İŞTE O YAZI:
Trendi inişi gösterse de Abdullah Gül’ün toplumsal kredisi halen yüksek.
Her şeye rağmen üzerinde ‘uzlaşı’ sağlanabilecek neredeyse tek isim.
Siyaset defterini kapatmıyor ama kımıldamıyor da.
Bir yanda beklenti odağı olarak kımıldamadan duruyor. Bu durum yeni arayışlar önünde muazzam bir blokaj oluşturuyor.
Hiç aklınıza geldi mi?
Üzerinde bu denli beklenti olan bir siyasetçi niye böyle yapar ki?
Onun da bir beklentisi olamaz mı?
Şurası artık netleşiyor. AK Parti içinde Gül’ün önderliğinde bir ‘kopuş’, ‘yeni parti’ beklentisine girenler fazla ümide kapılmasın.
Abdullah Bey’in hedefinde parti başkanlığı ya da Başbakanlık olmadığı aşikar.
Şimdi sıkı durun. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayali olan makamı hedefliyor olamaz mı?
Ankara kulislerinde dolaşan son iddiayı aktarayım.
Abdullah Gül, Anayasa değişikliğinin Meclis ve halk tarafından kabul edileceğine inanıyor ve kendisini başkan adaylığına hazırlıyor.
O yüzden AK Parti tabanını küstürmekten imtina ediyor. Tepkileri göze alıp susuyor
PKK’lı Cemil Bayık ve Nurettin Demirtaş’ın “Abdullah Gül Başkan olsun” sözünü yabana atmayın. Zaman ayarlı bu sözün ‘destek’ten öte ‘köstek’ niyetiyle söylenmiş olabilir.
Siyaset hareketleniyor. Hesap içinde hesap var.
‘Olmaz’ denen nelerin olduğunu gördükten sonra…
Erdoğan ve Gül ‘Başkan’ adayı olarak rakip olurlarsa hiç şaşırmayalım.
Erdoğan/Bahçeli ve Akşener
Bahar ayının gelişiyle havalarla birlikte siyasetin de ısınacağından şüphe yok.
MHP’de devam eden parti içi mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı günler yaklaştı.
Kurultay’ın olup olmayacağı öyle görülüyor ki bu ay sonu belli olacak. Ümit Özdağ’ın adaylık işaretiyle istifa edişi krtik eşiğin aşılması gibi. Parti içi mücadele fitili ateşlendi. Kurultayın toplanacağına olan inanç artmış.
Son sözü yargı söyleyecek. Yargıdan nasıl bir karar çıkar? Genel kabul toplanan imzalar ve geçmiş uygulamalara bakılırsa kurultayın toplanması önünde engel olmadığı.
Fakat bir de gözardı edilmemesi gereken faktörler var: Yargıya ‘siyasi nüfuz’ gibi.
“Saray bu işe karışmazsa kurultay toplanır” denmesi tam da bu yüzden.
Geçen gün MHP lideri Bahçeli’nin ağzından çıkan “Referandum sözkonusu olursa gerekli katkıyı sağlarız” sözleri Saray’a Balgat’tan gönderilen ince bir mesaj olarak görüldü.
Ankara’da Erdoğan’ın Bahçeli’nin MHP’nin başında kalmasında ısrarcı olduğu yargısı çok güçlü.
Devlet Bey’in referanduma destek olarak algılanan sözleri ve 15’e yakın il ve bazı İlçe teşkilatlarına kilit vurulması parti tabanında tepki doğurmuş.
Adaylık yarışına giren Meral Akşener, Sinan Ogan ve Koray Aydın illeri geziyor. Ümit Özdağ sotede bekliyor.
Şu ana değin 5, 6 ile giden Akşener’e gösterilen ilgi Bahçeli’nin gerçek rakibinin kim olduğunu aleni gösteriyor.
Meral Akşener yüzlerce araçlık konvoyla karşılanıyor, binlerce insana hitap ediyor. Sokağın havası partiyi etkiliyor. Kurultay’ın toplanması halinde salondan MHP Genel Başkanı olarak çıkacağına olan inanç her geçen gün artıyor.
Diyelim kurultay toplanmadı. O zaman ne olacak?
MHP’de Akşener, Ogan, Aydın ya da mevcut yönetimle bağını kesenler 3, 4 yıl bekleyecek ya da siyasete veda mı edecek?
Meral Akşener Başbakanlık iddiasından feragat edip ‘Babaanne’liğe mi yönelecek?
Cevabını yarına bırakalım…
Kaynak: Meydan