Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bir partinin genel başkanı veya cumhurbaşkanı adayı olmak gibi bir hedefinin olmadığını söyledi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile gerçekleştirdikleri görüşmenin detaylarını okurlarına aktardı.
"Ankara’ya o kadar odaklanmış ki torunu hakkında bir şeyler paylaştıktan sonra işi yine Ankara’ya bağladı. Öyle olunca sorular birbiri ardına geldi" diyen Selvi, şöyle devam etti:
"Mansur Yavaş’ı ziyaret ettiğimde makam odasının büyüklüğünden şikâyet etmişti. Tam 245 metrekareymiş. Ama bugün bir şeyi daha öğrendik. Makam odasının arkasında bir sağır oda varmış. Hani şu CIA’in, MİT’in merkezinde olan tipten; camsız, elektriği olmayan, üç kat yalıtımlı. Her türlü dinlemeye karşı olanından.
Başbakanlık Konutu’nda FETÖ’nün dinlemeye yarayan böcekleri bulununca Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapılırken ilk işimiz ’Sağır oda var mı?’ diye sormak olmuştu. Külliye, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi bir saldırı anında dahi ülkeyi yönetecek şekilde bir sisteme göre dizayn edildi.
Mansur Yavaş’ın damarına basmak için önceden Melih Gökçek demek yetiyordu. Şimdi biraz Sinan Aygün de öyle olmuş. Gökçek için, ’Benimle televizyona çıkmak için bir sıfatı yok. Ruh sağlığı açısından torunlarıyla ilgilensin’ dedi. Bakalım Gökçek’in buna yanıtı ne olacak? ’Sinan Aygün’le de bir derdim yok’ dedi ama TOGO Kuleleri için mahkeme kararını beklediğini söyledi. ’Kamuoyuna açıklamalar yapacağım’ diye ilave etmeyi ihmal etmedi.
Mansur Yavaş, yapılan kamuoyu araştırmalarında memnuniyet oranının en yüksek olduğu belediye başkanı. Yüzde 68’ler civarında çıkıyor. Peki, Mansur Yavaş’ın genel siyasete ilişkin bir kariyer planlaması var mı? Bunu sorduğumuz an, bir telaşla ’Yok yok. Ulusal siyasette bir planım yok’ dedi. Daha açık sorduk. ’Bir partinin genel başkanı olmak gibi bir düşünceniz var mı?’ dedik. Bu kez daha net bir şekilde ’Yok yok. Öyle bir hedefim yok’ diye kestirip attı. Bu kez cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı sorusu geldi. Biz onu sıkıştırdığımızı düşünüyorduk ama o kısa ve net bir cevap verdi. ’Yok. Öyle bir şey yok’ dedi. Gerçi bu tür görevler istenilmez, millet isterse verir.
Yavaş, Ankara’nın sorunlarına odaklanmış durumda. Kimseyle polemiğe girmemeye özen gösteriyor. Ekrem İmamoğlu’nun kameraların önünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği mektubu biliyorduk da Mansur Yavaş da bir mektup vermiş. Ama kameraların önünde değil. Ankara’nın arıtma sistemi ve Polatlı’nın su talebiyle DSİ’nin taşkınlarıyla ilgili yardım talebinde bulunmuş. ’Yine Ankara’nın ihtiyacı olursa Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu talep ederim’ diyor."