Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği iftara Millet İttifakı’nın İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu da katılırken; Cumhur İttifakı'nın İstanbul adayı Binali Yıldırım ise davet edildiği iftara bir teşekkür telgrafı göndererek iştirak etmedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İl Başkanı Abdullah Sevim ve partinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Necdet Gökçınar ile İmamoğlu'nun yan yana oturduğu masada Yıldırım'a ayrılan yer boş bırakıldı.
İl Başkanı Sevim, yemek sonrasında yaptığı konuşmada, "Bu iftar ortak aklın iftarıdır, sözü hakikat olanların iftarıdır. Herkese açık, herkesin makbul tutulduğu bir iftardır. Bizler hasım değil rakibiz. Bizler halka hizmet için yarış halindeyiz. Derdimiz bütün İstanbulda dil, din, meşrep ayrımı yapmadan İstanbul’u yönetmektir. Bu sofra, birliğin ve beraberliğin sofrasıdır" derken; siyasi konulara girmeyeceğini belirterek kısa bir konuşma yapan Saadet Partisi'nin İstanbul adayı Gökçınar da 'kutuplaşmadan vazgeçme, kardeş olma' çağrısı yaparak şöyle ekledi: "En fazla ihtiyacımız olan şey budur, hep beraber, görüşlerimiz ayrı olsa da aynı noktada buluşabilmeliyiz."
Sahneye çıkmasının ardından Saadet Partililere teşekkür eden İmamoğlu da"Bu ayda her zamankinden titiz davranmayı, daha titiz şekilde konuşmayı; insanlara, insanlığa mesaj verirken en hassas bir biçim kelimeleri kurmayı hepimiz vazife edinmeliyiz. Ülkemizin birliği ve dirliği ile şehrimizin bu yönde atacağı olumlu adımlar hepimizin ortak dileği" ifadelerini kullandı.
"Bütün kardeşlerimi içinde bulunduğumuz şartları iyi değerlendirmeye; sonra karar vermeye ve gereğini ihya etmeye ben davet ediyorum"
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Bu iftar soframızın herkese örnek olmasını temenni ediyorum” diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
"Bütün kardeşlerimi hangi noktada olursa olsun gayret göstermeye, tahvil yapmaya, içinde bulunduğumuz şartları iyi değerlendirmeye; sonra karar vermeye ve gereğini ihya etmeye ben davet ediyorum. 'Şunu yap bunu yapma, bunu yapma şunu yap'; bunu söylemek çok kolay ama inandığı şekilde bir insanın bu çalışmaları yapabilmesi, içinde bulunduğumuz şartları iyi değerlendirmesine, analiz etmesine bağlıdır."
Saadet Partisi İstanbul İl Örgütü, Şişli'de bir otelde geleneksel iftar yemeğini organize etti. İftara Millet İttifakı'nın adayı İmamoğlu katılırken; Cumhur İttifakı'nın adayı Yıldırım ise telgrafla şu mesajı yolladı:
"Ruhumuzu masivadan arındırıp, hayatımızın muhasebesini yapmamız için bizlere fırsatlar sunan Ramazan ayının feyz ve bereketinden istifade etmek gayesiyle düzenlemiş olduğunuz iftar programına yaptığınız davet için teşekkürler ediyorum. İftar programınıza teşrif eden kıymetli misafirlerinizi hürmetle selamlıyorum. Yaklaşmakta olan Kadir Gecenizi şimdiden tebrik ediyorum."
İmamoğlu, iftarda Karamollaoğlu, Gökçınar ve Sevim ile yan yana otururken; masada Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’a da yer ayrıldığı görüldü. Masada İmamoğlu'nun yanında Yıldırım'a ayrılan yer, yemek boyunca da boş bırakıldı.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Sevim: Bu iftar sözü hakikat olanların iftarıdır
İftarda ilk olarak Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Sevim bir konuşma yaptı. Sevim, "Ramazan’ın ulvi atmosferi hepimizi hengameler ve kargaşalardan uzak tutuyor. Oruç, iftiradan yalandan uzak olmuştur. Oruç sadece bedenin değil, kalbin ve dilin sabit tutulduğu bir aydır" diye başladığı konuşmasında şunları söyledi:
"Ramazan sadece yemek içmek konusundaki haramlardan uzak durmak değil, kul hakkı yememe bilincinin oluştuğu aydır. Bizim için seçim halka hizmet etmenin bir aracıdır. Bu iftar ortak aklın iftarıdır, sözü hakikat olanların iftarıdır. Herkese açık, herkesin makbul tutulduğu bir iftardır. Bizler hasım değil rakibiz. Bizler halka hizmet için yarış halindeyiz. Derdimiz bütün İstanbulda dil, din, meşrep ayrımı yapmadan İstanbul’u yönetmektir. Bu sofra, birliğin ve beraberliğin sofrasırdır. İstanbul’un kardeşliğe, birlikte yol almaya ihtiyacı vardır. Seçim sonuçları ne olursa da kardeşliğimiz baki olsun. İftarımıza, ortak aklımıza hoş geldiniz."
Gökçınar: Kutuplaşmadan vazgeçelim, kardeş olalım; en fazla ihtiyacımız olan şey budur, görüşlerimiz ayrı olsa da aynı noktada buluşabilmeliyiz
Saadet Partisi'nin İstanbul adayı Gökçınar da, siyasi konulara girmeyeceğini belirterek yaptığı kısa konuşma da, "Seçim kampanyasından önce bile, kutuplaşmadan vazgeçelim, kardeş olalım söylemini bir kez daha ifade ediyorum. En fazla ihtiyacımız olan şey budur, hep beraber, görüşlerimiz ayrı olsa da aynı noktada buluşabilmeliyiz. Ramazanımız, kandilimiz, 23 Haziran seçimimiz şimdiden hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu: İnsanlara, insanlığa mesaj verirken en hassas bir biçim kelimeleri kurmayı hepimiz vazife edinmeliyiz
Konuşmasına Saadet Partisi İl Başkanı Sevim ve parti teşkilatına teşekkür ederek başlayan İmamoğlu da, isim vermeden bazı siyasilerin seçim öncesinde kullandığı üslubu eleştirdi. "İl Başkanımız açılış konuşmasında çok güzel ifade etti. Ramazan ayı bir bereket, hissetme ve aynı zamanda arınma, paylaşma ayı" diye konuşmaya başlayan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ayı en güzel duygularla yaşamak umarım hepimize nasip olur. Bu güzel şehrin ve bu güzel ülkenin insanların inançlarını en güzel şekilde hissettikleri aydır Ramazan ayı. Bu ayda her zamankinden titiz davranmayı, daha titiz şekilde konuşmayı, insanlara, insanlığa mesaj verirken en hassas bir biçim kelimeleri kurmayı hepimiz vazife edinmeliyiz. Ülkemizin birliği ve dirliği ile şehrimizin bu yönde atacağıolumlu adımlar hepimizin ortak dileği. Önümüzdeki seçimlerin şehrimizin 16 milyon insanına ve tabii ki 82 milyona hayırlara vesile olmasını diliyorum. Umarım bu süreçte sizler dilin en arınmış, en temiz şekliyle bir süreci geçiririz. Günün sonunda en iyi şekilde halkımıza emanet edeceğiz.
"Şimdiden Kadir Geceniz mübarek olsun diyorum, Ramazan ayı bayramıyla birlikte biter, elbette ki bayramınız da mübarek olsun. Bayramlar ziyaretleri gerektirir, uzun yolculuklar yaptırır bize bazen, zaten tatil de uzun ama bir sorumluluğu var İstanbul halkının, hayırlısıyla tatiline gider, sonra İstanbul’a geri dönüp vatandaşlık görevini yerine getirir."
Karamollaoğlu: Bu iftar soframızın herkese örnek olmasını temenni ediyorum
Gecenin en uzun konuşmasınıysa son olarak söz alan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu yaptı. Konuşmasına “Bu iftar soframızın herkese örnek olmasını temenni ediyorum” sözleriyle başlayan Karamollaoğlu, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında yokluk çeken milyonlarca kişi olduğunu hatırlatarak, "Ramazanın, onları düşünme ayı olması gerekir" dedi. Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Adalet mülkün temelidir, dertlenmeden önce adaleti temin etmeliyiz. Bu olmazsa barış ve huzurun bir ülkeye gelmesi kesinlikle mümkün değildir. Biz, açın, fakirin, mazlumun derdiyle dertlenmeliyiz. Ramazan ayı aynı zamanda ciddi bir mücadele ayıdır. Hakkın hakim olması, adaletin teslimi, insanların birbirlerine düşmanlık değil dostlukla davranabilmesi için çaba gösterilen bir aydır. İçinde bulunduğumuz bu ayı mutlaka iyi değerlendirmek mecburiyetindeyiz.
İnsanlarımız oylarını bilinçli kullanmak mecburiyetindeler"
"İnsanlarımız gidecekler, oylarını kullanacaklar ama bunu bilinçli kullanmak mecburiyetindeler. Demokratik ortamda kim seçilirse biz başa gelen insanla birlikte çalışacağız, başarılar dileyeceğiz, yanlış yaparsa hatırlayacağız. Tenkitlerde bulunduğumuz zaman kınandığımız da oluyor ama herkes şunu bilsin ki bizim derdimiz birilerini illaki kötülemek ve rencide etmek değil. Dost acı söyler. Bu önemli bir şey, vurgunun nereye yapıldığına bağlı.
"Bütün dostlarımızı ikaz ediyorum; 82’i milyonu kardeş biliyorum. Elbette bu kardeşlerin arasında farklı kanaatte olanlar ve ama farklılıklarımıza rağmen kardeşçe yaşamayı becerebilirsek zorlukların üzerinden gelmek zor olmaz. Dertlerimiz çok. Geçim sıkıntısı derttir, karnını doyuramamak çok ciddi bir sıkıntıdır. İşsizlik ayrı bir derttir. Allah yardımcımız, yardımcınız olsun."
"Velilerin başına zalimi hakim kılamazsınız"
Seçimin ve öncesinde yapılan çalışmaların memleket için hayırlı olması temennisini dile getiren Karamollaoğlu, "Ne ekersek onu biçeriz. İki şey beni hep rahatlattı: Buyrulmuş ki, nasılsanız öyle yönetilirsiniz. Demokrasi bir bakıma bundan dolayı çok uygun, nasılsak öyle yönetiliyoruz. Velilerin başına zalimi hakim kılamazsınız, zalimleri veliye hakim kılamazsınız. Bir toplum, kendini değiştirmedikçe Cenab-ı Hak o toplumu değiştirici değildir. Yani değişikliği biz yapacağız, gayret sarf edeceğiz ki bu toplum sıkıntılardan kurtulabilsin. Herbirimiz bundan mesulüz" diye konuştu.
Saadet Partisi lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tembelliğe kaçamayız, ihmal gösteremeyiz. Bütün kardeşlerimi hangi noktada olursa olsun gayret göstermeye, tahvil yapmaya, içinde bulunduğumuz şartları iyi değerlendirmeye; sonra karar vermeye ve gereğini ihya etmeye ben davet ediyorum. 'Şunu yap bunu yapma, bunu yapma şunu yap'; bunu söylemek çok kolay ama inandığı şekilde bir insanın bu çalışmaları yapabilmesi, içinde bulunduğumuz şartları iyi değerlendirmesine, analiz etmesine bağlıdır."