ANKA'nın haberine göre, talep yazısında 25 Nisan 2007 tarihinden itibaren 3’er aylık süreçlerle tüm kayıtları isteyen Akyürek, yazısında, “Münhasıran istihbarat hizmetlerinde kullanılacağı, kişiler aleyhine delil olacak şekilde kullanılmayacağı, kullanıldığı takdirde sorumluluğun Emniyet Genel Müdürlüğü ve görevli personele ait olmak üzere en kısa sürede bilgisayar ortamında incelenebilmesi için hakim kararına ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.

OPERASYONLARI GEREKÇE GÖSTERDİ

Sauna’dan Atabeylere, Başbakan’ın evinin krokilerinin terör örgütü mensuplarıyla ele geçirilmesine, uyuşturucudan El Kaide ve PKK’ya kadar pek çok planlı operasyonda gösterilen başarıları sıralayan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, yazısında şu konulara dikkat çekti:

“El Kaide Terör örgütüne yönelik olarak MİT Müsteşarlığı ile koordineli olarak gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde bahse konu grubun Türkiye’de büyük bir eylem arayışında bulunduğu şeklinde bilgiler alınmış 29 Ocak-9 Şubat 2007 tarihleri arasında Konya, İstanbul, Kocaeli, İzmir, Mardin, Afyon ve Bursa illerinde toplam 50 kişi gözaltına alınmıştır.

Diğer taraftan 18 Nisan 2007 tarihinde Malatya ilindeki bir kitabevinde 3 kişinin öldürülmesi ile ilgili 12 kişi gözaltına alınmış, sevk edildikleri adli mercilerce 5'i tutuklanmıştır. El Kaide, Hizbullah-İlim, İBDA-C, Hizb-u Tahrir terör örgütleri olmak üzere dini motifli terör örgütlerine yönelik teknik takip imkanlarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile yürütülen istihbari çalışmaların, adalet sisteminin işlerliğinin korunarak devlet otoritesine olan güvenin pekişmesi, toplum vicdanının rahatlatılarak kamu düzeninin korunması ve devlet güvenliğinin sağlanarak toplumsal kesimlerin etkileneceği (ciddi infiale neden olabilecek) gelişmelerin önünün alınması noktasında vazgeçilemez yararlar sağladığı değerlendirilmektedir.”

OPERASYONLARIN PEKİŞTİRİLMESİ İÇİN

Bu arada Türkiye’nin uyuşturucu pazarı haline geldiğinin altını çizen Akyürek, “Ülkemizin geleceği için tehdit içerir boyutlara ulaşan sentetik uyuşturucular ve bunların dağıtımını gerçekleştiren sokak satıcılarına yönelik çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmektedir” diyerek ulusal ve uluslararası kolluk kuvvetleri ile koordinasyonlu çalışmalarının başarısının da buna bağlı olduğuna dikkat çekti.

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Akyürek, öncelikle, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine ve genel güvenliğine, emniyet ve asayişe, halkımızın can ve mal güvenliği ve ülkemizin içinde bulunduğu demokratik sürecin sekteye uğratılması için eylem arayışı içerisindeki terör örgütlerinin ileri dönük stratejilerinin önceden tespit edilebilmesi” amacıyla bu talebin yazıldığını belirtti.

Akyürek, “Özellikle Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleri ile ilgili meydana gelecek muhtemel provokatif olayların önüne geçilebilmesi, muhtemel eylemlerin planlama aşamasında deşifre edilebilmesi” gerekçe gösterdi.

Akyürek şöyle devam etti: “Özellikle bombalama eylemlerinde bombaların aktif hale getirilmesinde GSM telefonlarının kullanıldığından hareketle, yurtdışı çıkışları dahil olmak üzere, Türk Telekom A.Ş. tarafından işletilen sabit telefon ve mobil (NMT), Türkcell, Vodafone, Avea GSM şirketleri ile UMTH şirketleri tarafından işletilen ve telefon üzerinden yapılan iletişime ait sinyal bilgilerinin, kullanıcı ve makine, SMS alıp-gönderme, GPRS bağlantılarının, GPRS üzerinden internet bağlantıları üzerinden DATA ve Ses transferleri, DATA hattı üzerinden haberleşme ve faks bilgilerinin 25 Nisan 2007 tarihinden itibaren ileriye dönük olarak 3’er aylık dönemde oluşacak detay kayıtlarının 5397 sayılı Kanun gereği olarak, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan temin edilip canlı olarak alınmasına, bu bilgilerin münhasıran istihbarat hizmetlerinde kullanılacağı, kişiler aleyhine delil olacak şekilde kullanılmayacağı, kullanıldığı takdirde sorumluluğun Emniyet Genel Müdürlüğü ve görevli personele ait olmak üzere en kısa sürede bilgisayar ortamında incelenebilmesi için hakim kararına ihtiyaç duyulmaktadır.” 
ANKA