Demokrat Eğitimciler Sendikası bünyesinde faaliyet gösteren Stratejik Araştırmalar Merkezi(DESAM) tarafından 895 deneğin katılımıyla hazırlanan “Yolsuzluk Alan Araştırması Raporu ve Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı” sonuçları açıklandı. Araştırmada, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı’nın geçen yıl düzenlediği 207 planlı yolsuzluk operasyonun 62’si sağlık sektörüne, 51’i yerel yönetimlere, 21’i adli hizmetleri hakkında olduğu belirtildi. Bununla birlikte mali polisin düzenlediği operasyonlar kapsamında yolsuzlukla ilgili 2 bin 329 kişi gözaltına alındığı, gözaltına alınanlardan 672’sinin tutuklandığı ifade edildi. Türkiye’de yapılan yolsuzlukların “siyasetçi, bürokrat, iş adamı ve yargı” ayağı bulunan ortaklıklarla gerçekleştiğinin ifade edildiği raporda “Bu nedenle yolsuzlukların kahir ekseriyetinin ortaya çıkarılamadığı” kaydedildi.
-YOLSUZLUK SON BİR YILDA HIZLA ARTTI-
895 kişi üzerinde yapılan alan araştırmasının sonuçlarının yer aldığı raporda araştırmaya katılan deneklerin yüzde 71’ ine göre yolsuzluklar 10 yıl öncesine göre azalmış durumda fakat son 1 yıldır hızla artarak yaygınlaşıyor. Devletin ilgili birimlerine adeta yolsuzluk ihbarları yağıyor. Vatandaşların yüzde 54’ü, yolsuzluğun “vergi etik düzenini”, yüzde 76’sı “toplumun sosyal ve ahlaki yapısını, yüzde 81’i “hukuk ve asayiş düzeni” doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini düşünüyor.
-YOLSUZLUK YAPMADAN ZENGİN OLUNMAZ-
Raporun çarpıcı tespitlerinden biri ise vatandaşların yolsuzluk konusundaki algıları hakkında. Araştırmaya katılanların yüzde 75’ine göre Türkiye’de “yolsuzluk yapmadan zengin olmak imkansız.” Vatandaşa göre yolsuzluk ve rüşvetle en çok yerel yönetimlerde ve belediyelerde karşılaşılıyor. Yolsuzlukların sonuçları konusunda da karamsar bir tablo çizen vatandaşların yüzde 90’ı yolsuzluk nedeniyle “bürokrasinin ve siyasetin çürümeye başladığını”, yüzde 39’u yolsuzlukların enflasyonu körüklediğini, yüzde 77’si haksız rekabet yarattığını, yüzde 67’si devlete ve halka zarar verdiğini ifade ediyor. Araştırmanın sonuçlarına göre vatandaş, yolsuzluğu Türkiye’nin en önemli sorunu olarak görüyor, kamu makamı, bürokrasi, nüfuz ve mevki sahibi insanların yüzde 51’ i yolsuzluk yapıyor ve şahsi çıkar sağlıyor.
-"YOLSUZLUKLA MÜCADELE YÜKSEK KURULU KURULSUN"-
Anketin sonuçlarını yorumlayan DES Başkanı Gürkan Avcı da yolsuzlukların yasal otoriteye duyulan saygı ve itimadı azalttığını, iktidar ile halk arasında kopukluklar oluşturduğunu ifade etti. Yolsuzluk kültürünün “her geçen gün yaygınlaştığını ve derinleştiğini” bildiren Avcı, şu önerilerde bulundu:
“Hükümet başta olmak üzere siyasi partiler yolsuzlukla mücadele alanında yapılanları bir beyaz kitapta toplayarak halkı bilgilendirmelidir. Tüm siyasi partiler el ele vererek milletvekilli dokunulmazlığı dahil tüm dokunulmazlıkları sınırlayan bir Anayasa ve yasa değişikliği yapmalıdır. Tüm siyasi partiler belediye Başkanlarına ‘Yolsuzlukla Mücadele Andı’ adı altında bir belge imzalatmalı. Tüm siyasi parti Genel Merkezi ve İl başkanlıklarında gönüllülerin çalışacağı bir yolsuzlukla mücadele masası kurulmalı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında ‘Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Kurulu’ kurulmalı. Belediyelerde yapılan on bin TL üzerindeki alım, satım ve ihaleler ile imar değişiklikleri belediyelerin web sitelerinden halka duyurulması için bir genelge yayınlanmalı. Her siyasi parti, yolsuzlukla mücadele de temayüz etmiş bir kahraman yaratmalı. Başbakan başta olmak üzere her siyasi parti genel başkanı danışmanlarından birisini yolsuzlukla mücadele için görevlendirmeli. Yurt dışında firarda olan yolsuzluk yapmış tüm şahıslar, Türkiye’ye getirilerek yüce yargıya teslim edilmeli. Her bakan, bakanlığındaki yolsuzlukla mücadele konularında yapılanları TV ekranlarından ayda bir kez olsun kamuoyuyla paylaşmalı. Adı yolsuzluklara karışmış veya şaibelerle anılan belediye başkanları, milletvekilleri ve bürokratlar varsa tekrar aday yapılmayacağı konusunda siyasi parti genel başkanlarının teminatı ve güvencesini taşıyan imzalı bir deklarasyon gazete ilanlarıyla kamuoyuna duyurulmalı."(ANKA)