Yaz mevsiminin ilk günleriyle birlikte, özellikle lüks semtlerdeki mağaza vitrinleri 'indirim' yazılarından geçilmiyor. Müşteri çekmek isteyen firmalar ve mağazalar, indirim üstüne indirim düzenliyor ya da öyle görünüyor. Ancak kazın ayağı aslında hiç de öyle değil. Siz siz olun, öyle vitrinlerde yazan her indirime aldanmayın. Çünkü bazı açıkgözler, indirim yazılarıyla tüketiciyi kazıklıyor.
Düşük Kalite Mal Satılıyor
azı firmalar, indirime girmeden önce kendi markalarıyla ikinci kalite mal üretiyor. Mağazanın ya da firmanın ismine aldanan tüketici de, aslında başka bir yerde çok daha ucuza bulabileceği düşük kalite malı, kazıklanarak satın alıyor. Bazı mağazalar da indirim kampanyası öncesi fiyatlarına fahiş oranda zam yapıyor. Bir süre sonra da yaptığı zammı müşterisine 'Büyük indirim' diye yutturup, satışlarını katlıyor.
Tuzağa düşme!
Sık sık vitrinlerde rastladığımız 'indirim' yazıları tuzaklarla dolu olabilir. Özellikle önce zam, sonra indirim yapanlara dikkat edin. Mevsimler değiştikçe, özellikle giyim sektöründe hatırı sayılır indirimler gündeme geliyor. Yazın kışlık kıyafetler, kışın da yazlıklar neredeyse yarı fiyatına satılıyor. İndirim günlerini iyi takip eden tüketiciler de avantajlı satışlardan yararlanıyor. Birçok konuda olduğu gibi indirim konusunda da suistimaller çoğalmaya başladı. Ciddi firmalar ve bilinçli tüketiciler bu indirim günlerinin aslında birer 'kandırmaca'ya dönüşmesinden şikayetçiler. İndirimler öyle bir noktaya geldi ki, tüketiciler artık, "İndirim var" yazısı görmeden alışveriş yapmamaya başladı. "Nasılsa indirim olacak" diye düşünen tüketiciler, yüksek fiyattan mal almak istemiyor. Bu durum mağaza sahiplerinin bir bölümünü farklı metodlara itiyor. İndirim olmadan malını satamayan mağaza sahipleri, önce fiyatı artırıyor, ardından da zam kadar indirim yaptığını duyurup, satışlarını katlıyor. Bazı mağazalarda ise indirimli bölümlerde sadece ikinci kalite mallar ya da defolu ürünler bulunuyor.
CİDDİ MAĞAZALAR RAHATSIZ
Haftalık ekonomi dergisi Yeni Para'nın sorularını cevaplandıran büyük tekstil üreticilerinden Faruk Saraç, "Bir malı sezon başı 500 YTL'ye alan kişi, bir ay sonra 100 YTL'ye düştüğünü görüyor. Tüketici doğal olarak kazıklandığını düşünüyor. Yani kalitesiz ürün kaliteliymiş gibi gösteriliyor" diyor. İpekyol'un sahibi Yalçın Ayaydın ise önce fiyat şişirip sonra indirim yapmanın, daha çok Çin malı kalitesiz ürün satan mağazalar tarafından icad edildiği görüşünde. Ayaydın'a göre; Türkiye'de belli bir noktaya gelmiş markaların tamamı bu sorundan muzdarip. Ayaydın, Sanayi Bakanlığı'nın bu konuyu çözmesi gerektiğini belirtiyor. YKM Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Tan da gidişattan memnun değil. Sistemsiz indirimlerin hem sektöre, hem tüketiciye hem de markalaşma sürecine ciddi boyutta zarar verdiği görüşünde...
İndirimli satışların
YARARLARI
* Stokları eriyor.
* Daha çok nakit girişi oluyor.
* Yeni müşteriler kazanılıyor.
* Tüketici ucuz mal alıyor.
ZARARLARI
* Firmaya güven sarsılıyor.
* 'Nasılsa inecek' diye sezon başında alışveriş yapılmıyor.
* Markalaşma sürecinde firmalar prestij kaybediyor.
* Tüketici farkında olmadan ikinci kalite mal alıyor.
Nasıl kandırıyorlar?
* Önce zam yapıp, ardından fiyat indiriyorlar.
* İndirim reyonları için ikinci kalite üretim yapıyorlar.
* Neredeyse 15 günde bir yeni mal sürüyorlar.
* Peşin fiyatına 10-12 taksit yapıyorlar. Ama faiz bedelini önceden fiyata ekliyorlar.
* Sık sık 'iki al bir öde' gibi kampanyalar düzenliyorlar
* 'Tadilat nedeniyle zararına satış' gibi tabelalar asıp, sonra vazgeçiyorlar.