CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimlere ilişkin olarak, “İYİ Parti’nin seçmeni cumhuriyetçi ve Atatürk milliyetçisi. Bir belediyeyi CHP’ye kaybettirip AKP veya MHP’ye hediye etmek istemez. Tavanda yapılamayan ittifakı mahallede, beldede, ilçede ve sandıkta Atatürkçüler yapacak. İyi insanlar iyi karar verecek. Görev artık seçmende. Türkiye ittifakını kurmalıyız. Seçmende genel seçim sonrası kırgınlık, küskünlük hali vardı. Sandığa gitmeyeceğiz diyorlardı. Kurultay sonrası ciddi şekilde bir moral, umut yükselmesi var” değerlendirmesini yaptı.
"BU SEÇİMDE MUTLAKA PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜN MUHALEFETE GEÇMESİ GEREKİYOR"
Sözcü’ye verdiği röportajda, “Kendi partisinin adayının seçimi kazanamayacağını düşünen bütün muhalefet seçmenini AKP’nin karşısında kazanma ihtimali kuvvetli adayda birleşmeye davet ediyorum” çağrısında bulunan Özel, “Bu seçimde mutlaka psikolojik üstünlüğün muhalefete geçmesi, büyükşehirlerin korunması ve muhalefetin de belediye sayısını arttırması gerekiyor. Bu konuda seçmenin öngörüsüne inanıyorum. Muhalif seçmeni birleşmeye davet ediyorum. Yerel seçimden sonra da Türkiye’de gündem belirleyen bir siyaset görecekler. Seçmen karar verirse önünde hiçbir engel duramaz” ifadelerini kullandı.
ADAY BELİRLEME
Özel, aday belirleme süreciyle ilgili olarak da şunları kaydetti:
“700’ün üzerinde ilçe ve beldede kararı kendilerine bıraktık, 110’u önseçim istedi ve yapıyoruz. 500 yerde de önce anket yapıyoruz. Kazanma ihtimalimizin en yüksek olup bizde olmayan yerlerin anketlerini inceliyoruz. Anketten eğer mevcut başkan başarılı ise atıyoruz, değilse ankette yeşil banda girenleri yani kazanabilir denilenler arasında tercih yapıyoruz. Adaylar eşitse kadın aday varsa onu tercih ediyoruz. İki aday birbirine yakınsa kararı örgüte bırakıyoruz. Giresun’da, Sinop’ta önseçim yapıyoruz. Oturup kendimiz adayı kafadan atamıyoruz.”
"O MİTİNGDE HİLAFET ÇAĞRISI YAPILMASI, ANAYASAL DÜZENE BAŞ KALDIRMAKTIR"
Özel, İstanbul’da düzenlenen “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek ve İsrail’e Lanet” mitinginde yaşanan yumruklu saldırı olayıyla ilgili olarak da şu görüşlerini ifade etti:
“Hilafet çağrıları ve Ege’nin tutuklandığı olaya çok üzüldüm. Şiddeti savunmak mümkün değil ama gencecik bir çocuk bir hata yaptı, devlet de buna karşı çok daha büyük bir hata yaptı. Basit müessir fiil, geçmişte sabıkası yok, sabit ikametgahı var. Daha önce kim tutuklanmış ki Ege tutuklanıyor. Bu meselede tutuklama uygulanmamalı. Bu iş siyasi, hukuki değil. Talimatla normalde ifadesi alınıp bırakılması gereken bir çocuk tutuklandı. Ege’nin babası Zafer Bey ile de görüştüm. Ege’yi bu lince kurban etmem, sahipsiz bırakmam. O mitingde hilafet çağrısı yapılması, Filistin’e hiçbir faydası olmadığı gibi anayasal düzene baş kaldırmaktır. Tek suç Ege’nin yumruğu mu? Kılıçdaroğlu’nu Meclis’te yumruklayan, Çubuk’ta saldırıp linç etmek isteyenler tutuklandı mı?”
"BUGÜN DEĞİL YAZAR KASA, TÜLBENT ATSAN TUTUKLANIRSIN"
Geçim sıkıntısından da bahseden Özel şunları kaydetti:
“İnsanlar bugün açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Bu iktidarın zam yaparken hiç acıması yok ama çalışana, emekliye maaş zammı yaparken, TÜİK’in hileli rakamlarını kullanıyorlar. TÜİK, iktidarı üzmeme kurumu oldu. Bu ülkede ekonomi, zamlar, yoksulluk konuşulmasın diye kutuplaştırma tercih ediliyor. 2001’de bir esnaf ekonomik krizi protesto için Başbakanlık önünde Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlattı. Ekonomik krizden bunalan esnaf o gün tepkisini böyle dile getirdi. Hakkında yasaların öngördüğü normal hukuki işlem yapıldı. Şimdi ise sadece ekonomi değil hukuk sistemi de çıkmazda. Bugün değil yazar kasa, tülbent atsan tutuklanırsın.’’