Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri olan ve çağ açan İstanbul’un fethi İstanbul Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feridun Emecen’in yeni yayınlanan “Fetih ve Kıyamet 1453” adlı kitabında yeniden ele alınıp inceleniyor. İstanbul’un fethi ile onlarca kaynak ve belgeyi inceleyen Prof. Dr. Emecen, bir çok tarihçinin sahih olmayan kaynaklardan etkilendiğini de iddia ediyor.
“İslambol’dan değil istinpolis’ten geliyor”
Fatih İstanbul’u fethettiğinde şehrin adı Konstantinopolis’ti. Ancak Osmanlı şehre İslambol diyor isminin de buradan geldiği söyleniyordu. Prof. Dr. Emecen, şehrin isminin Rumca “şehre doğru, şehre” anlamına gelen “istinpolis”ten geldiğini vurguluyor.
“Gemiler Beşiktaş’tan Eyüp’e yürütüldü”
Prof. Dr. Emecen detaylı olarak incelediği yabancı eserlerden çıkan sonuca göre 67 ile 80 geminin Tophane’den Kasımpaşa’ya kadar yağlı kütükler üstünde karadan yürütüldü. Emecen, yürütülen gemilerin çok önceden Beşiktaş koyu içindeki dere yatağında inşaa edilip bekletildiğini ve daha sonra önceden hazırlanan yoldan çekilerek Haliç Köprüsü civarında, Eyüp’keki surların karşısında denize indirildiğini belirtiyor. Emecen’e göre gemilerin inmesinin stratejik bir önemi yok ama Bizans’ta moralleri bozuyor.
“Açık unutulan kapı da efsane”
Prof. Emecen İstanbul’a nereden girildiğine dair, “... kaynakların incelenmesi sonucunda bir yerden değil, değişik kesimlerden surların aşıldığı anlaşılır. Fakat yoğun girişin Topkapı gediğinden olduğu kat’idir” diyor. İstanbul’a açık unutulan Kerkoporta kapısından 50 yeniçerinin girdiği ve şehrin böyle alındığı ise Bizans tarihçisi Dukas’ın çok eski bir efsaneyi fethe uyarlaması.
“Surlara ilk çıkan Ulubatlı Hasan değil”
Ulubatlı Hasan efsanesi kaynak gösterilen tarihçi Sfrancis’in orjinal eserinde yer bile almıyor. Feridun Emecen milli kimlik oluşumunda yeni tarihi kahramanlar icat edildiğini, kaynaklara göre surlara ilk çıkan askerler tarihçi Bihişti’nin babası Karıştıran Süleyman Bey, Anadolu’dan gelen Mustafa Bey, Balaban Bey ve İdris-i Bitlisi’ye göre bizzat padişahın bayrağı altında bulunan yeniçeriler.
“Bizans İmparatoru kaçarken öldü”
Tartışmalı bir diğer konu Bizans İmparatoru Konstantinos Paleologos’un ölüm şekli. Yabancı tarihçilerin çarpışarak öldüğünü iddia ettiği imparator, Osmanlı kaynaklarında kaçarken öldü. Kitap Türk kaynakları doğrultusunda Bayrampaşa vadisine kaçan İmparator yanındaki yeğeni Theophilos Palaeologos ve arkadaşı Ioannes Dalmata ile yeniçerilerle mücadele de öldüğünü anlatıyor.
İmparator’un mezarı Vefa Meydanı’nda iddiası
İmparator Konstantin’le ilgili karanlıkta kalan bir diğer konu kesilen başı ve cesedinin akıbeti. Prof. Emecen kesin bir kanaat olamayacağını tarihçi Dukas’ın yazdığı imparatorun kesik başının Augustation sütununda sergilendiği, saman doldurulan vücudunun zafer sembolü olarak Karakoyunlu ve Memlük saraylarına yollandığı iddiasını doğru buluyor. İmparatorun Vefa Meydanı’na gizlice gömüldüğü ya da Ayasofya’ya defnedildiği rivayetlerine de yer veren Emecen, tarihçi Mordtmann’ın Vefa’da üzerinde hiçbir yazı bulunmayan bir mezarın 1850’lerde hala Rumlar tarafından ziyaret edildiği ve mumlar yakıldığını yazdığını da belirtiyor.