14 Haziran tarihinde Sivas'ın İmranlı ilçesi kırsalında 3 terör örgütü mensubunun güvenlik güçlerince etkisiz hale getirilmesini bahane eden terör örgütü sempatizanları, Adana'da çeşitli semtlerde izinsiz gösterdi düzenledi.

Şakirpaşa, Dağlıoğlu ve Gülbahçesi mahallelerinde izinsiz gösteriler düzenleyen göstericiler, polise havaifişek, taş ve molotofkokteyli ile saldırdı.

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler de göstericilere panzer ve toplumsal olaylara müdahale (TOMA) araçlarıyla müdahale etti.

Gülbahçe Mahallesi Obalar Caddesi'nde düzenlenen gösteriler sırasında terör örgütü PKK ve elebaşısı Abdullah Öcalan lehinde sloganlar atan bir grup, kendilerine müdahale eden panzere molotofkokteylleriyle saldırdı.

ALEVLER İÇİNDE KALDI

Ailesiyle Bitlis'in Hizan ilçesinden kente göç eden Bülent Altın (6), olaylar sırasında ekmek almak için, annesinin gönderdiği bakkala doğru hızla koşarken, saldırıların ortasında kaldı.

Yüzlerini poşularla kapatan bir grubun attığı molotofkokteyli şişesi küçük çocuğun üzerinde alev aldı. Bir anda alevler arasında kalan çocuğa ilk müdahaleyi göstericileri dağıtmaya çalışan güvenlik güçleri yaptı.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kendi elbiselerini sararak çocuğun tutuşan giysilerini söndürdü. Akrep adı verilen zırhlı personel taşıyıcı aracına konulan Altın, Adana Numune Hastanesine kaldırıldı.

Polis ekipleri, Gülbahçe Mahallesi'nde oturan Altın ailesine durumu haber vererek polis merkezine kadar gelmesini istedi. Aileyi sakinleştiren ve çocuklarının durumunun iyi olduğunu anlatan ekipler, daha sonra anne ve babasını küçük Bülent'in tedavi gördüğü hastaneye götürdü.

Kolundan ve yüzünden yaralanan Altın'ın, vücudunda 2. derece yanık olduğu belirtildi. Hastane yetkilileri, alevlerin hemen söndürülmesiyle yanıkların daha çok derinleşmesinin önlendiğini bildirdi.

Baba Nurettin Altın, olay sonrası, saldırı gerçekleştirenlerden davacı olduğunu belirtti.

Hayatı boyunca hiçbir siyasi ve terör yanlısı olaya karışmadıklarını anlatan baba Altın, şunları kaydetti:

''Birkaç yıl önce Bitlis'te iş imkanları iyice tükenince, buradaki akrabalarımızın yanına taşındık. Ne terörle, ne teröristle işimiz olur. Bülent'i annesi ekmek alması için bakkala göndermiş. Bir süre sonra ise telefonla polisler arayarak oğlumun yaralandığını söylediler. Bunu yapanlardan şikayetçiyim. Oğlumu bu hale getirenler kim olursa olsun cezasını çekmeli. Bu olay nedeniyle oğlumun yaşadığı psikoloji ve yüzünde kalabilecek yaraların hesabını birileri vermeli. Birilerinin adına gösteri yapanların, Kürt halkına bile saygısı kalmamış.''(HABER7)