Yetkililer, bu kişilerin, 110 metre uzunluğunda bir tünel kazdıklarını ve Kanada'da üretilen keneviri, Amerika'ya bu yolla soktuklarını açıkladı.
Polis, iki ülke arasında ilk kez böyle bir tünel bulunduğunu ve tünelin, şaşırtıcı biçimde iyi inşa edilmiş olduğunu belirtiyor.
Vancouver'in bereketli tarlalarının arasından geçen Amerikan sınırı, sığ bir hendekten biraz daha derince.
Sınırı gösteren herhangi bir duvar yok, ama 11 Eylül saldırıları sonrası her yere kameralar yerleştirilmiş ve polis helikopterleri de düzenli devriye geziyor.
Bu nedenle milyonlarca dolar değerindeki Kanada kenevirini, Amerika Birleşik Devletleri'ne sokmak isteyen kaçakçıların da, her geçen yıl daha yaratıcı olmaları gerekiyor.
Bu olayda, polis kaçakçıları, Kanada sınırından biraz içerideki geniş bir metal kafesle tam karşısına denk düşen bir Amerikan evi arasında tünel kazmakla suçluyor.
Polisin elindeki video kayıtlarına göre yaşananlar, adeta bir Hollywood kaçış filminden farksız.
Yetkililere göre tünel kürekle kazılmış ve çıkan toprak da tahta bir el arabasıyla taşınmış. Yetkililer, bir buçuk metre derinliğinde ve yerin üç metre altında açılan tünelin tam 110 metre uzunluğunda olduğunu anlatıyor.
Üstü ise demir çubuklar ve tahta plakalarla sağlamlaştırılmış.
Ne yazık ki, tüneli kazanlar epey çabuk yakalanmışlar.
Anlatılanlara göre Kanadalı gümrük yetkilileri ilk kez çok sayıda tahta ve demirin birden yok olmasından şüphelenmiş.
Kısa süre sonra da Kanada ve Amerikan polisi tüneli keşfedip kameralarla izlemeye başlamışlar.
Üç kaçakçı tüneli kullandıkları anda da yakalanmışlar.
Özellikle Amerika'nın güney sınırında Meksika'dan bu tür tüneller açılması sıkça rastlanan bir durum, ancak gümrük yetkilileri ilk kez Kanada'dan açılan bir tünel keşfettiklerini anlatıyorlar.