İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Sincan Özerk Bölgesi’ndeki Müslüman Uygurlara yönelik ihlallerin “zamanımızın en büyük insan hakları krizi olduğunu” ifade ederek, uluslararası toplumun bunu “kolayca görmezden gelemeyeceğini” söyledi.
Raab, Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, insan hakları ihlalleri nedeniyle 4 Çinli yetkiliye ve devletin Sincan Üretim ve İnşaat Teşkilatı Kamu Güvenlik Bürosu’na (XPPC PSB) seyahat kısıtlamalarıyla İngiltere’deki varlıklarının dondurulması kararı aldıklarını açıkladı.
Bölgedeki devlet kontrolünün sistematik olduğunu ifade eden Raab, bir milyonu aşkın kişinin yargısız tutuklandığını, tutuldukları kamplarda işkence ve tecavüzler olduğuna dair, kurtulan birinci derece tanıkların ifadesine dayanan yaygın iddialar bulunduğunu anlattı.
Dışişleri Bakanı Raab, bölgedeki insanların “çok fazla çocukları oldukları, çok fazla ibadet ettikleri, sakalları olduğu ya da başörtüsü taktıkları, yanlış düşünceleri olduğu” gerekçesiyle gözaltına alındığını söyledi.
“Bütün Avam Kamarası’nın da benimle birlikte, böylesi dehşet verici en temel insan hakları ihlallerini kınayacağına eminim” diye devam den Raab, kampların da “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ki en büyük etnik ya da dini grupların toplu tutukevi olduğunu” ifade etti.
Raab, “bir şeyin netliğinden eminim, buna uluslararası toplum kolayca göz yumamaz” diyerek, ortaklarıyla birlikte de Çin hükümetine, uluslararası toplumun böylesi ciddi ve sistematik temel insan hakları ihlallerini görmezden gelmeyeceği mesajı gönderdiklerini söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı, ortaklarıyla, sorumluların hesap vermesi için birlikte çalışacaklarını da belirtti.
Avrupa Birliği de bugün Çin’e yaptırım kararını açıklamıştı. ABD de Pekin’in Sincan Özerk Bölgesi’ndeki politikaları gerekçesiyle, iki Çinli yetkiliye yaptırım kararı aldığını bildirmişti.