Gazeteci Merdan Yanardağ kurucusu olduğu Yurt Gazetesi'nden alacaklarını tahsil yoluna gitti, olay büyüdü. Gazete Yanardağ hakkında çarpıcı iddialar ortaya attı, Yanardağ ise Yurt Gazetesi'nin haberleriyle belediyelere şantaj yapma çizgisine getirilmek istendiğini söyledi.
Yurt Gazetesi Türk basın tarihinin kara lekesi olarak değerlendirdiği olayda Yanardağ'ın gazeteye alacaklarının tahsili için icra memurları göndermesini eleştirdi. Gazete Yanardağ'ın, 1 aylık maaş için 12 milyon TL istediğini yazdı ve çarpıcı ithamlarda bulundu.
Konuyla ilgili sadece KRT'den Çağlar Cilara'ya konuşan Yanardağ gazete yönetimini topa tuttu. Yanardağ, insanların alacaklarını talep etme hakkı olduğunu söyledi, Yurt Gazetesi'nin belediyelere şantaj yapma çizgisine getirilmek istendiğini belirtti.
İşte Yanardağ'ın açıklamalarından dikkat çeken bölümler:
"BELEDİYELERE ŞANTAJ ÇİZGİSİNE GETİRİLMEK İSTENDİ"
"Biz, muhalif, yurtsever, halkçı, kamucu, toplumcu bir gazete çıkardık. Bu gazete uzun bir süre bu yayın çizgisini izledi. Ama bu gazeteyi belediyelere şantaj yapan, basın ahlak ilkelerine uymayan, kendi dar küçük siyasi hesapları için kullanan bir çizgiye getirmek istediler."
GAZETE SAHİBİ ÖZPOLAT'A: ÇALIŞANLARIN HAK VE HUKUKUNU GASP ETMEYE ÇALIŞAN BİRİ
"Bir insanın alacaklarını talep etmesi nasıl bir kara leke oluyor. Çok zavallıca bir haber. İcra işlemini bir insan neden başlatır, alacakları için başlatır dimi. Alacaklar onların iddia ettiği gibi 14 bin lira değil 3 yıllık ücret, izin ve tatil dönemleri dahil çalışma alacaklarıdır çünkü Durdu Özpolat bu gazetede çalışanların hakkını ve hukukunu gasp etmeye çalışan asıl utanılması gereken konumda olan kişidir."
"YURT'U TÜRKİYE'NİN 5. BÜYÜK GAZETESİ YAPMIŞTIK"
"Dolayısıyla bu gazetenin biz arkadaşlar ile beraber kuruluşunu gerçekleştirdik, son derece başarılı, karlı, yüksek tirajlı, Türkiye'nin 5. büyük gazetesi haline getirdiğimiz bir yayın organıydı. Yurt 2012'de çıktı ve 2013 yılının sonuna kadar bu gazete başarılı bir grafik izledi. Daha sonra bizim Ergenekon davasından tutuklandığımız dönemde bir televizyon macerasına girilerek, Sokak TV biliyorsunuz bu gazetenin bütün kaynakları orada batırıldı, benim olmadığım dönemde. Bütün bu süre boyunca arkadaşlarımızın da gazetenin kaynakları batırıldığı için ücretleri ödenmedi. Benim 3 yıllık ücretimin yüzde 70'inden fazlası ödenmedi. Çalışanların hakkı ve hukukunu gasp etmeye çalışan ve gazetecilik ortamına, medya ortamına hiç yakışmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Her türlü yolla ücretini alabileceği bir yol yöntem bırakmazsanız insana, insanlarda alacaklarını icra yoluyla tahsil etmeye kalkar. Yani biz, emeği ile yaşayan, enetelektüel emeği ile ayakta duran, ilkeleri ile ayakta duran, 30 yıllık gazetecilik yaşamında namusu ile dürüst bir şekilde yaşamış ve gazetecilik yapmış insanlarız. Bunu bizim piyasada, basın sektöründe çalışan herkes bilir."
"YURT GAZETESİ BÜTÜN ÇALIŞANLARI İLE DAVALIDIR"
"Yurt Gazetesi bütün çalışanları ile davalıdır. Ayrılan herkes Yurt Gazetesi hakkında davalar açtılar. Bunlar ücret ve diğer alacaklarına dair davalardır. Sözlerini tutmadı, insanlara verdiği taahhütleri yerine getirmedi, sözleşmelerin gereğini uygulamadığı için insanlar istifa ettiler ve ayrıldılar. İleri sürülen hiçbir iddia doğru değildir. Biz 25 bin tirajı geçtik, tiraj raporlarında belli, basın ilan kurumu raporlarında belli, dağıtım şirketlerinin resmi raporlarında belli. Biz, iyi ve nitelikli bir gazete çıkardık, Türkiye'ye iyi bir gazete verdik. Bu gazetenin bugünkü sahibi hiçbir sözünü tutmadı, ilkeli davranmadı, muhalif bir gazete çıkarma cesaretini gösteremediği için biz bu gazeteden ayrıldık. Ayrıldığımız için çalıştığımız döneme dair ücret ve diğer alacaklarımızı talep ediyoruz. Ben bu gazetenin kurucusuyum ve kurucu ortaklarından biriyim, hisselerimi devrettim ve bunun karşılığında oluşmuş alacaklarım var. Bu alacaklarıma karşılık bana verdiği senedi zamanı geçtiği halde ödemedi. 3 yıldır alacaklarını ödememek için her türlü yol yöntemle kurnazlığa başvuran bir adamla, bir yönetimle karşı karşıyayız. Yani bizim sektörün hassasiyetleri nedeniyle böyle bir ilişki kaldırılamaz, sürdürülemez. Saygın, ilkeli, verdiği sözü tutan ve esas olarak işini yapan insanlar olmak gerekir. Bu gazetecilik basın ahlak ilkelerine uymadığı, gazetecilik etiğini sürekli ihlal ettiği, verdiği sözleri yerine getirmediği, sözleşmenin gereğini uygulamadığı için ayrıldık ve alacaklarımızı talep ediyoruz, hadise bundan ibaret, bunun neresi kara leke oluyor. Aslında bu yayının kendisi kara leke. Zavallıca, saçma sapan bir yayın. Davayı sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu dava, bütün arkadaşlarımız adına açılmış ortak bir çalışma davasıdır. Diğer çalışan arkadaşlarımızın da alacakları ödenmedi. Bir anda herkes adına açtığım ortak bir davadır bu. Çünkü bu gazetenin kuruluşundan itibaren her şeyini gece gündüz çalışarak biz yarattık. Yayın politikasını ince bir mühendislik çalışması ile sabırlı bir mutfak faaliyetiyle biz oluşturduk ve bu gazete başarılı oldu. Son yıllarda Türkiye'de tutan, başarılı olan tek gazeteydi ama malesef bu gazeteyi bizim olmadığımız dönemde batırdılar."
"BİZ HERKESİN PARASINI ÖDEMİŞTİK"
"Bizim dönemimizde çalışanlarımızın hiçbir ücret alacağı kalmadı. Gecikmeli de olsa zaman zaman ücretleri ödendi."