İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dünya ile birlikte Türkiye'yi de etkisi altına alan corona virüsü salgınıyla ilgi yeni açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, corona salgınına rağmen gerçekleştirilen Kanal İstanbul projesi güzergahında yer alan tarihi 2 köprüyü taşıma ihalesine çok sert tepki göstererek “İnanılır gibi değil; ama millet can derdindeyken, birilerinin bugün Kanal İstanbul derdinde olması akıl alır gibi değil” dedi.
“ADINI SİZ KOYUN” TEPKİSİ
Kanal İstanbul projesi kapsamında, Odabaşı ve Dursunbey köprülerinin taşınma ihalesi yapıldığını, yol ihaleleri için de 2020 bütçesinde 8 milyar lira kaynak ayrıldığını vurgulayan İmamoğlu şöyle konuştu: Oysa bugün işini kaybetme arifesinde olan ya da işyeri kapandığı için gelir elde edemeyen milyonlarca insan var, Türkiye'de ve İstanbul'da.
Kaynaklarımızı hala Kanal İstanbul gibi, bize göre ucube projelere harcamak yerine, halkımız için neden harcamıyoruz? Allah aşkına, bugün bir köprü yıkıp, yapmak mı iş; yoksa, evde gelecek kaygısına düşmüş milyonlarca insana destek olmak mı?
‘Corona Krizi'nden, Kanal İstanbul çıkarmaya çalışmanın adını, vallahi ben koyamıyorum, lütfen siz koyun.
“HER GÜN 1 MİLYON KİŞİ TOPLU TAŞIMA KULLANIYOR”
İmamoğlu, corona virüsü salgınına karşı yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek önemli açıklamalar da yaptı. İstanbul'da toplu taşıma oranının yüzde 80 oranının altına düştüğünü belirten İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Ama hâlâ 1,2 milyondan fazla sefer oluyor İstanbul'da. Taksi, dolmuş gibi diğer kullanımları da katarsak, İstanbul'da yine de 1 milyonun üzerinde insan her gün toplu taşımayı kullanıyor. Bu, büyük bir risk. Ancak acil bir durum için evden yürüme mesafesi bir uzaklığa gitmeniz gerekir.
Biliyorum, bazılarınız iş için mecburen sokaklara çıkıyor. Bunun çözümü için de devletimizin hükümet yetkililerinin bir çabası olacağına inanıyorum. İnanmak istiyorum.
“İSTANBUL İÇİN KONTROLLÜ KISITLAMA BEKLİYORUZ”
Türkiye genelinde olmasa da en azından İstanbul için, hükümetten; kademeli, kontrollü bir sokağa çıkma konusunda bir çalışma bekliyoruz. Bu konuda biz de yardıma hazırız. Tekrar altını çizeyim; Türkiye için olmuyorsa, en azından İstanbul için kontrollü bir kısıtlama bekliyoruz.
Bugün gerekli adımlar atılmazsa, gelecekte hayal kırıklığı yaşanacağı ne yazık ki aşikar. Onun için bu konuda çok kararlı, radikal kararlar almalıyız. Ne yazık ki bu işler, sadece lafla da olmuyor. Elbette dua edeceğiz; ama sadece dua ederek de gelecek günlere ne yazık ki bu şehri ve bu ülkeyi hazırlayamayız.
ÖLÜM ORANI 5 KAT ARTTI
İmamoğlu, her geçen gün hasta sayısının da yaşamını yitiren insan sayısının da arttığına dikkat çekerek şunları söyledi:
Hasta sayımız 2 bin 500'e yaklaşırken, yaşamını yitiren yurttaşlarımız 59 oldu. Türkiye'de ilk ölümün gerçekleştiği 18 Mart gününde, dünyada virüse yakalanan insan sayısı 191 bin 127 kişi, yaşamını kaybeden kişi sayısı da 7 bin 807 idi.
Bizim de için de bulunduğumuz Avrupa kıtasında hasta sayısı 74 bin 760, ölüm sayısı ise sadece 3 bin 352 idi. Aradan sadece bir hafta geçti; dünyada 191 bin olan sayı, tam 472 bin hasta sayısını geçmiş durumda.
7 bin 800 olan ölüm sayısı ise, ne yazık ki dünyada 22 bine yaklaşan bir sayı oldu. Bizim de içinde bulunduğumuz Avrupa Kıtasında ise salgın çok daha hızla yayıldı. 1 haftada hasta sayısı, tam 3 kat artarak 200 bini geçmiş. Ölüm oranı ise neredeyse 5 kat artarak 15 binlere yaklaşmış durumda.
“TEHLİKENİN FARKINA VARIN”
“Tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkına varın” uyarısında bulunan İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü
Ülkemizde ilk hasta, 11 Mart gece yarısı açıklandı. 12 Mart sabahı İSMEK'leri, müzeleri, kütüphaneleri, kültür merkezlerini, şehir tiyatrolarını, yani insanların topluca bir araya geldiği noktaları ve tüm etkinlikleri iptal ettik.
Aynı gece hükümetin de belli kurumları, okulları tatil ettiğini biliyoruz. Spor müsabakalarının önce seyircisiz oynandığını, 1 hafta sonra da ertelediğini de hep birlikte yaşadık.
İlk başta hem belediyemizin aldığı bu öncü tedbirler hem de devletimizin belli kurumlarının almış olduğu tedbirler, toplumun büyük bir kesimine aşırı gibi geldi.
Hatta böyle yorumlar yapıldı. Ama aradan geçen süreç gösterdi ki; çok daha sert tedbirler bile alabilirmişiz ve almalıyız. Salgın büyüdükçe önlemlerin sertleşmesi yetmiyor. Bazı önlemlerin önceden alınması, hepimiz adına gerekli” diye konuştu.
YARDIMLAŞMA VE KOORDİNASYON MERKEZİ KURULDU
İmamoğlu Yenikapı'da “Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi” kurduklarını da dile getirerek “Neler hazırladık, bunları sizlerle paylaşacağım. Bu merkezi tanıtmamdan sonra, sizinle daha fazla hangi iş birliklerimizi kurgulayacağımızı da size anlatacağım. Asla yalnız değilsiniz. Evde kal İstanbul. Birlikte başaracağız” dedi.