Adı Eşref Güre.
İstanbul’da Edebiyat Öğretmeni.
İhlas’la ilgili olarak bir süre önce müthiş belge ve bilgilerle Sanayi Bakanlığı’na başvuruyor ve soruşturma talep ediyor.
Bir kopyası bize de gönderilen dökümanda hayalı ihracattan, İhlas Finans’ın içini boşaltmaya kadar pek çok iddia yer alıyor.
Bilgi bize önce Sanayi Bakanlığı’ndan geliyor ve Eşref Güre ve diğer isimler veriliyor.
Eşref Güre’yi aradım ve şikayetini sordum. Olayı doğrulayan öğretmen Güre elindeki belgeleri bana iletiyor.
Ardından bana bildirilen ikinci isim olan Sanayi Bakanlığı Başmüfettişi Cafer Tayyar Çöklü’yü arayıp böyle bir soruşturmanın olup olmadığını soruyorum.
Çöklü’nun cevabı net:
“Evet böyle bir soruşturmamız var ve bizzat ben yürütüyorum.”
Cafer Tayyar Bey şikayetçinin de Eşref Güre olduğunu açıklıyor.
Benzer bir soruşturma ya da araştırma Maliye Bakanlığı’nda da yürütülüyor.
Orada konu Cem Tekin’e emanet.
Dün Cem Tekin’i aradım.
Cem Bey müthiş panikliyor:
- “Sabahattin Bey bu konuyu nereden haber aldınız. Bunu yazarsanız sıkıntıya düşerim.”
Cem Bey’e şu karşılığı veriyorum:
- “Ben sizi tanımam, siz de beni tanımazsınız. Siz beni aramadınız. Ben sizi aradım. Dolayısı ile sizin bir sorumluluğunuz yok.!
Cem Tekin:
-” Bu çok gizli yürütülen bir araştırma, kimden aldınız bu haberi.
-Kaynağımı söyleyemem. Şunu sormak istiyorum, araştırma, İhlas Finans için mi, İhlas’ın paravan olarak kullandığı bir yayınevi grubunun hayali ihracatları ile para aklaması için mi yoksa İhlas’ın eski vergi borçları için mi?
Cem Tekin:
- “Eski vergi borçları konusu zaman aşımına uğradı. Bizim konumuz İhlas’la endirekt alakalı ama patronlarını direkt ilgilendiriyor. Ortada müthiş iddialar var. Araştırıyoruz.”
Evet görüldüğü gibi İhlas patronları ile ilgili olarak hem Sanayi hem de Maliye Bakanlılığında iki ayrı araştırma yapılıyor.
Tam bu noktada bir parantez açıp Vatan Gazetesinden Ercan İnan’ın yazdığı İhlas’ın vergi cezasından zaman aşımı ile kurtulduğu haberinin de teyid edildiğini belirtelim.
Görüyorsunuz öküzün altında buzağı arayan AKP iktidarı yandaşlarını nasıl koruyor. 8 ay önce mahkeme kararı ile kesinleşen 150 trilyonluk vergi cezası sumen altında tutulup tebliğ edilmediği ve de bunun için kısa bir süre af çıkarıldığı için İhlas muhtemelen bunları ödemeyecektir.
Diyeceksiniz ki şimdi Maliye ve Sanayi Bakanlığı’nda araştırılıyor ya!
Alt kademe yani bürokrat araştırıp hükmünü veriyor da, üst kademe yani siyasi irade son kertede dur diyor ve soruşturmayı engelliyor. Bakalım şimdi de aynı şey mi olacak... Konuyu adım adım izleyip siz okurlarıma aktaracağım.
Son bir notum şudur:
CHP de en sonunda İhlas madenini keşfetti ve belge ile bilgi topluyor.
CHP önümüzdeki günlerde AKP’yi İhlas’la vuracak.
Duyumlarıma göre CHP’nin elinde öyle şeyler var ki kıyamet kopacak. En önemlisi AKP’nin yandaşlarını nasıl koruduğu gözler önüne serilecek.. Bekleyin ikinci Ergun Göknel filmi vizyona giriyor..
+++++
SEREMONİ
İbret fotoğrafı ve müzik notası!
Japonya’da bir şoför ABD’li bir asker tarafından bıçaklanıp öldürülür. Bunun üzerine Japon halkı ve medyası ayağa kalkar. ABD önce özür diler ama tepkiler dinmez. Washington, Japon şoförü öldüren askerini teslim eder. Tepkiler yine dinmez. Derken ABD Tokyo Büyükelçisi ve Japonya’daki ABD birliklerinin komutanı bütün dünya medyasınının önünde eğilerek Japon halkından, öldürülen Japon gencinin ailesinden ve Japon devletinden özür diler... Bu özür seremonisinin fotoğrafı dün gazetelerdeydi.. Ne yalan söyleyeyim o fotoğrafı görünce bir Türk olarak müthiş hicap duydum. Hatırlayın bu ABD, Muavenat Zırhlımıza (güya) yanlışlıkla füze atmış ve 5 askeri personelimizi şehit etmiş ve bir özrü bile çok görmüştü... Keza yine hatırlayın bu ABD birkaç yıl önce K. Irak’da askeri-
mizin başına çuval geçirmişti ve özrün imasında dahi bulunmamıştı... Şimdi bir Japonya’ya bakın bir de Türkiye’ye vah ki ne vah... Diyeceksiniz ki Japonya’nın Başbakanı ülkesine hakaret edildiği zaman nota verecek misiniz sonusunu, ne notası, müzik notası mı şeklide cevaplamıyor ve gereğini yapıyor... Vallahi öyle... Bir ülkenin saygınlığı o ülke yöneticilerinin kişilikli tavırları ile mümkündür.
+++++
KORO...
Yargıya ekonomi ve kaos korkutması!
AKP’ye açılan kapatılma davasından sonra AKP matbuatı ile bilumum yandaşları koro halinde öcüler salıyor... Neymiş efendim AKP kapatılırsa ekonomi yerle bir olur ve yargı bunun altında kalırmış. Neymiş efendim AKP kapatılırsa siyasal kaos olur ve bunun müsebbibi davada yer alacak olan üyeler olurmuş. Akıllarınca bu tür spekülasyonlarla yargıyı etkileyecekler. Bu spekülasyonlara bizim cevabımız şudur: 1) Ekonomik kaos olmaz zira böyle bir kaos bugün zaten vardır. Çıkın çarşıya pazara görürsünüz. 2) Siyasi kaos olayı da AKP ile artık var olmuştur. AKP sayesinde toplum laik ve antilaik diye cephelere bölünmüş, aynı apartmanda yaşayan insanlar bile türbanlı, türbansız diye karşı karşıya getirilmiştir. Dolayısı ile bize göre AKP kapanır ise değil kaosun olması, Türkiye normalleşecektir. Tam tersine maazallah AKP kapanmaz ise işte o gün Türkiye’nin beka bağlamında kahrolacağı gün olacaktır.
+++++
MANZARAYA BAKIN...
Hamdolsun ekonomi iyi mi dediniz!
Başbakan Erdoğan geçtiğimiz hafta Meclis’de yaptığı grup konuşmasında hamdolsun ekonomimiz çok iyi tespitini yaptılar... Ben o sözleri duyunca sevindim ve yanımdakilere aynen şunu söyledim; Birazcık muhakemesi olan Başbakan’ın bu sözlerinden sonra AKP ve Erdoğan hakkında hükmünü verebilir dedim... Öyle ya bulunduğumuz perişanlık tablosunda ekonomimize iyi deyip hamd ederseniz demek ki sizin diğer söyledikleriniz de bunun gibidir... Şu manzaraya bakın; Piyasalar kan ağlarken, dönen çek ve senet sayısı 2001 kriz yılının tamı tamına iki katına çıkarken, esnaf bir bir kepenk indirirken, insanlar işsizlik ve yoksulluktan kıvranırken, enflasyon son verilerle şaha kalkmış iken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin görünümünü negatife çevirirken, Batı’lı emekli fonlarına Pakistan’ın bile üç katı olan dünyanın en yüksek faizini verirken, ülke borcunu 214 milyar dolardan 5 yılda 446 milyar dolara taşırken, üretim stop edip ara malı ithalatına endekslenmişken soruyorum bu ekonomiye nasıl hamd edilebilir?
Sabahattin Önkibar