Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2504
EURO
37,6296
IMKB
9.109,000
ALTIN
2.915,130
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ÖZKÖK, ERUYGUR'U NASIL ŞOK ETTİ?
ÖZKÖK, ERUYGUR U NASIL ŞOK ETTİ?
 
Org. Özkök, 'darbe toplantılarını' Eruygur'a sahne sahne izlettirdi. Eruygur şoka girdi.
 
11.7.2008 - 01:05

Org. Özkök sadece darbe tertibine katılmamakla kalmamış, neler yapmış neler...

Org. Şener Eruygur, 2003 ve 2004 yıllarında çeşitli darbe planları yaptı. Cumhuriyet Çalışma Grubu'nu kurdurdu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün ve Başbakan Erdoğan'ın telefonlarını dinlettirdi. Ama Org. Özkök de boş durmamış, Jandarma karargâhında yapılan darbe toplantılarını adım adım, görüntülü olarak izlettirmişti...

Dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök, darbe toplantılarını Eruygur'a sahne sahne seyrettirdi.

"YAKALADIM DARBENİ PAŞA"

Aktüel Dergisi'nden Tuncay Opçin'in Haberi

2004'ün bahar aylarıydı. Ankara, sıcak gelişmelerle dolu bir kışı geride bırakmıştı. Genelkurmay karargâhı olağan günlerinden birini yaşıyordu. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün daveti üzerine karargâha gelmişti. Uzunca bir süre sonra Org. Özkök'ün odasından çıktığında Org. Eruygur'un yüzü allak bullaktı. Tansiyonu yükselmiş, ayakları birbirine karışarak makam arabasına kendisini zor atmıştı.

Em. Org. Şener Eruygur'u cin çarpmışa döndüren şey neydi? Ne olmuştu da, daha düne kadar istifasını istemeye hazırlandıkları Em. Org. Özkök'ün karşısında dizlerinin bağı çözülmüştü? O gün karargâhta yaşananlar yıllarca saklı kaldı. Ordunun en üst rütbesindeki iki generalin ne konuştukları sır gibi saklandı. Ancak Yeni Aktüel o günün sır perdesini aralıyor.

O gün karargâhta Org. Hilmi Özkök, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur'a Jandarma karargâhında yapılan darbe toplantılarının görüntülerini izletmişti. Eruygur inkâr edemediği görüntüler karşısında ne diyeceğini bilemedi. Dudaklarından dökülen tek cümle "Karargâhım bana ihanet etti" demek oldu.

Özkök-Eruygur görüşmesi demokrasi dışı yollar arayanlar için sonun başlangıcı oldu. Çünkü Org. Özkök, Org. Eruygur'a yaptıkları işin hukuki yaptırımlarını da hatırlatmıştı. Org. Eruygur yolun sonuna gelmişti. Karargâhına ulaştığında ilk yaptığı iş yol arkadaşlarını toplamak oldu. O gün o saat itibariyle "darbe oluşumu" dağıtıldı.

Özden Örnek yargılanacaktı
Genelkurmay'da o gün ne olduğunu anlamak için biraz geriye, 2002 Kasımı'na gitmek gerekiyor.3 Kasım 2002'de AKP, Türkiye'nin uzun yıllar görmediği bir çoğunlukla seçimleri kazandı. Gözler Genelkurmay'a döndü. 28 Şubat sürecinde kapatılan Refah Partisi'nde yer alan isimler şimdi TBMM çoğunluğunu oluşturuyordu. AKP tek başına iktidara gelmiş, anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşmak üzereydi.

İşte bunun üzerine komuta kademesinde arayışlar başladı. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök iyimserdi. İlk temennisi "Seçimlerin Türk halkına hayırlı olmasıydı". Ancak daha ilk andan itibaren komuta kademesinde huzursuzluk başlamıştı. Harekete geçildi, Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) kuruldu. Bu grubun sekreteryasını Jandarma Genel Komutanlığı yapıyordu. Koordinasyonundan Tuğg. Kadir Ali Esener sorumluydu. Genelkurmay'da ise grup "İkinci Başkan"a bağlı olarak kurulmuş ve çalışıyordu. Ancak bundan Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'ün haberi yoktu.

CÇG'nin faaliyetleri ilk yıl sadece izleme ile sınırlı kaldı. Grup "irticanın taktik resmi"ni çıkarmakla meşguldü. Bir kısmı daha sonra kamuoyuna yansıyan pek çok izleme ve fişleme çalışması bu dönemde yapıldı. Grubun atıl kalmasının nedeni kuvvet komutanları arasında birlik olmamasıydı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya ve Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Cumhur Asparuk, Genelkurmay Başkanı Org. Özkök ile birlikte hareket ediyordu. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman da, dönemin en aktif ismi İstanbul'daki Birinci Ordu Komutanı Org. Çetin Doğan'ın karşısında yer almıştı. Bu yüzden Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün eli oldukça kuvvetliydi. Ancak her şey Alpkaya ve Asparuk paşaların emekli olmasıyla son buldu.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Oramiral Özden Örnek ile Asparuk Paşa'nın yerine gelen Org. İbrahim Fırtına, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman ile ittifak yaptı. Dört komutan da sertlik yanlısı ve müdahaleden yanaydı.

Gelişmeler 2003 Yüksek Askeri Şura toplantısından sonra hız kazandı. Oramiral Özden Örnek'in hem Özkök Paşa'ya, hem de selefi Bülent Alpkaya Paşa'ya kırgınlığı vardı. Örnek Donanma Komutanlığı sırasında iki defa soruşturma geçirmişti. İlkinde mal varlığı gündeme gelmiş, ikinci soruşturmada ise yargılanmaktan son anda kurtulmuştu. İtalya'dan alınan helikopterler ve deniz karakol uçakları ile ilgili ihalede yapılan usulsüzlükler tam yargı safhasına gelmişken, bilinmeyen eller Örnek Paşa'yı esenliğe çıkarmıştı.

Hem ideolojik, hem de şahsi nedenlerle dört kuvvet komutanı Genelkurmay Başkanı Özkök Paşa'ya cephe almıştı. Birbiri ardına toplantılar yapıyorlardı. En sonunda tek çarenin yönetime el koymak olduğu konusunda anlaştılar. Hemen ardından da "Sarıkız" adını verdikleri darbe planı hazırlandı. Sarıkız, Kıbrıs'tı. AKP hükümeti, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı planı onaylayarak vatana ihanet ediyordu. Bu yüzden devrilmeliydi.
Direnişçilere yardım ettiler
"Sarıkız", Annan Planı'nın Kıbrıs Rumları tarafından reddedilmesi yüzünden akim kaldı. Hemen ardından da dört kademeli yeni bir darbe planı yapıldı; "Ayışığı-1, Ayışığı-2, Yakamoz ve Eldivenli Yumruk." Ayışığı mevcut durumu analiz ediyor ve şekillendiriyordu. Yakamoz organizasyonun nasıl olacağını anlatıyordu. Eldivenli Yumruk ise darbenin adıydı.

Buna göre TBMM dağıtılacak, yedi kişilik konsey oluşturulacaktı. Ancak şaşırtıcı olan konseyin başına geçecek isimdi. Mevcut Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, darbecilerle birlikte hareket etmediği için ekarte edilecekti. Darbenin liderliğini, ikna edilebilirse Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yapacaktı.

Darbe konseyi Danışma Meclisi'ni oluşturacak, ardından da seçim tarihini açıklayacaktı. Ancak bu arada Dışişleri'nden MİT'e, kaymakamlardan yargı mensuplarına kadar bürokraside büyük bir temizlik operasyonu yapılacaktı.
Bu plan büyük bir titizlikle hazırlanmıştı ama darbe yanlılarının gözünü en fazla dışarıdan gelecek tepki korkutuyordu. Darbeciler böyle bir durumda NATO'nun Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında Türkiye'ye müdahale edebileceği endişesi taşıyordu. Darbe planlarında AB ve ABD'yi "Çıyan" ve "Sırtlan" diye isimlendirmişlerdi.

ABD'yi meşgul edebilmek için de mevcut problemlerin büyütülmesinden yanaydılar. Bu yüzden Irak'taki Sünni direnişçilere yardım ediyorlardı. Türkiye gerekirse mihver değiştirecek, ama AKP hükümetinden mutlaka kurtulacaktı.

Başını dönemin dört kuvvet komutanının çektiği darbe yanlıları kendi aralarında da çeşitli sorunlar yaşıyorlardı. "Yetimevi" adını verdikleri Genelkurmay karargâhı en büyük problemleriydi. Çünkü karargâh Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ten yanaydı. Özellikle Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın altı darbe planlarında sıklıkla çizildi.

Elimine edilmesi gerekli isimler arasında ilk sırada, şimdi Genelkurmay Başkanı olan Org. Yaşar Büyükanıt geliyordu. Büyükanıt darbe için olur vermiyordu. Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Büyükanıt'ı ekarte ederek Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na geçecek, ardından da Genelkurmay Başkanı olacaktı. Rakibini ekarte etmek için de Büyükanıt'ın darbe karşıtlığını kullanıyordu.

Şener Eruygur'un yerine ise dönemin Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon gelecekti. O da Eruygur'un yolunu izleyerek bir müddet sonra Genelkurmay Başkanı olacaktı. Darbe yanlılarının çekinip mutlaka bertaraf edilmesini istediği bir başka isim ise daha sonra Jandarma Genel Komutanı olan Org. Fevzi Türkeri idi. 28 Şubat'ın en keskin isimlerinden Türkeri, Eruygur için fazla "yumuşak"tı. Darbe planlarında Büyükanıt'a zaman zaman "Abide", zaman zaman da "Boğazlar" adı uygun görülmüştü. İkinci Ordu Komutanı Org. Fevzi Türkeri'nin lakabı ise "Dağlar"dı.

Cumhuriyet televizyonu kuruldu
3 Mart 2004, dört kuvvet komutanının düğmeye bastığı gündü. Hilafetin Kaldırılması'nın yıldönümünde, Şener Eruygur, Aytaç Yalman ve Özden Örnek eşleri ile birlikte kamuoyunun önüne çıktı. İbrahim Fırtına o gün bir şehit cenazesi için Konya'daydı. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök ise yurtdışına gitmişti.

Toplantı Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünde gerçekleştirildi. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün toplantı için odanın en büyük salonunu tahsis etmişti. KKTC eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e, ATO Başkanı Sinan Aygün'den ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı'ya kadar tüm ulusalcılar toplantıdaydı. Komutanları sayısı 7 bine ulaşan bir topluluk ayakta alkışladı.

Ancak başta Doğan Grubu olmak üzere basın bu toplantıyı görmedi ya da çok küçük gördü. Vatan gazetesi hariç. Onlar toplantıyı sürmanşetten verdi. O yüzden Doğan Medya Grubu'nun adı darbe planlarında "Kara Doğan" olacaktı. Bu grubun desteğini sağlamak için de eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınlığı ile bilinen Mustafa Özkan devreye sokuldu. Özkan'la askerler adına görüşen isim Özden Örnek'ti.

Komuta kademesi medya desteğinin öneminin farkına varmıştı. Bu desteği alabilmek için sürekli gazetecilerle görüşüyorlardı. Bunlar arasında en önemli isim, Çukurova Medya Grubu'nun başkanı olan Tuncay Özkan'dı. Özkan o dönemde, başta Aytaç Yalman olmak üzere tüm komutanlar ile defalarca görüştü. Ancak bu görüşmeler Özkan'ın Çukurova Medya Grup başkanlığından alınmasını engelleyemedi. Özkan'la birlikte emekli Org. Kemal Yavuz ve Yavuz Gökalp Yıldız da gruptan gönderildi. Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet Ankara'ya çağrılmış, sert bir dille uyarılmıştı. Karamehmet daha fazla direnemeyeceğini anlayınca çareyi Tuncay Özkan'ı göndermekte buldu.

Özkan'a bunun üzerine bir televizyon kanalı kurma görevi verildi. Özkan önce İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın televizyonunu almaya çalıştı. Ancak bu satış işlemi gerçekleşmeyince Kanaltürk'ü kurdu. Darbe planlarında bu televizyonun adı "Cumhuriyet Televizyonu" olarak geçmekte.
Tam bu gelişmelerin yaşandığı günlerde, 3 Şubat 2004'te, CIA, Ankara'daki üst düzey bir görevlisiyle istihbaratı uyardı. Özkök'e karşı "çok ciddi fiziki bir eylem" yapılacaktı. Eylem Ankara Merkez Garnizon Komutanı Tümg. Fehmi Büyükbayram'ın yoğun çabalarıyla sonuçsuz kaldı. Tümg. Büyükbayram, Özkök'ün yol güzergâhını değiştirerek, yoğun güvenlik önlemleriyle girişimi akamete uğratan isim oldu.

Darbeciler her şeyin yolunda olduğunu düşünürken bu yaşananlardan hem MİT'in, hem Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın, hem de Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün haberi oldu. Hükümet de gelişmeleri günü gününe takip ediyordu. Jandarma Genel Komutanlığı karargâhında yapılan toplantılar görüntülü olarak Özkök Paşa'ya iletiliyordu.

Tümg. Levent Ersöz’ün başını çektiği grup Özkök’e “At hırsızı” lakabını takmıştı, telefonları dinletiliyordu. Başbakan Erdoğan’ın telefon görüşmeleri de aynı ekip tarafından dinleniyordu.

 

Eruygur’un Genelkurmay Kaargahı’na çağrılmasının ardından Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki tüm üst düzey görevliler Ankara dışına tayin edildi. Tümg. Levent Ersöz Bilecik’e, Tugg. Kadir Ali Esener ise Aydın’a gönderildi. Ersöz ilk YAŞ toplantısında emekli edildi. Tuğg. Esener ise iki defa “rütbede bekleme” alınca emekliğini istedi.

 

Bu isimlerin büyük çoğunluğu “Ergenekon Terör Örgütü” soruşturması nedeniyle şimdi Metris Cezaevinde…



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


GÜL İLE ÖZKÖK NE GÖRÜŞTÜ?

SSK'LILARA MÜJDE

İŞTE KENE'LERDEN KURTULMANIN YOLU
»  ŞEHİTLERİMİZİ UĞURLADIK
»  İSTANBUL'DA ESRARENGİZ KAÇIRMA
»  ABD KONSOLOSLUĞU BAYRAĞI YARIYA İNDİRDİ
»  SALDIRI İLE İLGİLİ 4 KİŞİ GÖZ ALTINDA
»  "ANA GİBİ YAR, BAĞDAT GİBİ DİYAR OLMAZ"
»  POLİS SALDIRIYLA İLGİLİ ŞÜPHELİ BİR ARAÇ BULDU
»  ŞEHİT POLİSLERİMİZİ UĞURLUYORUZ
»  İLAÇ KRİZİNDE SONA GELİNDİ
»  İŞTE MARMARA DEPREMİ'NİN AYRINTILARI
»  YARALI POLİSİ İÇERİ ALMADIK ÇÜNKÜ...
»  MARMARA 4.9LA SALLANDI
»  ZARAR EDEN KİT'LER HESAP VERECEK
»  ŞENER'DEN İSTİFA ÇAĞRILARINA CEVAP
»  DEMİREL'İN GİZLİ KASASI BULUNDU
»  POLİS'LERE ŞARK ŞOKU
»  ERBAKAN'IN AVUKATLARI HAREKETE GEÇTİ
»  TRT'DE SKANDAL
»  CEZAEVİ'NDE İNANILMAZ ARAMA İDDİASI
»  GALATASARAY, İBRAHİM TOROMAN'IN PEŞİNDE
»  RAHŞAN ECEVİT, KENDİ TUZAĞINA DÜŞTÜ
»  ABD'LİLER KAÇMAMIŞ,KURALLARA UYMUŞ!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.