Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) tarafından yaptırılan “Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma: Başörtüsü Yasağının Kadınların Eğitim ve İş Hayatına Etkisi” konulu kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına göre toplumda başörtüsü sorunu bulunmuyor.
Sorunun siyasetten kaynaklandığının vurgulandığı araştırmaya göre, başını örtenlerin sadece yüzde 1’i siyasi amaç taşıyor. Başı açık olanlar, başı örtülülerin kamusal alanda çalışmasına sıcak bakıyor. TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, “Meclis’te bile köktendinciler bulunurken başörtüsü nedeniyle kadınların dışlanması yanlıştır” derken, Prof. Dr. Doğu Ergil “Kadınlar başörtüsü konusunun bir cephane olarak kullanılmasına karşı birlikte olmalıdır” yorumunda bulundu. Prof. Dr. İhsan Dağı da “Evdeki, fabrikadaki başörtülünün bir sorunu yok. Sorun kentli, eğitimli, meslek sahibi yani başörtülülerin modern kesiminin sorunu” dedi.
İktidar mücadelesi
26 ilde 3 bin kişiyle TİKAD tarafından Prof. Dr. Özer Sencar, Prof. Dr. İhsan Dağı, Dr. Sıtkı Yıldız ve Dr. Vahap Coşkun’a yaptırılan anket, telefonla gerçekleştirildi. TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, toplumda yaşanan sorunun başörtüsü üzerinden dindar ve gelenekçi kesim ile laik ve modern kesimin iktidar mücadelesi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu tartışmayı el birliğiyle aşmalıyız. Eğer Cumhuriyet kadınını hak ettiği yerine taşımak istiyorsak gereken yapılmalıdır. Maalesef böyle giderse gerçekten de ‘Kadının adı yok’ olacaktır. Ankette erkekler eşlerinin çalışmak için başını açabileceğini belirtiyor ki, bu da erkeklerde zihinsel bir değişimin başladığını gösteriyor.”
Çalışacaksa başını açabilir
Eşinin başı örtülü olan erkeklerin yüzde 44’ü eşlerinin başını açarak çalışmalarına izin vermeyeceğini belirtirken, yüzde 53 izin verebileceğini veya tercihi onlara bıraktığını belirtiyor. Eşinin başı örtülü olan erkeklerden yüzde 80’i kadınların kamu kurumlarında başörtülü olarak çalışmalarını istiyor ve yüzde 80’i yakını başı açık bir kızla evlenmesinde sakınca görmüyor.
Ergil: Kısıtlama aslında laik toplum beklentisine ihanet
PROF. Doğu Ergil, türban sorunun çözülmesi için kadınların yanında kendisi gibi erkek yandaşların da mücadele
ettiğini söyledi. Ergil, “Kentte okumak, çalışmak isteyen kadına getirilen kısıtlamalar aslında laik toplum beklentisine ihanettir. Asıl çatışma, eğitimli ve kapalı kadınların sayısı artınca olacak, buna da hazır olmak lazım” diye konuştu.
Geleneksel örtü sorun yaratmıyor
Başını örtenlerin yüzde 85’i örtüyü başörtüsü diye niteliyor. Örtünme kararını kendisinin verdiğini belirtenlerin oranı yüzde 70.
Başını örtenlerin yüzde 55’i yasaktan dolayı kısıtlandığını düşünüyor.
Geleneksel olarak başını örtenler bir sorun yaşamıyor
Sokağa çıkıp rol almaya çalışan başörtülüler haksızlığa uğradıklarını düşünüyor.
Başörtüsü sorunu çözülürse iş hayatı ve istihdamda kadın sayısının artacağına inananların oranı yüzde 72.
Başörtülülerin yüzde 87’si mevcut kıyafetleri ile devlette çalışmak istiyor.
Başı açık olan kadın ‘radikal tavır’ istemiyor
Başları açık kadınların büyük oranda başörtüsüne karşı radikal olumsuz bir tavrının olmadığı görülüyor. Başı açık kadınların yüzde 76’sı başörtülü kadınların örtülerinden dolayı üniversite eğitimi alamamalarına veya eğitimlerini bırakmak zorunda kalmalarına üzülüyorlar.
Yine başları açık kadınlardan yüzde 87’si başörtülü kadınların kariyer sahibi olmasından rahatsızlık duymayacağını, yüzde 66’sı başörtülü kadınların çalışmalarının doğru olacağını, yüzde 88’lik büyük bir kesim de başörtülü kadınları kendileri gibi eşit yurttaşlar olarak gördüğünü belirtti.
Katılımcıların yüzde 78’i üniversitelerde türban yasağının kalkmasını savunurken, YÖK’ün fiili olarak kaldırma uygulamasını olumlu buluyor ancak yasalarla yapılacak düzenlemeyle konunun anayasal güvenceye alınmasını istiyor.