İnce, Öğretmenler Günü nedeniyle yayınladığı yazılı mesajında, “Son 15 yılda izlenen politikalar nedeniyle eğitimde yaşanan başarısızlıkların, olumsuzlukların konuşulduğu, sorumlusunun kimi çevrelerce doğrudan öğretmenlerin gösterildiği bir ortamda öğretmenler gününü kutluyoruz” ifadesini kullandı.
İnce, özetle şunları söyledi:
SÜREKLİ DEĞİŞİYOR: Eğitimde başarısızlığı önce müfredatlarda gören ve bunun için dünyanın parası harcanarak yeni müfredatlarına yapıldığı bir dönemi yaşadık. Gündemimize çoklu zekâ ve yapılandırmacı eğitim kavramları girdi. Bu kavramlara dayanan yeni müfredatlarla, eğitimdeki bütün sorunlarımız çözüleceği iddia edildi. Sonra bunun böyle olmadığı anlaşıldı, bu müfredatların milli bir felsefesinin bulunmadığı saptaması yapıldı. O günlerden bugünlere durmaksızın müfredat değiştiriyoruz.
ÇÖZÜLEN SİSTEM OLDU: Günün birinde işletmeci bir bakan geldi, eğitim sorunlarımızın kaynağını, eğitimimizin amaçları ile yönetim yapımızda buldu. Bu gerekçeyle teşkilat yapısı yeniden yapılandırıldı. Daire başkanı ise adınız Grup Başkanı oldu. Atatürk ilkeleri yerini küresel rekabet kavramına bıraktı. Sonra zorunlu eğitimin 8 yıl olması, çocuklarımızı dinsiz imansız yapmakta, bunun yerine çocuklarımızı dini bilgilerle donatırsak, bir ellerinde Kuran bir ellerinde tablet çağını başlatırsak sorunlarımız çözülür dediler. Çözülen eğitim sistemi oldu.
AKIL VE BİLİMDEN UZAK: 15 yılda aynı sorunlar için yapılan değişiklikleri, yapbozları takip edemez hale getirildik. Sonuçta akıldan, bilgiden, deneyimlerden ders çıkarma becerisinden ama her şeyden öncede sorumluluk ahlakından uzak bu insanların yarattığı bir eğitim ortamının içindeyiz.
HEDEFTE ÖGRETMENLER VAR: Görülüyor ki şimdi hedefe öğretmenler oturtulmuş durumda. Dediklerine göre öğretmenler iyi yetişmiyorlar, mesleğe uygun özellikler taşımıyorlar. Ortaya koydukları bu iddialar üzerinden öğretmenin iş güvencesi, işindeki insiyatif alma hakkı ortadan kaldırılıyor. Oysa eğitimde başarı, eğitimin her hangi bir öğesi üzerine odaklanıp, orada at koşturmakla olmaz.
BAŞARIYI YAKALAYAMIZ: Eğitimde başarının yolu, okulla, öğrenciyle, müfredatla, öğretmenle uğraşmaktan önce toplumsal yaşamda eğitimin oynayacağı rolü belirlemekten geçer. İyi eğitim alanların toplumsal yaşamda yukarı doğru çıkamadığı, işe girerken elindeki diploma ve liyakati yerine başka referansların geçerliği olduğu, hukukun, adaletin olmadığı, sürekli gelecek kaygısının yaşandığı, toplumsal kutuplaşmanın eğitim üzerinden sürdürülmeye çalışıldığı bir ortamda başarıyı yakalayamazsınız.
MİLLİ DAVADIR: Fikirlerin değiştirme gücü vardır ama onların oluşmasına neden olan koşulların değiştirme gücü çok daha fazladır. Israrla söylüyoruz, eğitim milli bir davadır, parmak sayısının belirleyeceği bir dava değildir. Herkesin sonuna kadar inandığı ve kendisini bulduğu, güvendiği ilkelere dayanır.
SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM: Öğretmenler, sevgili meslektaşlarım; Böylesi bir ortamda bizlere düşen görev öncelikle mesleğimizin temel ilkelerini, değerlerini savunmaktır. Bilmeliyiz ki ekonomik sorunlar önemli olmakta birlikte mesleğin saygınlığının yara aldığı, değerlerinin terk edildiği ortamda öğretmenlik kendine özgü bir meslek olmaktan çıkarılıp teknik bir iş haline gelir. Sınırları ve ne yapılacağı önceden belirlenmiş, öğrenciyle kurulan iletişimde ortamın gerektiği duygu ve düşünceleri terk etmenin istenildiği bir ortamda öğretmen olarak mesleğinizi yapamazsınız.
GÜNÜNÜZÜ KUTLUYORUM: İnancım odur ki öğretmenler kendi mesleklerine yönelen saldırıları savuşturdukları oranda, hem okullarda, hem toplumda daha etkili olacaklardır. Umarım kutlamakta olduğumuz bu 24 Kasımda bu yöndeki düşünceler öne çıkar. 24 Kasım Öğretmenler gününüzü kutluyorum. Başöğretmenimiz ve ülkemizin kurucusu yol göstericimiz Atatürk’ü, görevleri başında şehit edilen, aramızdan ayrılan meslektaşlarımızı bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyorum.