Baluken açlık grevine başlama nedenlerini şöyle anlattı:
“Öğlen saat 11:00’de İçişleri Bakanlığı’na giderek akşam saat 17:00’ye kadar Cizre’de bir evin bodrum katında bulunan yaralıların ambulans ve sağlık ekiplerince alınması için girişimlerde bulunduk. Son olarak cenaze ve yaralıların alınmasına dair Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk talimat verdi. Bize verilen bilgiye göre belediye ve sağlık bakanlığına ait ambulansların binanın yanına gidebileceği ve sağlık ekiplerinin alacağı yönündeydi. Yaralıları ve yaşamını yitirenlerin cenazesini almak için ambulansların ve sağlık görevlilerinin yola çıktığı söylendi. Ancak yerelden gelen haberler, bize verilen bilginin tam aksi oldu. Görüştüğümüz kişiler zırhlı araçların binanın etrafını kuşattığını ve binanın ateş altında olduğunu, ambulansların da başka mahalleye gönderilerek bekletildiğini öğrendik. Bizler oradaki insanların tamamının can güvenliğinin tehlike altında olduğundan, yeni ölümlerin gelişmesinden kaygı duyuyoruz. Örneğin Nusret Bayar biz görüşmeleri sürdürürken yaşamını yitirdi. Tüm bunlara kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bakanlık yetkililerinin verdiği talimatların arkasında durarak gerçekleşmesini sağlaması ve kamuoyunda bu konuda duyarlık oluşması için açlık grevi başlattık. Yaralı ve cenazeler nakledilinceye kadar açlık grevini sürdüreceğiz.”
AMBULANSLAR GÜVENLİ BÖLGEDE HAZIR
Sağlık Bakanlığı, terör olayları nedeniyle bölgede ambulansların olay yerine ulaşamaması iddiasıyla ilgili bugün açıklama yaptı Bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
BİR DAHA ARANMAMASINI İSTEDİ
“Söz konusu haberlerde, Cizre ilçesi Cudi Mahallesi’nde bir binanın bodrum katında 30 yaralının bulunduğu ve olay yerine ambulans gönderilmediği iddia edilmektedir. 24.01.2016 tarihinde saat 13:45’te ilgili adreste 30 yaralı olduğu belirtilerek 112 komuta kontrol merkezimizden ambulans talep edilmiştir. Arayan kişiden yaralıların genel sağlık durumu hakkında bilgi istenilmiş ancak kendisinin olay yerinde bulunmadığını söyleyerek yaralılardan bazılarına ait olduğunu söylediği telefon numaralarını iletmiştir. Telefonla ulaşılabilen şahıslardan biri adı, soyadı ve genel durumuyla ilgili bilgi paylaşmayı reddetmiş ve ‘Ambulans gönderilmeden kendisinin bir daha aranmamasını’ istemiştir.
YARALILAR BÖLGEYE GELMEDİ
Terör örgütünün saldırıları, olay yerine açılan hendekler, döşenen mayınlar, kurulan barikatlar nedeniyle ambulans istenilen adrese yönlendirilememiş ve yaralıların en yakın güvenli nokta olan otogar bölgesine getirilmesi istenilmiştir. Söz konusu yaralı ve yakınları ise bölgeye gelmeyi reddetmiştir. Bu görüşmenin ardından söz konusu şahıs telefon çağrılarımıza cevap vermemiş olmakla birlikte, 112 Komuta Kontrol Merkezimize söz konusu yerden hiçbir çağrı ulaşmamıştır. Talep edilmesi halinde ambulanslarımız güvenli bölgede hazır bulunmaktadır. Ambulansların yaralıları bulundukları yerden alamamasının, güvenlik güçlerimizin terör örgütüne yönelik düzenlediği operasyonlara bağlanması, kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Güvenlik güçlerimiz, bir yandan sivil can kayıplarının yaşanmaması için olağanüstü gayret gösterirken bir yandan da sağlık çalışanlarına görevlerini yapabilmeleri için azami düzeyde yardımcı olmaktadır.
CANI PAHASINA GÖREV YAPIYORLAR
Buna karşın, doğup büyüdükleri topraklara hizmet etmekten onur duyan ve hemşehrilerinin sağlığı için ter döken sağlık çalışanlarımız terör örgütü tarafından hedef alınarak hunharca katledilmiştir. Terör örgütünün tüm engellemelerine rağmen bölgedeki sağlık çalışanlarımız canları pahasına görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye devam etmektedir. Bölgede sadece acil değil tüm sağlık hizmetleri devlet kurumlarımızın koordinasyonu ile tam bir uyum içinde mümkün olduğunca aksatılmadan sürdürülmektedir.” HÜRRİYET