Avrupa Adalet Divanının, terör örgütü PKK'nın AB terör örgütleri listesine alınmasına adli itiraz yolunu açması, AB terör örgütleri listesine ilişkin tartışmaları canlandırdı.
Terörist Osman Öcalan, "PKK'nın şefi" sıfatını kullanarak, Lüksemburg'da bulunan Adalet Divanı'na avukatları aracılığıyla başvuruda bulunmuş, örgütün 2 Mayıs 2002'de dahil edildiği AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep etmişti. Bu girişime, KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi) adına da Şerif Vanlı katılmıştı.
Adalet Divanı, 15 Şubat 2005 tarihinde, AB Konseyinin PKK'yı AB terör örgütleri listesine alan kararına yönelik bu itirazları reddetmiş, Osman Öcalan'ın "artık var olmayan" söz konusu örgütü temsil etme yetkisi bulunmadığını belirtmişti. Mahkeme, "var olmayan" PKK'nın, KNK üyesinin de olamayacağını kaydetmişti.
Adalet Divanı, temyiz üzerine, bugünkü kararında, terörist Öcalan'ın adli başvuru hakkı olduğu görüşünü onaylayarak, teröristlerin taleplerinin tekrar incelenmesine yeşil ışık yaktı.
Bu durumda, Adalet Divanı yargıçları, terör örgütünün AB listesinden çıkarılmasına yönelik adli talepleri inceleyerek gerekçeli bir karar açıklayacak.
-HALKIN MÜCAHİTLERİ-
Avrupa Adalet Divanı, geçen aralık ayında, İranlı muhalif örgüt Halkın Mücahitleri'nin AB terör örgütleri listesine alınması ve mal varlıklarının dondurulmasına yönelik kararı iptal etmişti.
Adalet Divanı, AB Konseyinin 2002 yılında aldığı bu kararın "gerekçesiz olduğunu" ve "savunma haklarını" ihlal ettiğini, kararın savunma dinlenmeden verildiğini belirtmişti.
Adalet Divanı yetkilileri, bu kararın ardından, Halkın Mücahitleri örgütünün AB terör örgütleri listesinden çıkarılması gerekeceğini duyurmuştu.
Halkın Mücahitleri örgütünün sorumlusu Meryem Recavi, basına yaptığı değerlendirmede, Adalet Divanı'nın kararını memnuniyetle karşıladıklarını, örgütün teröristler listesine alınmasının İran'daki mollaları tatmin etmeye yönelik siyasi bir eylem olduğunu, adli kararın, örgütün yasal yapısına güç kazandırdığını söylemişti.
AB Adli Servis Müdürü Jean-Claude Piris, Adalet Divanı'nın kararından sonra Halkın Mücahitleri'nin AB terör örgütleri listesinden çıkarılmayacağını ve dondurulan mal varlığının serbest bırakılmayacağını açıkladı.
Piris, buna rağmen, AB'nin karar organı olan Konseyin, "terör örgütlerine karşı tavrını tekrar belirlemek" durumunda kalacağını ifade etti.
AB, Adalet Divanı'nın bu tür kararları üzerine, terör örgütleri listesine alınanlara "bir şekilde" savunma hakkı vermenin ve listeye alınma kararına "gerekçeli" temel hazırlamanın yollarını arıyor.
-AB'DE TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİ TARTIŞMASI-
AB terör örgütleri listesinde yer alan Hamas'ın Filistin seçimlerinden zaferle çıkmasının ardından sıkıntılı günler yaşayan AB'nin bünyesinde terör örgütleri listesine ilişkin tartışmalar sürüyor.
AB diplomatları, Adalet Divanı'nın Halkın Mücahitleri ve PKK kararları ardından yeni tartışmalara konu olan ve "ne işe yaradığı" sorgulanan, "hukuki altyapısı zayıf olan" AB terör örgütleri listesinin "bir anda çökebileceğini" ileri sürüyorlar.
AB, ABD'de 11 Eylül 2001'de düzenlenen terör saldırılarının hemen ardından oluşturduğu terör örgütleri listesine Hamas'ı en baştan sokmuş, bu örgütün siyasi kanadını da daha sonra listeye eklemişti.
ABD tarafından da "terörist" olarak nitelenen Halkın Mücahitleri ve PKK da listeye 2002'de eklenmişti.
Terörizme karşı mücadele, terör örgütlerinin mali gelirlerini kontrol etmek ve engellemek amacıyla oluşturulduğu varsayılan liste, özellikle adli kurumların görüş ve kararları dikkate alınarak şekillendiriliyor.
Her 6 ayda bir gözden geçirilen terör örgütleri listesinde değişiklik yapmak için AB dışişleri bakanlarının mutabakatı gerekiyor.
AB bürokratları, "teknik ve gizli" olarak nitelendirilen toplantılar çerçevesinde listenin içeriğini belirlerken, alınan kararların gerekçelerini açıklamak zorunda bırakılmıyor.
AB listesinde yer alan PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin çeşitli AB ülkelerinde temsilcilikler bulundurmaları ve izinli gösteriler düzenlemeleri, bu örgütlerin üyelerinin bazı AB ülkelerinde "himaye edilmeleri" de söz konusu listenin etkinliğinin sorgulanmasına, diplomatik gerginliklere ve çeşitli eleştirilere konu oluyor.
Belçika Dönem Başkanlığı sırasında, 2001 sonunda, "ABD'nin baskılarıyla" oluşturulan AB terör örgütleri listesinin "sadece sorun kaynağı olduğu" görüşünü savunan bazı AB'li diplomatlar ise Adalet Divanı kararlarının, "listenin çökertilmesi için bahane olarak değerlendirilebileceğini" ileri sürüyor.