2014'te dijital karasal yayına geçilecek olan Türkiye'de frekans planlaması dahilinde belirli illerde toplam 400 milyon TL maliyetle 800 adet verici anten kurulacak. 450 televizyon ve 1.100 civarında radyonun frekansa kavuşacağı yeni dönemde 17 milyon adet uydu anteni çöpe gidecek.
Televizyon ve radyolara frekans tahsisi amacı ile çıkarılan Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu'na göre Türkiye 2015 yılı başında dijital karasal yayına geçmek zorunda. Radyo Televizyon Üst Kurulu ( RTÜK ), ve BTK'nın bu alanda yaptıkları çalışmalarda son aşamaya gelindi.
2014'e kadar yapılacak çalışmalar ile birlikte 450 televizyon ve 36'sı ulusal olmak üzere toplam 1.090 radyonun frekans tahsisleri yapılacak. Frekans planlamasını yaptıran RTÜK ile aralarında Kanal D, Star TV , ATV,Kanal7, STV, FOX ve TV 8'in de bulunduğu 16 yayıncı ortağın bulunduğu Anten A.Ş.'ye ortalama 400 milyon TL ye mal olacak 800 adet verici anten kurulacak.
Antenlerin satın alım ve kurulumunu sağlayacak olan Anten A.Ş., sistemin işletmesini de yürütecek. Dijital karasal yayıncılık ile birlikte Türkiye'deki 17 milyon adet uydu anteni de çatılardan kaldırılacak.
Süreci yakından takip ettiklerini belirten Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Erdoğan, özellikle frekans tahsisi konusunda piyasada bir hareketlilik başladığını belirtti. 1994 yılında kurulan RTÜK'ün kuruluş amacının, yayıncılık yapan kuruluşların frekans planlamasını yapmak olduğuna dikkat çeken Kubilay Erdoğan, "Aradan geçen zaman içerisinde maalesef bu görevini yerine getirememiş, ancak çıkarılan kanun ile birlikte artık bu görevini yerine getirebilme imkanı bulacak' dedi.
RTÜK ve BTK'nın bu konuda bir konsensus içerisinde çalıştığını hatırlatan Kubilay Erdoğan, "Geçen yıl frekans tahsisi planlama ihalesi yapıldı. RTÜK ilgili planlama için Fransız bir yazılım firması ile anlaştı ve bu firmaya dijital Frekans Planlaması'nı yaptırdı ve teslim aldı. Bu planlama doğrultusunda da Türkiye'nin tamamına 800 adet dijital karasal yayıncılık yapılmasına imkan sağlayacak verici anten kurulacak" dedi.
GSM ŞİRKETLERİ DE KULLANABİLECEK
Türkiye'de mevcut GSM şirketlerinin 60.000 adet baz istasyonu bulunduğunu ifade eden Kubilay Erdoğan, "Dijital karasal yayıncılık sürecinin tamamlanması için geriye iki adım kaldı. Bu adımlardan biri kurulacak olan 800 antenin satın alınması ve kurulması. Bu noktada iki alternatif karşımıza çıkıyor.
Türkiye'deki mevcut baz istasyonlarına 800 verici monte edilebilir veya bu baz istasyonları kaldırılarak, yeni kurulacak 800 verici antenini GSM şirketlerinin de kullanması sağlanabilir. Şu sıralar RTÜK , BTK ve GSM şirketleri bu konular üzerinde görüşmelerini sürdürüyorlar" diye konuştu.
İkinci önemli konunun ise frekans tahsisi olduğunu söyleyen Kubilay Erdoğan, " Türkiye'de 23'ü ulusal toplam 450 civarında televizyon kanalı uydudan yayın yapıyor. Bunun yanı sıra 1.090 adet radyo bulunuyor. Bunların hepsine bir planlama dahilinde frekans tahsisi yapılması gerekiyor. RTÜK frekans tahsisi için ihaleye çıkacak. Öncelik alım hakkı mevcut yayıncı kuruluşlarda olacak. Belirli bir bedel ile planlanmış olan bütün frekansların tahsisi gerçekleştirilecek. Dolayısıyla bu frekans tahsisi ile birlikte televizyon ve radyolar resmi olan frekanslarından yayın yapmaya başlayacaklar" diye konuştu.
ANTENLER SÖKÜLECEK, GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ BİTECEK
Dijital karasal yayına geçiş ile birlikte yayınları izleyebilmek için eski televizyon değiştirilecek veya sinyal alabilen ve set üstü kutu adı verilen bir aparat kullanılacağını açıklayan Kubilay Erdoğan, " Türkiye'de 17 milyon adet uydu anteni bulunuyor. Bu antenlerin hepsi bir takvim dahilinde kullanım dışı kalacak. Görüntü kirliliği de bu sayede ortadan kalkmış olacak. RTÜK , geçiş döneminde mevcut antenlerin sökülmesi için bir takvim belirleyecek ve o süre zarfında antenlerin çatılardan veya binalardan sökülmesi sağlanacak" dedi.
Frekans tahsisi ile birlikte tıpkı radyolarda olduğu gibi televizyonların da hiçbir bağlantı olmadan her yerde izlenebileceğini ifade eden Kubilay Erdoğan, "Dijital karasal yayın olduğu için hem görüntü kalitesi hem de ses kalitesi çok yüksek olacak. Bunun yanı sıra televizyon ve radyolar yeni teknoloji ile birlikte tek frekanstan tüm ülkeye yayın yapma imkanı bulacak ve bölgesel yayıncılığa da kavuşmuş olacak. Yayıncılar kendilerini nerede, ne zaman ve kaç kişinin izledikleri bilgisine çok rahat ulaşabilecekler. Bu bilgi doğrultusunda da reklamları bölgesel olarak planlayabilecekler. Yeni dönem yayıncılığa ve iş dünyasına farklı bir anlayış getirirken, haberleşme, iletişim ve yayıncılık tek bir platform üzerinden yapılmasını sağlıyor" dedi.
MOBİL PAZARA 100 MİLYON DOLARLIK KATKI
Dijital karasal yayının mobil cihazların kullanımını da teşvik edeceğini bildiren Kubilay Erdoğan, "Şu anda GSM şebekesi üzerinden mobil cihazlarımızda TV izleyebiliyor, radyo dinleyebiliyoruz. Bu yeni teknoloji ile birlikte mobil cihazlar dijital karasal yayın şebekesinden bu hizmeti alacaklar" dedi.
Mobil kullanıcıların eğlence ve haberleşme hayatlarının farklılaşacağını söyleyen Kubilay Erdoğan, yeni teknolojinin sektöre 100 milyon dolarlık yeni iş fırsatları yaratacağını kaydetti.
HÜRRİYET