ANKA
Araştırmaya göre, Türkiye’de 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların oranı yüzde 49’a ulaştı. Araştırmada ayrıca, geçtiğimiz günlerde yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşının 6-13 yaş aralığına çekildiği hatırlatılarak, bu durumda ortaokulun bitiş yaşının çocuk işçilik yaşını fiilen 13’e düşüreceği ve bunun olumsuz sonuçlarının yakın dönemde görüleceğine dikkat çekildi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu Çocuk İşçiliği İstatistikleri 1994, 1999, 2007 ve Uluslararası Çalışma Örgütü ILO 2000-2004 ve 2004-2008 eğilim araştırması sonuçlarını kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, ev içi çalışan çocuk sayısındaki devasa artış çocuk emeğinin azalmadığını aksine ev içine çekilerek artışını sürdürdüğünü ortaya koydu. Diğer yandan en kötü şartlarda çalışan çocukların, toplam çocuk istihdamındaki payı arttı. Çocuk istihdamındaki düşüş bir önceki döneme göre hız kesti.
DÜNYADA ÇALIŞAN ÇOCUK SAYISI 306 MİLYON
Dünya’da her 5 çocuktan birinin çalışmak zorunda bırakıldığına, bu çocukların sağlıklı bir çevreden ve temel özgürlüklerden de mahrum kaldığına, fiziksel, sosyal, kültürel, duygusal ve eğitsel gelişime zarar veren koşullarda çalıştırıldığına dikkat çekilen araştırmada, dünya genelinde 2008 yılı itibari ile 5-17 yaş arasındaki çocuk sayısının 1 milyar 586 milyon iken çalışan çocuk sayısının 306 milyon düzeyinde olduğu belirtildi. Söz konusu sayı 2004 yılına göre sadece 17 milyon daha az. Ancak bu azalma tüm gruplar için geçerli değil. Örneğin 5-14 yaş grubu için çocuk istihdamı 2004-2008 yılları arasında 196 milyondan 176 milyona gerilerken, aynı süre zarfında 15-17 yaş çocuklar için istihdam 2 milyon artarak 127 milyondan, 129 milyona çıktı. Erkek çocuklarda bu oran kız çocuklarına göre 4.5 puan fazla olarak gerçekleşti. Buna göre 15-17 yaşındaki her 100 erkek çocuktan 16’sı istihdamda sayıldı. Toplamda ise 5-17 yaş arasındaki her 5 çocuktan biri ise istihdamda görünüyor.
“ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SAYISINDA DÜŞÜŞ YAVAŞLADI”
DİSK-AR’ın araştırmasına göre, TÜİK tarafından açıklanan rakamlar baz alındığında Türkiye’de istihdamdaki çocuk işçiliğinin azaltılması yolunda kaydedilen aşama aynı dönem için dünya genelindeki eğilimlerle benzerlik taşıyor. 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden, 958 bin düzeyine düştü. Diğer yandan Türkiye’nin istihdamdaki çocuk işçiliği ile mücadelede ivmesini kaybettiğine dikkat çekilen açıklamada, 1994-1999 yılları arasında istihdamdan çekilen çocuk işçi sayısının yıllık ortalamada 128 bin iken, 1999-2006 yılları arasında yıllık ortalama 74 bin olarak gerçekleştiği belirtildi.
5-17 YAŞ ARASI TOPLAM ÇALIŞAN ÇOCUKLARIN ORANI YÜZDE 49 OLDU
Türkiye açısından bir başka çarpıcı veri ise ev işlerinde çalışan çocukların sayısındaki olağanüstü artış. İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 7 milyona ulaştı. Böylelikle 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların oranı yüzde 49 oldu.
“SANAYİDE ÇALIŞAN ÇOCUKLARIN ORANI ARTIYOR”
Çocuk emeği ev içine kayarken, çalışma yaşamındaki çocuk istihdamı tarımdaki çözülmeye bağlı olarak sanayi ve ticaret alanlarına yöneliyor. Çocuk istihdamında sanayiinin payı 1994’de yüzde 16 iken bu oran 2006 yılında yüzde 28’e yükseldi. 6-14 yaş grubu için bu oran yüzde 16. Ticaretin payı ise yüzde 8’den yüzde 22’ye çıktı. Tarımdaki istihdam oranı ise yüzde 67’den yüzde 41’e geriledi.
“4+4+4 EĞİTİM MODELİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRACAK”
Araştırmada, geçtiğimiz günlerde yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşının 6-13 yaş aralığına çekildiği belirtilerek, “Bu durumda ortaokulun bitiş yaşı çocuk işçilik yaşını fiilen 13’e düşürecek. Bunun olumsuz sonuçları yakın dönemde görülecektir” denildi. Araştırmanın sonuç kısmında şunlar kaydedildi: “Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 7 milyon çocuğu ilgilendiriyor. Türkiye’yi Avrupa’nın Çin’i, doğu illerini ise Türkiye’nin Çin’i yapma çabası, çocuk işçiliği açısından, çıraklık, stajyerlik gibi uygulamalar ile kuralsızlık, esneklik ve güvencesizlik ekseninde ağır sonuçlar yaratacaktır. İş kazalarında Çin ile rekabet eden Türkiye, şimdi de çocuk işçiliğinde Asya tipi bir modeli benimsemiş görünmektedir. Ucuz İstihdam Stratejisi bunun zeminini yaratma gayretinin ifadesidir.”