varlığımızı daha
da perçinlemenin, geleneksel sanayi merkezlerinin bulunduğu Ege ve
Marmara bölgelerinin de dışına taşımanın zamanının geldiği
inancındayım. Şirketlerimizin yeni sanayi bölgeleri olarak ön plana
çıkmaya başlayan iç kısımlara da yerleşmelerini, Türkiye'nin Akdeniz,
Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya pazarlarına açılma
platformu haline gelmesine katkıda bulunmalarını istiyoruz.
    Türkiye ile olan ikili ekonomik işbirliğini, küçük ve orta
büyüklükteki işletmelerin daha yüksek bir katılımından soyutlamak
imkansızdır.  Sanayi bölgeleri halinde faaliyet gösteren KOBİ'ler, üretim
sistemimizin bağlayıcı dokusunu oluşturmaktadır. 'İtalyan modeli'
olarak bilinen bu olgunun 'krizde olduğu' iddia edilmektedir. Bizler
bunun tersini ispatlamak için buradayız.''
    Dünyada İtalyan ürünlerine, yaşama stiline karşı bir talebin
bulunduğunu, bu güçlü talebi Türkiye'de de hissettiklerini anlatan 
Ciampi, Türkiye'deki varlıklarını artırabilmek için şirketlerinin
sanayi yerleşmeye uygun koşullara gereksinim duyduğunu kaydetti.
   
    -TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ ADIMLARI-
   
    İtalya Cumhurbaşkanı Ciampi, Türkiye'nin, uluslararası finans
kurumlarıyla işbirliği halinde yapılan reformları uygulayarak önemli
adımlar attığını vurgulayarak, Türkiye'nin, OECD üyesi ülkeler
arasında kaydedilen en yüksek oran olan yüzde 9'luk büyüme, son 30
yılın en düşük enflasyonu, faiz oranlarının düşmesi, giderek artan
faiz dışı fazla ve ihracatta kaydedilen artışla örnek olduğunu
söyledi.
    Bu başarıları YTL gibi cesur ve sembolik değeri yüksek önlemlerin
izlediğini dile getiren Ciampi, şunları kaydetti:
    ''Türkiye, halen geçmişten miras olarak aldığı bazı zaaflara
sahiptir. Yüksek kamu ve dış borcu ile ekseriyetle kısa vadeli sermaye
artışları, Türkiye'yi faiz oranlarının gidişatına karşı duyarlı ve
yatırımcıların beklentilerine bağlı kılmaktadır. Toplam işgücünün üçte
birinin istihdam edilmesine rağmen gayri safi milli hasılaya sadece
yüzde 11'lik katkıda bulunan tarım sektörü, bazı sektörlerin yatırıma
açılmalarının yetersiz olması, pazarlarda halen yürürlükte olan bazı
kısıtlamalar ihracatı engellemekte, yabancı yatırımcıları
frenlemektedir.''
    Türkiye'yi bekleyen sınav ile İtalya'nın edindiği tecrübeler
arasında açık benzerlikler bulunduğunu anlatan Ciampi, Avrupa
projesinin enerjilerini bir araya getirmek ve kaynakları geliştirmeye
sevk etmedeki olağanüstü yeteneğinin Türkiye'de de kendini
gösterdiğini bildirdi.
   
    -AB'NİN TALEPLERİ-
   
    AB ile müzakerelerin başlatıldığının resmen ilan edilmesinin
ertesinde İMKB endeksinde yaşanan artışın bunun bir işareti olduğunu
ifade eden İtalya Cumhurbaşkanı Ciampi, konuşmasını şöyle tamamladı:
    ''Türkiye'nin üstlendiği ödev, zor bir ödevdir. AB'nin talepleri
zorunlu olarak katıdır. Bu talepler herkes için geçerlidir ve hiç
kimse için indirim söz konusu değildir, yerine getirilmeleri şarttır.
Reform sürecinin tamamlanması sadece AB'nin kurallarına uyum
çerçevesinde gerekli değildir, özellikle Türkiye'nin yararınadır.
Üretim sisteminin ve ilgili yasaların modern haline getirilmesi
süreci, üyelik müzakerelerinin gidişatından bağımsız olarak
sürdürülmelidir. Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin ve daha
istikrarlı hale gelmesi için elzemdir.  
    Pazarların birbirlerine bağımlı olmasının ekonomik politika
tercihlerinin etkilerini büyüttüğü ve derin bilinmeyenlerle dolu bir
uluslararası senaryoda hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Türkiye
kaçamaz; mevcut hızıyla büyümeye devam etmek istiyorsa sürekli olarak
yeni ve ciddi rakiplerin başgösterdiği küresel piyasada rekabet
edebilmelidir. AB de kaçamaz; 21. yüzyıla ayak uydurmak istiyorsa, AB
de önemli siyasi ve ekonomik tercihler gerçekleştirmelidir. İtalya,
Türkiye'ye inanmaktadır. Toplam ciroları 400 milyar ABD Doları'nı aşan belli başlı İtalyan yatırımcı ve finans kuruluşları ile küçük, orta ve büyük ölçekteki işletmeleri temsilen bu salonu dolduran yüzlerce kişi, bu inancın bir kanıtıdır.''
   
    -FERRARİ DİREKSİYONU HEDİYE EDİLDİ-
   
    Konuk Cumhurbaşkanı Ciampi'ye, konuşmasının ardından İtalya
Bankalar Birliği Başkanı Maurizio Sella ve İtalya Sanayicileri
Konfederasyonu Başkanı Luca Cordero di Montezemolo tarafından Ferrari direksiyonu hediye edildi.
    Ciampi, bunun üzerine, ''gençliğinden beri basit direksiyonlara
alışık olduğunu, hiç böyle oval direksiyon görmediğini'' belirterek, 
''bu direksiyonun Ferrari gibi önemli bir markanın simgesi olarak
kalacağını'' söyledi.
    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da
İtalya Cumhurbaşkanı'na gümüş işlemeli tepsi ve ibrik hediye etti.
    Hediyeyi ''Kültürle bağlantılı üst düzey el sanatı ürünü'' olarak
değerlendiren Ciampi, hediyede Türk geleneğinin yansıtıldığını
bildirdi. Bu arada Ciampi, konuşmasına başlarken ve sözlerini
tamamladığında, salondakiler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.
Ciampi de konuşmasının sonunda iki elini havaya kaldırarak
dinleyicileri selamladı.   

VATTANI:  TÜRKİYE'Yİ BUGÜN FARKLI BİR GÖZLE GÖRÜYORUZ.

İtalya Dış Ticaret Enstitüsü Başkanı Umberto Vattani, Türkiye'yi bugün farklı bir gözle gördüklerini ve artık sadece ticari ilişkileri artırmakla yetinmeyip, birlikte yeni yatırım bölgeleri oluşturulması gerektiğini belirtti.
    Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ve İtalya Cumhurbaşkanı Carlo
Azeglio Ciampi'nin yanı sıra çok sayıda Türk ve İtalyan firmasının
temsilcilerinin katıldığı Türkiye-İtalya İş Forumu'nun açılışında
konuşan Vattani, 3 Ekim'de AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasından
sonra Avrupa'dan ilk kez bu düzeyde bir devlet adamının Türkiye'yi
ziyaret ettiğini söyledi.
    Vattani, ''Türkiye'yi bugün farklı bir gözle görüyoruz. Artık
sadece ticari ilişkileri artırmakla yetinmeyelim, birlikte yeni
yatırım bölgeleri oluşturalım, özellikle de Boğazlar ve Ege gibi
geleneksel yerlerin dışında, Güneydoğu'da, özellikle de
Gaziantep'te... Çünkü buralar Türk Cumhuriyetlerine ve Rusya'ya açılma
kapısı olacak'' diye konuştu.
    İki ülke arasında şu anda var olan sanayilerin dışında teknoloji,
enformasyon, biyo-teknoloji, nakliye, lojistik, çevre ve turizm gibi
alanlarda da işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan
Vattani, konuşmasını bir Türk edebiyatçısının sözleriyle noktaladı:
    ''Bilinmeyen yollarda yürürken yolculuklar daha kolay hale gelir,
yeter ki beraber yürüyelim... İşte bu dizeler bu toplantının ruhunu
yansıtıyor.''