Artı 1 TV tanıtım yapılmamasına karşın çok kısıtlı imkanlarla yayınlarına devam etti. İmkansızlıklarla cesaretemizi ortaya koyduk. Kısa sürede halkın desteklediği bir TV haline getirdik.
Ben her şeyden önce editoryal bağımsızlık ararım. Bunu teminatı olduğu sürece yayınlarımıza devam ederiz.
Editöryal bağımsızlığımızın tehlikeye girdiğini, müdahaleler geldiğini görünce isteğimiz yayıncılığı yapamayacağmızı gördük, hep birlikte Artı 1 TV'den ayrılmaya karar verdik.
Bir avuç gazeteci ve televizyon habercileri olarak Artı 1 TV'yi omuzlarımızda yükselttik. Artı 1 TV gazetecilerin televizyonudur.
Bize tepeden müdahaleler başlayınca hep birlikte bu televizyondan ayrılma kararı aldık.
Toplum bizden habercilik bekliyor. 'Böyle bir ekran size açıldı niye devam etmiyorsunuz' diye soruyorlar. Burada istedğimiz haberciliği yapamaycağımızı anlayınca ayrıldık.
Ben fazla detaylara girmek istemiyorum. Ben gazeteciik özgürlük bayrağının dalgalandığı kurumlarda çalışırım.
Özgün yayıncılık yapamacağımızı anladığımız yerde gazetecilik yapamayız.
Tuncay Mollaveisoğlu'nun işine öyle iki satırlık onur kırıcı bir açıklama ile son verilirse bizim orada çalışmamız mümkün olmaz.
Sabrettik, sabrımızda bir nokta da tükendi.
Biz, Tuncay Mollveisoğlu'nun Artı 1'den ayrıldığını TV'lerden öğrendik.
Burada doğru bir iş yapamayacağımızı anladık ayrıldık. Ayrıca bize verilen sözlerin tutulması nedeniyle zaten iplerimizi koparmıştık.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Ben Sözcü Gazetesi'nde de çalışıyorum. Orada hiç bir editöryal baskı ile karşılaşmadım. Sözcü'de bize hiç bir müdahale yok. Editörümüze gönderdiğimiz yazılardaki tekrarlar dahi silinmiyor. Sözcü baskı olmadan çalışıyoruz. Neden böyle çalışıyoruz? Sözcü'nün patronunu gazetecilikten başka yaptığı iş yok. Toplum bize sahip çıkarsa işimizi yapacağız. Ben sürekli ölüm tehditleri alıyorum. Biz kendimize topluma adadığımız için ayakta kalırız. ama Artı 1'in patronlarını kimse hatırlamaz.
7-8 tane şirketiniz var arasına bir de medyayı sıkıştırayım diye düşünüyorsunuz ama iktidar bunu kabul etmiyor. Size şirketleriniz üzerinden cezalandırıyor. İktidara biat etmek zorunda bıkarılıyorlar.
Ben kaç defa ölüm tehlikesi atlattım. Adımızı cezaevine girmesi gereken gazeteciler arasına yazdılar. Ama ben bundan korkmadım.
GEZİ YORUMU
Gezi olayları başlamadan önce reytinglerde diziler vardı. Şimdi haber kanallarını izliyorlar. Biz artık dizileri izlemek istemiyoruz. Biz derken halkı kast ediyorum. Toplumdan saklanan haberlere ulaşmak istiyoruz.
HALK TV'YE ÖVGÜ
Sizler bir avuç yürekli insana ödülleri yağdırmamız gerekiyor. Şimdi diyoruz ki Halk TV var.
Bizim soluğumuz buraya kadar yetti. Şimdi yine bir nefes arası veriyoruz. Sonra yeniden başlayacağız.
Ben yapılan davranışları sineye çekiyor olsaydım. Aynaya bakamaz olurdum.
Türkiye'de hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Gezi Parkı gençliği hayatın bütün kurumlarına çağdaş bir ayar verecek. Bu gençlik yükselen değerleri her alana her kuruma kabul ettirecekler.