Doğan Medya Grubu AKP'ye nasıl döndü
Doğan Medya AKP'ye Muhtıra Verdirtti.
Gidişinin kötü olacağını gören AKP Elindeki en büyük propoganda kozunu ortaya sürdü ve PO'nın milyonlarca dolarlık cezalarını silerek kendi lehine kullanmaya karar verdi.
PO'nın sahibi Aydın Doğan'da kendisine yapılan bu kıyağın altında kalmayarak, diyet borcunu ödemek için kendisine bağlı Medya grubunu harekete geçirdi. İlk işi AKP'ye bir nota verditti hemde Amerika'ya kim niçin ne zaman nasıl verildiği belli olmayan ve bunada gizli kılıfgı uydurularak yalan haberi Amerika'daki muhabirine yazdırtarak yollattı. Habere baktığınızda AKP'nin verdiği muhtıra ile ilgi tek bir satır bulamazken rüzgara göre yön değiştiren Amerikan'nın AKP'yi desteklediği söylemleri ön plana çıkartılmış bulunuyor.
Burda halka yutturulmak istenen daha önce yaptıkları yalan haber gibi eğilmiş, tuzla buz olmuş AKP'nin Ordunun karşısında dik durduğunu söyleyerek (nasıl durmuşsa onuda bir öğrensek) amaç dağılan yandaşlarına güç vermek. Felç geçiren AKP neye sarılacağını şaşırmış durumda koltuk değnekleriyle zor yürüyor.
ABD öteden beri yapmak isteği ve Türk halkının sağduyusu ve Ordunun dik duruşu karşısında yaptığı BOP planlarının parçalanmasını hazmedemiyor ve bunu ancak AKP iktidarı ile başabileceğini abildiği için tüm kendi medyasınıda harekete geçirmiş bulunuyor. Oradan buraya akıl vermeye köşe yazarları vasıtasıyla Türk halkını etkilemeye kalkıyor.
Bunu başaramayacak ve ABD çok iyi biliyor ki dünya'da kez karizmasını cizecek olan ilk ve tek ülke olan Türkiye'yi elinden gelen tüm propoganda araçlarını kullanarak yine eskisi gibi elde etmeye çalışıyor.
Bakın kasım Cindemir'in ABD'den yazdığı haberde nasıl da satılık oldukları ortaya çıkıyor.
Türk halkını Dogan ve AKP el ele vererek dünya'yı sömüren ABD'ye yalvararak şanıltmaya çalışıyorlar. Onlardan yardım umuyorlar. Ve bunun onlara bir uşaklık olduğunu, aşağılık bir istek olduğunu bilmezden geliyorlar.Uşaklıklarını yapıyorlar.
Ayrıca Fetullah Gülen'de bu arada boş durmuyor ve kendisine bağlı Türkiye'de yayın yapan medya grupları ve gizli ve açık internet siteleriyle AKP'ye omuz veriyor ve AKP'nin yıkılmışlığını nakavt olmuş bir boksörün ne kadar iyi dövüştüğünü söyleyip kendi kendilerini ve kendilerine bağlı müritlerini yaptıkları yalan haberlerle ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Bakın Hürriyet gazetesi'nde çıkan utanç verici yalan haber aşağıda lütfen haberi dikkatli okuyun ve nasıl gizli bir muhtıra verdiyse AKP onu bulmaya çalışın varsa eğer. Orada sadece türk halkının yanıltılmasına yarayan bilgiler bulacaksınız.
27 Nisan’da yayınlanan ve e-muhtıra ya da yumuşak darbe olarak nitelenen Genelkurmay bildirisinden sonra “taraf olmadığını” bütün dünyaya duyuran ABD Dışişleri Bakanlığı, bundan beş gün sonra fikir değiştirdi ve 13 gün sonra da “açıkça taraf olmaya” karar verdi.
Washington, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın ağzından 10 Mayıs günü “AKP’yi destekleme” noktasına nasıl geldi?
27 Nisan geceyarısı bildirisinin hemen ardından, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, Brüksel’de “biz taraf değiliz” açıklamasında bulundu. Oradaki bir gazeteci ısrarla Dan Fried’in üzerine gidince, “Ben açıklamamı yaptım, biz taraf değiliz” cevabını aldı.
Dan Fried’in Washington’daki yardımcısı Matt Bryza ise, “ABD, Türkiye’de anayasal süreçleri ve laik demokrasiyi destekler” diye konuştu.
2 MAYIS
Bu cevaplar, 2 Mayıs gününe kadar ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “resmi çizgisi” oldu ve sözcülerin brifinglerine aynen böyle yansıdı.
2 Mayıs’ta ise, Bakanlık Sözcü Yardımcısı Tom Casey, “ilk kez” olarak “anayasal süreçlere ne askerin ne de bir başkasının karışmasını istemediklerini” söyledi. Aynı gün, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da, Şarm el Şeyh’e uçarken, “askerlerin anayasal sürece karışmaması konusunda AB ile aynı görüşte olduklarını” belirtti.
AKP HÜKÜMET
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 28 Nisan ile 2 Mayıs arasında devreye AKP girdi. İyi haber alan bu kaynaklara göre, bu girişimler Ankara’da ABD Büyükelçiliği nezdinde yapıldı.
Bir kaynak, “Bu noktada, AKP’nin işbaşındaki hükümet olduğunu unutmamak gerekiyor” dedi. Buna göre, ABD Büyükelçiliği’ne “ABD adına yapılan açıklamalardan çok şiddetli rahatsızlık duyulduğu” aktarıldı.
MERKEZE MESAJ
Bir kaynak, “Ankara’daki büyükelçilik oldukça telaşlandı” dedi. Yapılan değerlendirmelerden sonra, Washington merkeze “iki ayrı mesaj içeren bir kripto” çekilmesine karar verildi.
Washington merkeze giden mesajlar şöyleydi:
-Ankara’da hükümet son derece rahatsız, bu bize iletildi.
-Eğer, demokraside kesinti olursa, buna, bizim onay verdiğimiz şeklinde bir hava doğacaktır ve bunun sorumluluğu bize yüklenebilir.
KAYGI MI ÖVGÜ MÜ
Bu mesajlar, ABD’nin dönüşünü getirdi. Bir kaynak, “ABD, bir yandan dünyada demokrasi istediğini söylerken, öte yandan bir müdahale destekçisi gibi görülebilir ve suçlanabilirdi. Bu ciddi bir endişe yarattı ve resmi çizgi değişti” dedi. Aynı kaynak, “ABD Dışişleri Bakanlığı, en azından hükümet ile ilişkisini sağlam tutmak için bu yola girdi” dedi.
Sonuçta, Condoleezza Rice, ABD Senatosu’nda, “Bu hükümet halk tarafından seçildi ve Türkiye’yi Avrupa’ya doğru götürmeye kendini adadı” demiş ve Türkiye’nin AB’ye üyeliğini desteklediklerini hatırlatmıştı.
Bu sözler, basına, “AKP’ye övgü” olarak yansıdı.
ŞİKAYET EDİYORLAR
Bir güvenilir kaynak, aylar önce ve özel bir sohbet sırasında, AKP adına ABD Başkenti’ne gelen bazı kişilerin “askeri şikayet ettiğini ve bizi askere karşı koruyun” mesajını verdiğini söylemişti. Aynı kaynak, “Buna eminmisiniz?” yolunda ısrarla sorulunca, “Tabii eminim” diyerek cevap vermişti.
Bir gözlemci şu değerlendirmeyi yaptı:
“ABD’nin konumu aslında –ne İsa’ya ne Musa’ya- noktasında. Bush Yönetimi içinde AKP’yi hiç sevmeyenler var. Bu biliniyor. Ama, Dışişleri Bakanlığı işbaşındaki hükümet ile arayı açmamayı önemli buldu ve tercih etti. Türkiye’de ne olacak ve Washington ne yapacak hep birlikte göreceğiz. Asıl oyuncular ve sahne Türkiye’de.”
Haber: Kasım Cindemir/Hürriyet
Hani muhtıra nerede insan utanır be böyle haber yapmaktan hani siz büyük medyaydınız nereniz büyük.Hani basın etiğiyle ilgili ilkeleriniz vardı. Onları da mı yediniz!