Emniyet birimlerimiz tarafında bir çalışma gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmanın hedefi meydana çıkıldığı andan itibaren kamuoyuyla net bir şekilde paylaşılmış, sınırları kapsamı konusunda detaylı bir şekilde paylaşılmıştır.
Bu paylaşımlarda ifade edildiği gibi, gezi parkı ile ilgili orada bulunan insanlara gençlere yönelik müdahalenin olmayacağı Taksim’e yönelik de herhangi bir müdahale yaklaşımı içerisinde bulunmadığımızı ifade ettik. Şu ana kadar gayretlerimizi yoğun bir şekilde sürdürdük.
Gerek Atatürk anıtı ve AKM ile alan etrafında bulunan önemli miktardaki materyaller toplandı. Bu çalışmalar yapılırken herkesin gördüğü gibi bu çalışmasını yürütmeye çalışan emniyet mensuplarıyla bazı münferit grupların, kişisel çatışmaya girmek istedikleri ve bu çerçevede polisimizle yer yer çatıştıkları görüldü.
Bu marjinal grupların şu an itibariyle amaçlamış oldukları daha büyük çatışma ortamına fırsat verilmedi. Şu anda Taksim Meydanı’nda kontrollü duruşumuzu muhafaza ediyoruz. Bu Kültür merkezimiz ve Atatürk Anıtı’nın yeniden üzerlerine çıkılarak kuşatılmaması yönünde bir bekleyiştir.
Bu bekleyişimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle kamuoyumuzun da bu konuyla ilgili beklentilerinin bu yönde olduğunu da bilerek hareket etmeyiz.
Gezi Parkı’nda çevreci bir yaklaşım içerisinde olan bu girişimlerin neticesi itibariyle alan ve Atatürk Heykelimiz ve kültür merkezi pek çok legal veya illegal kuruluşun adeta bir reklam panosu haline dönüştürülmüştür.
Bu milletimizin gönlünde üzüntüye sebebiyet vermekteydi. Bu görüntüler ülkemiz ve İstanbul imajına ciddi sıkıntı yaratmaktaydı. Çalışma tamamlanmıştır. Bu noktadan itibaren de Gezi Parkı’na yönelik hiçbir müdahalemizin olmayacağını ifade etmek istiyorum.
Gezi Parkı’nda kalan gençlerin bu çatışma ortamına çekilmesi yönündeki tahrik ve sözlere gençlerin itibar etmemiş olması, ve uyarılarımız doğrultusunda Gezi Parkı’nın dışarı çıkmamalarını fevkalade anlamlı görüyoruz. Polisimize yardımcı olan bu tutumları için teşekkür ettiğimizi söylemek istiyorum.
Bu duyarlılığın gençlerimiz ve vatandaşlarımız açısından aynı özende sürdürülmesi, hepimiz açısından önem arz etmektedir. Bundan sonraki tablonun İstanbul ve ülkemiz açısından rahatlatıcı bir süreç olacağını görebilmek mümkündür.
Elbette ki bir takım marjinal grupların bundan sonra da bu tahrikleri sürdürmek istediklerini biliyoruz.
Kullanmış oldukları sis bombaları, Molotoflar, havai fişekler vasıtasıyla özellikle polisin aşırı gaz kullandığı imajı yaratarak, sis bombalarını gaz bombaları gibi psikolojik algı yaratmak amaçlı olduğunu biliyoruz.
Dolayısıyla burada mükemmel bir iş birliği sürdürüldüğünü ve bundan sonraki süreçte de gayet iyi yürütüleceğini ümit ediyorum. Bu çalışmada emeği geçen bütün güvenlik görevlilerimize, bize yardımcı olan sivil duruşları yürekten tebrik ediyorum. Marjinal grupların her türlü provokasyonlara, toplum olarak duyarlı duruşa devam edelim diyorum.
Çatışmalarda ciddi hastanelerde yaralı olarak tedaviyi gerektirecek bir şey olmamıştır. Ama tabi ki çatışmaların getirmiş olduğu yaralanmalar söz konusudur. Yaralı diye ifade edebileceğim hususlar değil. sizler de izlediniz polis aracımızın molotofla yakılmasına kadar bize karşı eylem gerçekleştirmeye çalışan kişilere karşı gözaltı yapılmıştır.
İstemiş olduğumuz şey asla bir çatışma ortamı değildir. Birbirimize karşı kin ve nefreti geliştirmeye yönelik hareketlere duyarlı olmamız gerekiyor.
Bunlar tabi piyasada da satılabilen kendi amaçları için kullanabildikleri muharebe cihazlarıdır. Bu marjinal grupların kendi aralarında haberleşebilmek amacıyla bu tür telsizleri temin ettiklerini görüyorsunuz. Mücadele ettiğimiz grupların amaçlarının ne olduğu bu görüntülerle çok daha net şekilde kamuoyuna yansımaktadır.
Karşımızda benim bir fikrim var, benim sözüm var diyenlerin ötesinde benim telsizim benim molotofum var benim taşım benim eylemim var diyenlere karşı bir duruşumuz vardır. Bu görüntülerin ibretlik pozlar olduğunu düşünüyorum.