İşte Mevlüt Tezel'in o yazısı:

Oğlum Efe (7.5) daha önce Beşiktaş'ın futbol okuluna gidiyordu; geçtiğimiz Eylül ayında Barcelona'nın futbol okulu seçmelerini kazandı. Barcelona'nın İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü'ndeki futbol okuluna gidiyor artık. Barcelonalı hocaların liderliğinde iyi bir ekip kurulmuş; modern bir tesis, çok güzel bir ortam. (Başka bir yazıda daha detaylı anlatacağım okulla ilgili izlenimlerimi.)
Bu futbol okulunda medya, iş ve sanat camiasından ünlülerin de çocukları var. Ali Koç, bazen oğlunu izlemeye geliyor. Futbol yorumcusu Mehmet Demirkol, antrenmanları bile kaçırmıyor. Banu Yelkovan da keza öyle... Eski Beşiktaşlı, şimdi Bursaspor'da oynayan Tomas Sivok'un oğlu da bizim takımda.

RODİN YETENEKLİ
Yılmaz Erdoğan'ın oğlu Rodin de Barcelona'nın altyapısında oynuyor. Rodin; hem yetenekli, hem de takımın neşe kaynağı. Bu arada 'Bu kadar ünlünün çocuğu varsa, torpil de vardır' diye aklınıza getirmeyin. Seçmeleri İspanyollar yapıyor, sadece yetenekli olanlar takıma alınıyor. Seçilemeyen ünlü çocukları da var.

Rodin'i genelde Belçim Bilgin Erdoğan antrenmanlara getiriyor. Geçtiğimiz pazar Rodin'i, Yılmaz Erdoğan getirdi. Gençliğinde amatör futbolcu ve iyi de bir Beşiktaş taraftarı olan Erdoğan'la antrenman izlemek de keyifli. Erdoğan önderliğinde çok keyifli futbol sohbetleri dönüyor. Rodin, okulun yaşça en küçük futbolcusu olduğu için bazen ondan fiziki olarak güçlü çocuklar arasında eziliyor ama yetenekli, top hakimiyeti yüksek; babasına çekmiş.

Maçta Rodin gol kaçırınca Erdoğan, "Yandı Rodin, artık bir hafta onu kızdırırım" dedi. 6-7 yaşlarındaki çocukların maçlarını lisanslı hakemlerin yönetmesi Erdoğan'ın çok hoşuna gitti. "İşte adamların altyapı mantalitesi bu, çocuklara ne kadar değer verdiklerini gösteriyorlar. Çocuklar sanki gerçek maça çıkıyormuş gibi havaya giriyor" dedi.

ERDOĞAN LİSANLI ANTRENÖR
Erdoğan'ın lisanslı antrenör olduğunu o gün öğrendim... Son filmini Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde çeken Erdoğan, orayı o kadar çok sevmiş ki, Köyceğiz'in narenciyesiyle ünlü Döğüşbelen Mahallesi'nden kendine ev almış. Bunun haberi çıktı, yeni bilgi ise şu: Erdoğan, "Ben artık Köyceğiz'e yerleştim, orda yaşıyorum. Temiz hava, temiz gıda, güzel doğa... Hiç gelesim yok İstanbul'a. Bugün de Rodin'in maçı için geldim İstanbul'a" diyor.

FUTBOL TAKIMI KURUYOR
"Abi orda canın sıkılmaz mı?" diye sorunca Erdoğan asıl bomba haberi o zaman açıkladı: "Köyceğiz'de futbol takımı kuruyorum. Köyceğiz'de bir takım vardı (Köyceğiz Belediyespor), önce o takımı almak istedim ama yöneticilerle kafalarımız uyuşmadı. Ben de kendi takımımı kurmaya karar verdim. Çalışmalara başladık. Güzel bir sahamız var, futbolcu taraması yapıyoruz, bölgedeki yetenekli çocukları araştıran arkadaşlarımız var."

OKULDA AÇACAK
"Sinema camiasında futbol takımı kurmak, başkan olmak moda oldu galiba. Nejat İşler'den sonra sizin de takımınız olacak" deyince Erdoğan güldü: "Benim futbola ilgim daha eski. Futbol oynadım, sonra Futbol Federasyonu'nun C Kursu Antrenörlük Semineri'ne katıldım. Benim C sınıfı antrenörlük lisansım var. Bir kademe daha yükselmem için takım çalıştırmam lazım, onu da inşallah Köyceğiz'de gerçekleştireceğim."

Anlayacağınız Erdoğan hem takım sahibi olacak, hem de antrenörlük yapacak. Durun, bitmedi! Erdoğan, Köyceğiz'de ayrıca bir sinema okulu açıp hem sinema, hem de futbol eğitimi verecek.

Son bir not: Erdoğan, Köyceğiz'de çektiği filmi 2016'nın sonbaharında vizyona sokacağını, filmini sindire sindire acele etmeden kurgulamak istediğini söyledi. Köyceğiz'in ismini bundan sonra daha sık duyacağız galiba.

Sabah