Nur Vergin’e Boğaz’da 2.5 dönümlük arazi sorusu...
Profesör Nur Vergin hocamın, Vatan Gazetesi’nde Mine Şenocaklı’ya verdiği röportaj, Türkiye’yi sallıyor...
Nur Hocam demiş ki, “Yıllar önce yeni bir eve taşınmıştım... Kuran okutmak istedim... Anneme ‘bir hoca çağırıp okutsak...’ dedim, ‘ya iyi olur’ dedi...”
“Fakat sonra komşular ne der” diye düşündüm...
“Oysa bir hafta sonra aynı apartmanda bir Musevi ayini yapıldı ve hiçbir şey olmadı... Demek ki belirli yerlerde Müslüman Türkler’in üzerinde böyle bir baskı vardı...”
Nur Hocam kusura bakmasın, ben televizyondan mütevellit bir soruyu birkaç kez sormadan pek anlamam!!!
Nur Hocam, yeni bir eve taşınıyor...
Bir Hoca getirip Kuran okutayım diyor...
Annesine söylüyor, “Olur okutalım” diyor...
Sonra kendi kendine, “ya komşular ne der” diye düşünüyor...
Anladığım kadarıyla Nur Hocam’a komşuların bir şey dediği yok...
Hocam kendi kendine konuşuyor, “komşular ne der” diye...
Sonunda komşular hiçbir şey konuşmuyor ama hocam komşular adına kendi kafasının içinden konuştuğundan, “Kuran okutmaya baskı” olduğu fikrine kapılıyor...
Hocam’ın kendi kendine konuşarak baskı olduğuna kanaat getirdiği örnek bir ilk...
Halüsinasyon mu görüyor acaba diye de düşünebilir insan, ama öyle değildir mutlaka bir nedeni vardır!
***
Gerçek olan bir öykünün canlandırıldığı Oscar’lı Akıl Oyunları filminde matematik profesörü John Nash, kendisini Amerika adına görev yapan çok karmaşık bir istihbarat servisinin görevlisi olarak görüyordu...
Ama adamcağız ileri derecede şizofrendi ve film şizofreni hastası bir bilim adamının dramını konu alıyordu...
Nur Hoca şizofren de değil...
O zaman nasıl oluyor kendi kendine sorup, hiç kimse bir şey söylemeden kendi kendine baskı olacağına inanıyor ben anlayamadım...
Mahalle baskısı diyorsa, mahalle baskısı öyle olmaz, Anadolu’yu bir gezsin, ya da İstanbul’un belirli bölgelerine bir gitsin, oradaki mahalle ya da psikolojik baskıyı görür Hocam...
Öyle kendi kendine düşünüp, kendi kendine karar vermekle olmuyor mahalle baskısı...
***
Ama esas benim çok önemli sorularım var Nur Hocam’a...
“Hocam;
1) Sizin Bebek sırtlarında profesörler sitesinin hemen altında göğe ulaşmış çamlarla kaplı, babanız rahmetli Nurettin Vergin adına 2.5 dönümlük bir araziniz bulunuyor mu?..
2) Bu arazinizin, “Boğazdaki öngörünüm uygulaması”, arazinin tamamen yeşillik ve hatta SİT alanı kapsamında olması nedeniyle inşaata uygun olmadığı kesin midir?..
3) Siz tamamen çamlarla kaplı bu araziyi, yanda yeşillik olmayan diğer arazilerle birleştirerek Boğaz’da bu yasak alan üzerinde bir inşaat yapmayı düşünmüş müydünüz?..
4) Diğer arsa sahipleri, yasa dışı bu işe yanaşmayınca onlara telefon edip, zorluk çıkarmamalarını istediniz mi?..
5) Bugün 2.5 dönümlük üzerinde inşaat yapma imkanı hiçbir şekilde olmayan, bu araziye izin almak için yeni bir girişiminiz var mı?..
6) Bu araziniz için ne düşünüyorsunuz?..”
***
Hocam’ın elbette “Müslamanlara baskı vardı” sözleriyle Boğaz’daki 2.5 dönümlük inşaat izni olmayan arazisi arasında bir bağlantı yoktur...
Benim nacizane maruzatım o ki , hani o inşaat izni olmayan arazinin üzerinde emekli büyükelçi olan rahmetli üvey babası Nurettin Vergin’in ismi yazıyor...
Nur Hocam da, Türkiye’de baskı olduğunu anlatmak için, “Namaz kılan bir büyükelçi var mıydı?..” diye sormuş...
Babası rahmetli kılar mıydı bilmiyorum...
Ama babasının arazisinin inşaat izni yok onu biliyorum...
Hocam’ın ellerinden öperim...