Ulusalcı mahallede yaşanan cemaat ve yolsuzluk çatlağı derinleşiyor. Türkiye Barolar Briliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Ergenekon ve Balyoz tutukluları için başlattığı lobi faaliyeti ulusalcılar arasında görüş ayrılığına yol açtı. Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil bugünkü yazısında Sözcü yazarı Emin Çölaşan'a çattı. Çölaşan, Feyzioğlu'nun girişimini "yolsuzlukları gündemden düşürmeye hizmet ettiği" ve "AKP'ye yarayacağı" gerekçesiyle eleştirmişti.

Cezaevlerinde hala insanların olduğunu hatırlatan Özdil yeniden yargılama tartışmalarının yolsuzlukları unutturmak gibi bir sonucunun olmayacağını savundu. İçerdekileri çıkarmak için bir fırsat oluştuğunu ve bunu değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Özdil, Feyzioğlu'na gelen eleştirilere tepki gösterdi.

İşte Özdil'in yazısındaki ilgili bölüm:

Neymiş efendim, hapistekileri aslında yolsuzlukları örtmek için bırakacaklarmış, bu işin içinde Akp’nin menfaati varmış, hükümet kendini kurtarmak için takas yapacakmış filan... Yatsınlar o halde, öyle mi?

BUNAK MISIN GERİZEKALI MISIN?

Aman ha, maazallah, kumpastan yatanlar dışarı çıkarsa, yolsuzluklar gündemden düşer, unutuluverirmiş... İşlemedikleri suçun bedelini ödemeleri yetmedi, başkasına ait yolsuzluğun bedelini de onlar ödesin değil mi?

*

(Bütün samimiyetimle soruyorum; yolsuzluklar unutulur diye endişeleniyorsun, Allah aşkına bana izah et... Kumpastan yatanlar çıkarsa, ayakkabı kutusunu niye unutasın? Bunak mısın? Geri zekâlı mısın?)

SEN BAROLAR BAŞKANI'NA GICIKSIN DİYE...

Barolar birliği başkanı’nın başka hesabı var, cumhurbaşkanı olmak istiyor, chp’nin başına geçmek istiyor diye makale döşenen arkadaş mesela... Ben bi adım ileri götüreyim, velev ki, ABD Başkanı olup Beyaz Saray’a yerleşmek istiyor... Haksız yere yatanları çıkarmaya çalışması yanlış mı birader? Sen barolar birliği başkanı’na gıcıksın diye, pırıl pırıl insanlarımız zindanlarda ömür mü tüketsin?

NASIL OLSA İÇERDE YATAN SEN DEĞİLSİN!

Yüreğinde insana dair kırıntı bulunmayan, koltuk muhafızı, parti borazanı kalemşorlar... Babası asrın iftirasıyla beton tabutlara tıkılan kaç evlat, henüz ergenlik çağında ihtiyarladı, haberiniz var mı? Kaç kadın felç oldu, kanser oldu? Kaç anne kahrından rahmetli... Nasıl olsa yatan sen değilsin değil mi?

*

Başbakan aslında dümen yapıyormuş da, kimseyi bırakmaya niyeti yokmuş falan... Hiç denemeyelim o zaman, hiç çabalamayalım, kılımızı kıpırdatmayalım, bırakalım yatan yatmaya devam etsin değil mi?

DÜŞÜN KARDEŞİM YAKAMIZDAN

Sen yurtsever kılığına bürünen maskeli liboşlarla kol kola girip fink at, Beykoz konaklarıyla kanka ol, Aydın Ayaydın seni sünnet çocuğu gibi gezdirsin, Doğu Perinçek içerde çürüsün... Sen dışarda bile işe yaramıyorken, içerdeki muhalefeti bile senden etkili olan Tuncay Özkan sürünsün... Öyle mi?

*

Düşün kardeşim yakamızdan...
Kendinize hayrınız yok.
Bari gölge etmeyin.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız