27 Mayıs darbesinin 60. yılında Yassıasa yargılamaları tekrar tartışmaya açıldı. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, bu iş için Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un üzerinde çalıştığı formülün ayrıntılarını yazdı.
Selvi'nin "Yassıada kararlarını yok sayacak formül" başlıklı yazısı şöyle:
Meclis Başkanı Mustafa Şentop ise hukuk tarihimize yüz karası olarak geçen Yassıada kararlarının yok sayılması için harekete geçti.
ŞENTOP: ‘BİR FORMÜL ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a izleyecekleri yöntemi sordum.
“Yassıada’daki kararların bir mahkeme kararı olduğu, yine idam kararlarının onaylanmasının hukuki bir işlem olduğu şeklinde bir yanlış tablo var karşımızda. Ne yaparsanız yapın, olan olmuş, yaşananları ortadan kaldırmak mümkün değil. Ama hukuk tarihimizde, hafıza kayıtlarımızda bu yapılan zulmün ve vahametin düzeltilmesi doğru olur diye düşünüyorum. Konuyu hukukçu arkadaşlarla da istişare ettik. Bazı formüller üzerinde duruyoruz” dedi.
Yassıada kararlarını yok sayacak formül
ŞENTOP’UN STRATEJİSİ
Yassıada kararlarının yok sayılması önerisi geçmişte de gündeme gelmiş ancak bir türlü sonuçlandırılmamıştı. O yüzden Şentop’tan izleyecekleri yöntem konusunda ayrıntı vermesini istedim. İki adımdan söz etti.
İlki şu: “Tabii burası bir mahkeme midir? Önce hukuken onu tartışmak gerekecek. Yüzyıllardır, evrensel bir temel hukuk kuralıdır, tabii hâkim-kanuni hâkim ilkesi. Yani herkes, iddia edilen bir suç varsa, suç konusu fiilin işlendiği tarihte yargılaması hangi mahkemeye tabiyse o mahkemede yargılanır. Bu hukukun en temel ilkelerinden biridir. Bu ilke ihlal edilmiş. Sonradan bir mahkeme kurulmuş, orada bir yargılama yapılmış. Konu bu açıdan tartışılabilir. Yassıada’nın mahkeme olup olmadığı tartışılabilir. Ve buna dair bir adım atılabilir.”
İkinci adım ise idamlarla ilgili.
Söz, Meclis Başkanı Şentop’ta: “Diğeri de, idamla ilgili karar verme yetkisi parlamentoların. Bu da genel kabul gören bir ilkedir. Bizim hukuk sistemimizde de o zaman böyledir. Ama Milli Birlik Komitesi kendisini parlamento kabul ederek, idamlara karar veriyor. Bu karar da sonuç olarak şeklen bir parlamento kararının yerine geçen bir karar olduğu için, bunun da bir Meclis kararıyla düzeltilmesi düşünülebilir. Nasıl Yassıada’daki izler silinmişse, hukuk hayatındaki, hukuk tarihindeki izlerini de silmemizin doğru olacağını düşünüyorum.”
MENDERES’İN AVUKATI BAŞVURMUŞTU
Daha önce Menderes’in avukatı Burhan Apaydın aynı konuda Meclis’e müracaat etmiş, ancak dilekçe komisyonu “İnfaz kararları Meclis’in yetkisinde olduğu için bir karar verilebilir ama mahkeme kararlarının yok sayılması konusunda bir karar alınamaz” yanıtını vermişti. Şentop’a bunu hatırlattım.
“Mahkeme kararlarının yok sayılması değil de mahkemenin varlığının tartışılması bence daha önemli. Mahkemenin varlığına dair bir karar alındığı takdirde, yani ‘Bu mahkeme değildir’ diye, onun vermiş olduğu kararlar ve yapmış olduğu iş ve işlemler de hukuken muteber olmaktan çıkacaktır” dedi. Meclis Başkanı’nın daha köklü bir çözümden yana olduğu sonucunu çıkardım.
CUMHURBAŞKANI NE DİYOR?
Meclis Başkanı Şentop, “Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim bu hususları” dedi. Erdoğan’ın cevabını merak ettim. “‘Şüphesiz uygun bir hukuki formül bulunduğu takdirde, mutlaka böyle bir adımı atalım’ dedi” diye anlattı.
PARTİ LİDERLERİNİ ZİYARET EDECEK
Bu konudaki çalışmalar belli bir seviyeye ulaştığında Meclis BaşkanıŞentop, siyasi parti liderleriyle de görüşmeyi planlıyor.
Yassıda kararlarının yok hükmünde sayılmasıyla tarih bir adım atılmış, aynı zamanda her başbakan koltuğuna oturduğunda karşısında hissettiği Menderes’in idam sehpasındaki fotoğrafı da oradan indirilmiş olacak.