TBMM Genel Kurulu'nda MHP'nin grup önerisi üzerinde söz alan CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, cinsel istismar iddiasıyla ilgili olarak Karaman'da bir heyetle incelemede bulunduklarını anımsatarak, "Bu konu beni o kadar üzüyor ki dosyayı incelediğimde oturup hüngür hüngür ağladım ve konuşmakta da zorlanıyorum. Çünkü unutmayınız ki bizler anneyiz, babayız. Bu duygularla bu dosyaları inceledik, bu olayı araştırdık" ifadesini kullandı.
Tüzel kişilikler ve şahısların, ilkokul ve ortaokul seviyesinde yurtlar ya da bu türevler açamayacaklarını belirten Karabıyık, illegal olan bu yerlerin de denetlenemediğini savundu.
Karabıyık, "Biz, Karaman'da Sayın Vali'yle, savcıyla ve de Milli Eğitim Müdürü'yle görüştük. Hiçbirisinden de evin kimliği hakkında bilgi alamadık, kime ait olduğu konusunda hiçbir ipucu vermiyorlardı. Oysa dosyalarda çocukların ifadesi var. KAİMDER'e ait olduğunu, Ensar Vakfı'na ait olduğunu çocuklar kendi ağızlarından vurguluyorlar" diye konuştu.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için komisyon kurularak konunun araştırılmasını isteyen Karabıyık, "Evlatlar söz konusu olduğu zaman ne parti ne vakıf, hiçbirinin önemi olmaz; her şeyin üstündedir bu evlatlar, hepimizin çocuklarıdır bunlar. Lütfen elimizi vicdanımıza koyalım, çocukları koruyalım, vakıfları değil." dedi.
ÇOCUĞA YÖNELİK POLİTİKALAR
AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, çocuğa yönelik politikaların bütüncül politikalar olduğunu, tek bir kurumun görev ve sorumluluğu altında değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Kamu kuruluşlarının bu anlamda yetki ve sorumlulukları vardır, sivil toplum kuruluşlarının sorumlulukları vardır, toplumun her bir ferdinin çocuğa yönelik politika ve uygulamalarda sorumluluğu vardır." diye konuştu.
Suçun mağduru ya da faili olan çocuklarla ilgili konularda maksimum hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Keşir, "Buradaki en önemli nokta çocuğun yüksek yararıdır. Biz, politikacılar olarak, mağduru gündelik politikalara malzeme çıkartacağız diye tekrar mağdur edemeyiz. Mağdurun hakları birinci derece önemlidir. Bizim her birimizin politik görüşünden çok daha önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
Keşir, gizlilik kararı olan bir dosya hakkında fütursuzca konuşulmaması gerektiğinin altını çizerek, "Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, suça sürüklenen çocuklar, suçun mağduru çocuklar ne medyanın hikaye malzemesidir, ne de siyasetin malzemesidir. Bunlar temel konulardır ve her birimizin en önemli önceliğidir" ifadesini kullandı.
Keşir, çocuk istismarına ve mağduriyetine ilişkin bütün olayları lanetlediklerini ve kınadıklarını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise söz konusu hadise gibi olayların kesinlikle lanetlenmesi ve kınanması gerektiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, hukuki temelden yoksun, denetimsiz evlerde bu tür istismarların yaşanabildiğini kaydederek bu konuların araştırılması için bir komisyon kurulmasını talep etti. Özel, iddialara konu olan vakfa ait diğer evlerin de mercek altına alınması gerektiğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Coşkun Çakır, hangi vakfa ve derneğe ait olursa olsun bu aşağılık suçu işleyen kişiyi kim olursa olsun lanetlediklerini dile getirdi. Çakır, çocuklarla ilgili konularda politik polemikler yapılmaması gerektiğini vurguladı.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Şu anda TBMM eğer çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve istismarı konuşmayacaksa ne konuşacağız?" ifadesini kullanarak, TBMM'de bir komisyon kurulmasını ve olayla ilgili inceleme yapılmasını istedi.
Beştaş, "Burada koruyacağımız Ensar Vakfı ve yetkilileri değil, o çocukların üstün yararıdır. Çocukların üstün yararı da bu araştırmayı Meclis'in yapmasını gerektirir." diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde, yüzde 30'unun 2 ila 5 yaş arasında, yüzde 40'ının 6 ila 10 yaş arasında, yüzde 30'unun 11 ila 17 yaş arasında olduğunu aktararak, yaşanan olayların bir ömre mal olduğuna dikkati çekti.
Bu durumun, ileriki yaşlardaki kişilik bozukluklarının da kaynağı olduğunu ifade eden Depboylu, denetimlerin sıklaştırılması ve bu olayların bir daha yaşanmaması için çalışılması gerektiğini söyledi.
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ayşe Doğan, çocukları istismar edenleri kınadıklarını vurgulayarak, AK Parti olarak bu konuda asla taviz vermeyeceklerini ifade etti.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, MHP'nin önerisini milletvekillerinin oyuna sundu.
Aydın'ın, oylama sonucunda önerinin kabul edilmediğini açıklaması üzerine muhalefet, "oylamada kendilerinin oyunun daha fazla olduğunu" iddia etti.
Bunun üzerine AK Parti ve muhalefet milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.
Başkanvekili Aydın, birleşime ara verdi.
YENİDEN OYLAMA YAPILDI
Muhalefet, aradan sonra açılan birleşimde itirazlarını sürdürdü.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, oylamada muhalefetten el kaldırmayan milletvekillerinin olduğunu söyledi.
Başkanlık Divanında bulunan TBMM Katip Üyesi CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, "Bu kürsü tarafsız bir kürsüdür. Biz burada yemin ettik, tarafsız olmak zorundayız. Oylamada muhalefet tarafı daha kalabalıktı" dedi.
Purçu'ya tepki gösteren Aydın, "Böyle bir açıklama yapma hakkı yok." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine Purçu, kürsüde görev yaparken tarafsız olmak zorunda olduğunu anlatarak, "Sayıyı görmedim ama muhalefet tarafı daha çoktu" iddiasında bulundu.
Divanda görev yapan diğer Katip Üye AK Parti Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu ise AK Parti Grubu dağınık olarak oturduğu için sayının tam olarak görülmediğini belirterek gördüğü kadarıyla MHP'nin grup önerisinin reddedildiğini söyledi.
Başkanvekili Aydın, tartışmanın uzaması üzerine, tutumu hakkında usul tartışması açabileceğini belirtti.
Bugüne kadar Meclis kürsüsünde tarafsız olmaya, Anayasa ve İçtüzüğe göre Genel Kurulu yönetmeye çalıştığını kaydeden Aydın, "Siyaset yapsaydım, tarafsız olmasaydım, oylamaya geçmeyip ara verirdim ama yapmadım." diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, oylama sırasında Genel Kurulda iktidar milletvekillerinin sayısının az, muhalefet milletvekillerinin ise daha çok olduğunu savunarak kamera görüntülerinin izlenmesini önerdi.
TBMM Başkanvekili Aydın, CHP'li Purçu'yu kastederek, "Ben kendisine söz vermedim. Kendisini baskı altında mı hissetti bilmiyorum ama direkt topa girdi, girmemesi gerekirdi; konuşunca diğeri de konuştu" dedi.
Ahmet Aydın, daha sonra tutumu hakkında usul tartışması açtı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, muhalefete, "Eğer samimiyseniz, ilkeli iseniz yarın dört parti bir araya gelelim, yarın bu konuyu burada oylayalım." çağrısında bulundu.
Başkanvekili Aydın, MHP'nin önerisini oya sunarken Divan'da oturan katip üyelere baktığını, itiraz gelmeyince önerinin reddedildiğini açıkladığını bildirdi.
Ahmet Aydın, "Ben vicdanımı bir tarafa atmam, siyasi olarak karar vermem. Oylamada yanlışlık olmadı, tutumunda bir değişiklik yok." ifadelerini kullandı.
Başkanvekili Aydın, konuşmaların ardından MHP'nin önerisini tekrar milletvekillerinin oyuna sundu. Aydın'ın, önerinin kabul edilmediğini açıklaması üzerine, muhalefet milletvekilleri sonuca, alkışla tepki gösterdi.