“Bu iş dalgalanacak arkadaş. Herkes hesabını buna göre yapsın. Madem dalgalı kur diyorsun, bunun da dalgalanması olacak” diye konuşan Bakan Unakıtan şöyle devam etti:  "Türkiye artık dünya ekonomisi ile entegre olmuş bir ülke. Dünya ekonomilerinde olan dalgalanmalar elbette buraya da yansıyacak" dedi. Unakıtan, Türkiye'de YTL'nin değer kaybını 'devalüasyon' olarak nitelendirenlere şu sözlerle yanıt verdi: "Dolar son bir ayda Euro karşısında yüzde 10 değer kaybetti, kimse devalüasyon yapıldı demedi. Bu gelişmelerin nedenlerine bakmak gerekiyor. FED'in faiz artırımı yüzde 5'in üzerine çıktı. Ayrıca artırımın devam edeceği sinyalleri verildi. Bu nedenle para oraya doğru kaçmaya başladı. Bizde de panik havası başladı. Neden girerken iyi de çıkarken mi kötü?"

SERMAYEYE ENGEL KOYMAYACAĞIZ

“Kimse bu ülkeyi germeye kalkması” diyen Unakıtan, Atatürk'ün belirlediği gelişmiş ülkeler arasına girme hedefine doğru yürüyen huzura sıkılan kurşunlarla hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. "Bu halk, bu tür filmleri daha önce de görmüştü, artık aynı filmi izlemek istemiyor" diye konuşan Unakıtan, "Bu hedefe giderken karşımıza çıkanlara taviz vermemeliyiz" dedi.

Yabancı sermayenin en önem verdiği konunun devletin sanayicilik ya da bankacılık yapmaması olduğunun altını çizen Unakıtan, "Bu ülkeye yapılacak en önemli hizmet özelleştirmedir. Adımın Kemal olduğu kadar bundan eminim. Hükümette kim olursa olsun mutlaka özelleştirmelere devam etmelidir" dedi. Elektrik özelleştirmelerine hazırlandıklarını ve hızlı bu sürecin tamamlanacağını ifade eden Bakan, "Sermaye artık uçaktan bile hızlı bir şekilde dünyayı dolaşıyor. Sermayenin yerlisi, yabancısı, sıcağı soğuğu olmaz. Sermayeye engel koymayacağız. Bankalarımızı alıyorlar. Alacaklar akadaş. Bankaların adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş. Sen kredi alıyor musun, ona bak" dedi.

ESKİ USÜLLERİ DEĞİŞTİRİN

Unakıtan, bankalardan yakınan tekstil sanayicilerine de şöyle yanıt verdi: “Bankacılara ‘siz tekstilcilere yamuk bakıyor muşsunuz’ dedim. Onlar da bana, ‘Bir yandan öldük bittik diye dert yanıyorlar, bir yandan da kredi istiyorlar’ dedi.  Siz de artık eski usulleri değiştirin” 

BANKACILARA VERYANSIN

Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin de, toplantıda bankacıları topa tuttu. Narin, bankacılık sektörünü ‘kara doymamakla” suçladı.

Narin, kamu bankalarının özelleştirilmesine karşı çıkarak şöyle dedi: “Karşımızda kara doymayan bir bankacılık sektörü vardır. Ne yapıyor ki bu kadar kar ediyor? Kredi vaadiyle vatandaşın tüm cebindekileri alıyor. Sanayiciye 5 kuruş koklatmıyor. Türkiye İş Bankası, Halkbank, Ziraat Bankası hepsini satalım. Peki bizim bankamız olmayacak mı? Her şey satılır mı?”

“İTHALATA FREN KOYUN”

Türkiye’de sökülmüş ve sökülecek fabrikaların Bangladeş ve Hindistan’a gittiğine dikkat çeken Halit Narin, hükümetten ithalata fren koymasını istedi. İthalatın daraltılması gerektiğini belirten Narin şöyle devam etti: “Türkiye’de kapasitesi yüzde 30-40’dan fazla çalışan fabrika kalmadı. Her toplantımızda bir arkadaşımız fabrikayı kapadım diyor. İşsizlik sayısı her yıl artıyor. İthalat, gelir vergisi vermekten kaçan, kayıt dışı ekonomiden yararlananların fayda sağladığı bir sistem.  15 yıl sonra AB’ye gireceğiz diye bu kadar taviz verilmesi biz sanayicilere ters geliyor. Lütfen ithalatı durdurun.”

“YÜKSEK MALİYET”
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da, yüksek girdi maliyetleri, yüksek döviz ve Çin’in piyasaya girmesiyle sanayide ciddi sıkıntıların yaşandığını belirtti.  Hisarcıklıklıoğlu, “ Çin her yıl dünyaya bir Türk ekonomisi ihraç ediyor. Tekstil’de birinciliği kaptırdık, sıra diğerlerine geldi. Bugün tekstilde karşılaştığımız sorunla, 2008’de televizyon ve elektronik üretiminde karşılaşacağız.” dedi.