Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,2884
EURO
43,6056
IMKB
9.312,000
ALTIN
4.110,320
 
Hava Durumu ANKARA
10 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ÇALI KUŞU TUBA ÜNSAL
ÇALI KUŞU TUBA ÜNSAL
 
Tuba Ünsal artık yeni "Çalıkuşu"muz. "Yeniden Çalıkuşu" dizisinde başrolde. Bir yandan yine başrolde olduğu bir filmin setine gidiyor, bir TV programının sunuculuğunu yapıyor, bu arada üniversitede okuyor. Aslında o yeni evli bir kadın ama "Hiç öyle hissedemedim ki" diyor: "Bir kere de ben önce eve gideyim, yemekler yapayım, kocama onun karısı olduğunu hissettireyim istiyorum. Ama hiç olamadı böyle bir şey"
 
28.8.2005 - 09:27
Bir gece önce röportaj saati için telefonlaştığımızda hastaydı Tuba Ünsal. Zaten bütün gün dersteydi, çekimdeydi. Ertesi akşam buluştuğumuzda ise ışıl ışıldı, hastalıktan eser kalmamıştı. Ve yine film çekiminden geliyordu. Benden sonra da kendi programı için bir röportaj yapacaktı. Enerjisini gençliğine vermiştim ki, bir ara saat 18.45 civarı "Bak, Cem (kocası Cem Cantaş) yarım saattir evde mesela" dedi. Doğru ya, evli bir kadındı o. 24 yaşındaydı, 16 yaşından beri çalışıyordu. Modellikten sonra sunuculuğa, oyunculuğa geçmiş, Yılmaz Erdoğan, Zuhal Olcay gibi isimlerin rol arkadaşı olmuş, bir de arada evlenmişti. Allah bilir sırada çocuk vardı. Sormadım, komşu teyzelik yapmadım.
Ünsal'ın çekimden çekime koşmasına gelince... Bir kere bir dizi çalışması var: "Yeniden Çalıkuşu". Reşat Nuri Güntekin'in "Çalıkuşu" isimli eseri tekrar çekiliyor, bu sefer başrolde o var. Yani yeni Feride'miz. Hoş o, Feride'nin günlüğünü bulan, söylemek istemese de anladığımız kadarıyla onun torunu Handan rolünde. Eylülün üçüncü haftası yayına girmesi planlanan dizideki jön ise Burak Hakkı.
Başka bir çalışması ise, Cihat Hazardağlı'nın tamamı İngilizce çekilen filmi. Başrolde, Venedik'teki bir ressam kızı canlandırıyor. Bir de NTV'de devam eden programı "Yaz Zamanı" var. Bu arada Bilgi Üniversitesi'nde fotoğrafçılık okuduğunu da ekleyelim.
Bir ara "Sana bir şey soracağım" diyor: "Röportaja gelmeden önce benim hakkımda ne düşünüyordun?" Bir şeyler geveliyorum, lafı uzatıyorum. "Neden sordun ki" diyorum, cevap veriyor: "Son birkaç aya kadar kendimle, oyunculuk kariyerimle ilgili inanılmaz endişelerim vardı. Dışarıdan acaba nasıl görünüyorum?"
Şöyle diyeyim, bir-iki saat içinde dışarıdan şöyle görünüyor: Bebek yüzlü bir genç kız. Zarif ama göründüğü kadar hanım hanımcık da değil galiba. Aksine eğlenceli, yaramaz. İyi mi kötü mü bilmem, sadece insanlara güveniyor, dürüst davranıyor, her şeyi açık açık anlatıyor. Zaten senli benli sohbetin yarısı da kayda geçmemesi üzere, teyp kapalı sürüyor.



"Bizim ailede güzel kız ablamdı. Ben uzun burunlu, kambur olandım"

Her zaman "Aman da ne güzel. Manken olacak bu kız" denen kızlardan mıydın?
Benim model olacağım falan kimsenin aklına gelmezdi çünkü bizim ailede ablam güzel kızdı. Ben burnu uzun, kambur olandım.

Bir de senin "Ben manken değilim, hiç olmadım" meselen var.
Hâlâ benim için manken deniyor. Ben mankenlik yapmadım. Babama verdiğim bir söz var ve sanki her gazeteci onu yıkacakmış gibi geliyor. Babama "Ben manken olmayacağım. Modellik de para kazanmak için babacığım, modellikle mankenlik ayrı" derdim.

Oyuncu olma konusunda kararlısın, değil mi?
16 yaşında para kazanmak için modelliğe başladım. O sıralarda Kartal Sanat Tiyatrosu'na girdim. Oyunculuğu seçtim çünkü iyi yapabileceğimi düşünüyorum. Ekranda da yüzüm iyi çıkıyor. Şimdi de Aliye Uzunatağan'dan drama dersleri alıyorum.



İzledin mi "Çalıkuşu"nu? Filmini ya da Aydan Şener-Kenan Kalav'lı dizisini...
Aydan Şener'li dizinin VCD'lerini izledim. Ama Türkan Şoray'lı filmi izlemedim. Kitabını da okulda, çok ağlayarak okumuştum.

Baban astsubaydı. Bir ara Urfa'da yaşadın...
Evet, dört yıl yaşadım. İlkokul 4'ten orta 2'ye kadar orada okudum. Sonra İstanbul'a geldim.

Sanırım sen de bu dizide Feride gibi Anadolu'daki okullara gideceksin. Urfa'daki yıllarının bu diziye katkısı olacaktır. O dönemin senin hayatına ne gibi etkileri
oldu?
Elbette diziye de katkısı olacaktır. Benim için de çok güzel bir tecrübe oldu hayatla ilgili. Aslında oradaki yaşantımın bu dizi için seçilmeme etkisinin olduğunu bile söyleyebilirim. Bu rol için çok temiz, çok saf bir karakter arıyorlarmış. Benim de içimde, beni etrafımdaki yaşıtlarımdan ayıran bir naiflik vardır çünkü hayatımın çok önemli, etkili bir bölümünü Urfa'da yaşadım. Okula giderken önlüklerimiz dizden iki karış aşağıdaydı. İstanbul'a geldiğim zaman, Ata Lisesi'ne, ohooo Batman'dan New York'a taşınmış gibi oldum. Kızların etekleri iki karış falan...

Sen de yavaş yavaş eteğini kıvırmaya mı başladın?
Urfa'da şöyle bir portre çiziyordum. Sarışın, Avrupai genç kız. Okulda da herkes adımı biliyordu. İstanbul'a geldiğimde de herkes adımı biliyordu ama bu sefer garip görünümlü, sarışın, kıro kız olarak. Eski önlüğüm gibi uzun etek giyiyordum. Öğretmenler beni erkeğin yanına oturtmak istedikleri zaman oturmak istemiyordum.

Sonra modellik yarışmasına katıldın, bikiniyle podyuma çıktın, model oldun... Büyük bir değişim.
Evet, enteresan. Orta sonu İstanbul'da okuduktan sonra liseyi İzmir'de okudum. İzmir daha iyi geldi bana İstanbul'dan sonra. Kendimi keşfettim. Orada zarafet dersleri aldım. Okulu bitirince tekrar buraya geldim.

Modellik hangi araya denk geliyor?
İzmir'deyken para kazanmak istiyordum. Ailemin maddi durumu bozulmuştu. Üniversitede okuyacak param yoktu. Babam her şekilde beni okutacağını söylüyordu ama çok zorlanacaktık. O sıralarda İzmir'de bir fotoğrafçıda fotoğraflarımı çekmiştik. O fotoğrafçı "Yarışmaya fotoğraflarımı gönderelim mi?" dedi. Ben de "Ben öyle bikinili mikinili fotoğraf çektiremem. Bunlar oluyorsa gönder" dedim. Babamların haberi bile yoktu. Yarışmadan olumlu cevap gelince ortalık çok inledi.

"16 yaşımdan beri babamdan para almıyorum, şimdi kocamdan mı alacağım?" da demiştin. Konuşurken de laf dönüp dolaşıp paraya geliyor.
Evet, böyle bir şey oluyor. Her şeyi kendim almaya, benim olmasına alıştım. Bu evlilikte olacak şey değil elbette. Ama hayatta her şey olabilir. Her zaman bir geleceği garantiye alma derdi oluyor.

Hep ailene karşı sorumluluk da duyuyorsundur sen. Ailenin durumu da çok önemli. Mesela çoğu kişi bir annenin o gün cebinde kızının evine gidecek kadar parası olamayacağına inananamaz, komik bulur.
Benim annemle babam şu anda eskisinden çok çok daha iyi durumdalar. Ama hâlâ senin bu dediğin durumları yaşayabiliyorlar. "Paramız yok, gelemeyiz" diyorlar. "Anne ben bir çantaya 500 milyon verirken niye böyle diyorsun?" diyorum. Ama onlar da öyle.

"Kocam çok açık fikirli. Zamanında keşke daha fazla dağıtsaymışım"
Tabii, dışarı çıkarsınız birlikte. İkinci kahveyi içmezler, para gidecek diye...
Tabii tabii, "Evde içeriz kızım, boşver" vardır bir de.

Bir de her röportajında babanın adı bir kez mutlaka geçiyor. Nasıl bir ilişkiniz var?
Şöyle bir anekdot anlatayım sana... G-Mall yangınında kaldım ben biliyorsun. 20 dakika boyunca ölümü bekledik orada. Sonra terapi gördüm. Benim oradaki en büyük korkum şuydu: Şu anda ölüyorum. Babam kalp hastası. Allah kahretsin, o da kalp krizi geçirecek. Ya da ben öleceğim, babam arkadaşsız kalacak. Ben onun küçük erkek çocuğu gibiyim.

Bu küçük erkek çocukluğu da galiba sende "Ben o kızlar gibi olmayacağım", "Ben manken olmayacağım" diye bir şey de bırakmış.
Evet, belki. Ama ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim. Zamanında onları çok üzdüğüm, çok aşırı hareketler yaptığım da oldu. Evet, 16 yaşında Elite ajansına giderken mayolu fotoğraf çektirmem diyordum. Sonra ajanstaki patronumun lafına uyup bikinili fotoğraflarla böyle seksi lolita fotoğrafları da çektirdim.

Aşırı dediğin şey bikinili fotoğraf. 24 yaşında bir de enerji dolu bir genç kızsın. Bir kulüpte sabaha kadar tepinmek, hatta seksi danslar yapmak istemez misin?
İşte ünlü olunca yapamazsın ki. Bir de ben evleneceğim erkeğin hiç bu kadar açık fikirli olacağını düşünmüyordum. Şu anda çok rahatım ama keşke zamanında daha fazla dağıtsaymışım.

Şimdi dağıt. Kocanla dağıtmak da zevkli. Ya da daha az laf ediyorlar nedense kocan da yanında olunca.
Şimdi de kocam duruldu. Her gece dışarı çıkmak istemiyor. Erkekler hep öyle oluyor evlenince ya da bir kız bulunca. Allahtan çıktığı zaman eğleniyor. Ama çoğunlukla "Şimdi bilmem nereye gideceğiz. 3 bin kişi olacak. Kapısında bir sürü gazeteci. Sinirimizi bozacaklar. Değer mi bir-iki saat laga luga yapmak için?"

Evet, değer...
Bence de evet. Ona da "Değer!" diyorum. Ama şimdi bunları duyunca beni öldürür. Dışarı çıkmayan biri değil, eğlenmeye gidiyoruz ama ben daha çok isteyebilirim.

"Evde de oyunculuk yapıyorum. Bir şımarık, bir uslu kız oluyorum"
Sen de o "Artık ben evli bir kadınım"lardan mısın? Evlenince hayatında bir şeyler değişti mi?
Yok. Zaten ben hareketlerine dikkat eden bir kızdım çünkü ünlüydüm. Aslında evlendim ve daha rahat oldum. Evlilik, evlilik yani. Bu kadar büyütmenin gereği yok. Ben eşime şöyle demiştim: "Evlenirsem senin gibi birini istiyorum. Ama 1940'larda yaşamıyoruz. Sana ömür boyu birlikte olma sözü veremeyeceğim. Çok isterim. Bunun için çok uğraşacağım." O da benzeri düşünüyor. Biz Cem'le her şeyi dürüstçe konuşabiliyoruz.

Evde nasılsınız?
Eşim her zaman benden uzak ara erken geliyor eve. Benim kalbime giden yolun midemden geçtiğini bildiği için de çok güzel yemekler yapıyor.

Sen nasılsındır evde? Seksi seksi, iç çamaşırıyla mı dolaşanlardansın yoksa eşofmanla gezenlerden mi?
Jartiyerlerle dolaşan bir kadın olmak isterdim ama ben eve girdiğim anda üzerimdekileri çıkarıp iki dakika içinde Şile bezi ev elbiselerimden birini giyerim. Tabii arada bir farklı şeyler yapmak gerekiyor. Aynı evin içinde... Her gün aynı kadın, her gün aynı erkek... Neyse ki ben biraz oyuncu olduğum için birtakım roller katabiliyorum. Bir gün şımarık bir kız, bir gün daha uslu bir kız olabiliyorum. Bir de ben çoğu günümü işimden dolayı çok çok güzel görünerek geçirebiliyorum. Bir gün eve Paris Hilton gibi gidiyorum, bir gün başka biri gibi... Özel, profesyonel makyajlar...

Çok yoğunsun. Nasıl görüşebiliyorsunuz?
Görüşemediğimizde setime geliyor. Ama bir kere de eve ben erken gideyim ve yemeği de ben yapayım. Sonuçta eve gidip yemek yapmak zorunda değilim ama bir kere de evli kadın olduğumu hissedeyim, kocama onun karısı olduğunu hissettireyim istiyorum. Ama evlendiğimizden beri bir kez olamadı böyle bir şey.



"Cem hâlâ 90'ların başındaki yakışıklı, parlak çocuklar gibi giyiniyor"
Alışveriş yapmaya bayıldığını biliyorum. Hâlâ öyle mi?
Alışveriş benim için bir terapi. Kendime geliyorum alışveriş sonrasında. Eşimin de her şeyini ben alıyorum. O sadece mavi gömlek, beyaz gömlek, Levi's 501 ve loafer giyse olur.

Hoş geldi benim kocam. Lise 2, 3'te yok muydu bu kıyafet? Onlar lisede kalmışlar.
Evet, aynen öyle. 90'ların başındaki yakışıklı çocuk kıyafeti.

En çok ne alıyorsun? Takıntın var mı?
Evet, ayakkabı takıntım var. Artık kıyafetlerimi ayakkabıya göre alıyorum. Bir de kendi çizdiğim takıları bir ustaya yaptırıyorum.
(MİLLİYET)


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


GÜLBEN ERGEN SAHNEYE SELÜLİTLERİNİ GÖSTEREN AFİŞLE ÇIKTI

GENÇ OYUNCU GAMZE ÇELİK'E PORNO FİLM ŞOKU

TACİZCİLER DİLEK'İ BIKTIRDI
»  BANU ALKAN 15 KİLO ZAYFLADI AMA YİNE DE 4 KİŞİ ZOR TAŞIDI
»  FATİH ÜREK ERMEYDANI'NDA!
»  REALİTY SHOWLARIN SON ÇILGINLIĞI
»  BÜLENT ERSOY,"ASLA VE ASLA RÜŞVET DEMEDİM" DİYEREK KIVIRDI!
»  BÜLENT ERSOY'DAN BAYKAL MASALLARI!!
»  "KOCAMLA ARAMA GİRMEYİN"
»  TARKAN'A 9 TRİLYONLUK TEKLİF
»  MANKENLERİN BODRUM KEYFİ
»  İBRAHİM ERKAL, ERZURUM'LULARA KÜSTÜ!
»  POPCU ÇELİK KARISINDAN AYRILMA NEDENİNİ AÇIKLADI: "O BİR UYKUCUYDU"
»  PARİS HİLTON, SEVGİLİSİNDEN AYRILDI
»  SERVET DEĞERİNDEKİ YÜZÜĞÜ KAYBETTİ!
»  AHMET DURSUN, REZALET ÇIKARDI
»  TÜRK ANGELİNA JOLİE!
»  İZZET YILDIZHAN UÇAK ALIYOR!!!
»  HERKESİN GÖZÜ SELMA'DA!
»  SİBEL CAN, YENİLENİYOR
»  ERBİL, HOLLYWOOD'U REDDETMİŞ!
»  DEMET ŞENER SELÜLİTLERİYLE FENA YAKALANDI!
»  MİKE TYSON REİNA'DA FENA DAĞITTI
»  "BİR LİDER BENDEN SERVET İSTEDİ"!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.