Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,1098
EURO
38,2935
IMKB
9.678,000
ALTIN
2.912,470
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
İŞTE TÜRKİYE'DEKİ SOROS'ÇULAR
İŞTE TÜRKİYE DEKİ SOROS ÇULAR
 
Türkiye'deki "sivil toplum" kuruluşlarıyla Soros Vakıflar Ağı'nın üyeleri arasındaki ilişkiyi kolaylaştırma misyonunu üstlenen Açık Toplum Enstitüsü, Türkiye'de ulusal bir vakıf olarak değil, bir irtibat bürosu olarak kurulmuştur.
 
16.4.2008 - 00:15

Geroge Soros kimdir?Türkiye'de Soros'cular kimler
Gürcistan'ın devrik Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze'nin, "seçimlere hile karıştırıldığı" gerekçesiyle bir ayaklanma sonucunda görevinden alınmasından sonra, bu ayaklanmanın perde gerisi ve destekçileri ile ilgili olarak İsrail'de yayınlanan Yediot Ahronot Gazetesine yapmış olduğu açıklamalar, dikkatlerin bir kez daha Soros Açık Toplum Fonu'na çevrilmesine neden oldu. Soros Açık Toplum Fonu'nun 2000 yılında Yugoslavya'da Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in devrilmesine yol açan ayaklanmayı da desteklediği bilinmesine rağmen, bugüne kadar en kapsamlı ve en açık açıklamalar Şevardnadze tarafından yapıldı. Şevardnadze açıklamalarında, Gürcistan'da meydana gelen ayaklanmadan Soros Açık Toplum Fonu'nu sorumlu tutarken, Soros Açık Toplum Fonu'nun ayaklanmayı desteklediği ve büyük para yardımında bulunduğunu da belirtti. Şevardnadze'nin açıklamaları, bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde vakıflar oluşturan Soros Açık Toplum Vakfı'nın, çeşitli ilke ve amaçlar adı altında faaliyet gösterirken, emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda ülke yönetimlerini değiştirebilmek için çalışmalar yaptığı ve ayaklanmaları organize edip desteklediği, bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Yugoslavya ve Gürcistan'da 'seçimlere hile karıştırıldığı' gerekçesiyle aynı yöntemlerle ayaklanmalar düzenleyen ve şimdi de Kırgızistan'a el atan Soros Açık Toplum Fonu'nun, 14 Aralık'ta yapılacak olan seçimler öncesinde KKTC bağlantılarını ve Soros Açık Toplum Fonu'nun perde gerisini gözler önüne sermekte büyük yarar vardır.

GEORGE SOROS KİMDİR?

Ünlü yatırım uzmanı ve dünya çapında faaliyet gösteren Soros Vakıflar Ağı'nın kurucusu olan George Soros, 1930 yılında Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de doğdu. Soros, 1947 yılında İngiltere'ye göç etti ve London School of Economics okulundan mezun oldu. Öğrencilik yıllarında felsefeci Karl Popper'in düşüncelerine ilgi duydu. Daha sonraki yıllarda hayata geçirdiği Soros Vakfı ve Açık Toplum Enstitüsünün arka planında Popper'in düşüncelerinin etkisi büyüktür. Soros, 1956 yılında ABD'ye yerleşti ve kurduğu uluslararası yatırım fonundan büyük bir servet kazandı.

Soros, Quantum Fonu Grubu'nun baş yatırım danışmanı olan Soros Fund Management LCC'nin başkanıdır. Bu fon 28 yıllık tarihinde dünyanın en yüksek performansına sahip yatırım fonu olarak kabul edilmektedir.

AÇIK TOPLUM FONU NEDİR?

George Soros, 1979 yılında ilk vakfı olan Açık Toplum Fonu'nu New York'ta, Doğu Avrupa'da ilk vakfı olan Avrupa Vakfı'nı ise 1984 yılında Macaristan'da kurmuştur. George Soros, bugün 31'i aşkın ülkede (Orta ve Doğu Avrupa, eski SSCB ülkeleri, Orta Avrasya, Guatemala, Haiti, Mongolistan, Güney Afrika, ABD v.s) faaliyet gösteren bu vakıflar ağının başkanlığını yaparken, bu vakıfların giderleri de Açık Toplum Fonu tarafından karşılanmaktadır.

George Soros tarafından yönetilen bu vakıflar gerçek hedeflerini gizlerken, kamuoyuna yönelik olarak bu vakıfların ortak hedefi "açık toplumların gelişimi ve devamlılığını sağlayacak kurumların kurulması ve güçlendirilmesi" olarak gösterilmektedir. Emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda ülke yönetimlerini değiştirmeyi hedef alan bu vakıflar amaçlarının "dünya çapında açık toplumların altyapısını ve kurumlarını oluşturmak" olduğunu açıklamaktadırlar.

Belirlenen hedefler doğrultusunda ise çeşitli ülkelerde benzer yöntemlerle çalışmalar sürdürülürken, Açık Toplum Fonu, "açık toplumların gelişimini ve devamlılığını sağlamak için, eğitim, sosyal değişim ve hukuk reformu alanlarında" bir dizi programı desteklemekte, çözüm gerektiren birçok toplumsal konuya "alternatif yaklaşımlar" sunmakta ve ülke yönetimlerine karşı ayaklanmalar düzenlemektedir.

George Soros, ağ kapsamındaki çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren vakıflara 1994 yılında 300 milyon dolar harcamıştır. 1995 yılında bu miktar 350 milyon, 1997 yılında 428 milyon ve 2000 yılında ise 494 milyon dolara çıkmıştır.

TÜRKİYE FAALİYETLERİ

Türkiye'deki "sivil toplum" kuruluşlarıyla Soros Vakıflar Ağı'nın üyeleri arasındaki ilişkiyi kolaylaştırma misyonunu üstlenen Açık Toplum Enstitüsü, Türkiye'de ulusal bir vakıf olarak değil, bir irtibat bürosu olarak kurulmuştur.
"İnadına Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm" dergisinde yayınlanan "Sivil Toplum Kuruluyor" başlıklı yazısında Işık Kansu, Soros Açık Toplum Vakfı'na bağlı olarak Türkiye'de kurulan Açık Toplum Enstitüsü'nün yöneticilerini, para kaynaklarını ve faaliyetlerini şöyle anlatmaktadır.
"Herkesin ağzında bir "sivil toplum" sözü. Sivil toplum oldu muyduk, her şey düzelecek, başımız göğe erecek. Dünyaca ünlü para spekülatörü George Soros'un da bir "sivil toplum" örgütü var: Soros Açık Toplum Vakfı. Vakfa bağlı olarak Türkiye'de de kendi ifadeleriyle "mütevazı" bir irtibat bürosu kurulmuş: Açık Toplum Enstitüsü. Soros Vakfı, Türkiye'deki bu "sivil toplum" kuruluşuna geçen yıl 1 milyon 73 bin dolar gibi çok "mütevazı" bir para fonlamış.

Soros Vakfı'nın verilerinden öğreniyoruz ki, Türkiye'deki "Açık Toplum Enstitüsü" şu 5 amaç için çalışıyor: Siyasi reform ve AB, medya, cinsiyet, bölgesel eşitsizlikler ve sivil toplum.

Siyasi reform alanında Soros Vakfı, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV) "kurumsal kalkınmasını" desteklemiş ve TESEV de Türkiye'nin AB'ye katılımını içeren konulara odaklanmış. Medya alanında ise "kamuya açık radyo ve on-line medya gözlemci kuruluşları gibi alternatif medya projeleri güçlendirmek için" faaliyet başlatılmış.

Ayrıca "ihmal edilen kadın gruplarının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddeti azaltmak amacıyla pratik önlemler geliştirmek için" de çalışmalar yapılmış.
Soros Vakfı'nın Türkiye temsilciliği niteliğindeki ve direktörlüğünü Hakan ALTINAY'ın yaptığı Açık Toplum Enstitüsü'nün yönetimi de şu isimlerden oluşuyor:

- Can PEKER (Türk Henkel Genel Müdürü, TESEV Başkanı, TUSIAD Haysiyet Divanı Üyesi)
- Nebahat Akkoç (Diyarbakır'da kurulu Kadın Araştırmaları Merkezi Vakfı yöneticisi)
- Şahin Alpay (Gazeteci-yazar)
- Murat Belge (Birikim dergisi kurucusu, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi, RADİKAL gazetesi yazarı)
- Üstün Ergüder ( Eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)
- Osman Kavala (Kavala Grubu'nun sahibi)
- Ömer Madna (Açık Radyo'nun kurucusu,Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi)
- Nadire Mater (Gazeteci)
- Oğuz Özerden (Bilgi üniversitesi kurucusu)

YUGOSLAVYA'DA AYAKLANMA

Gazeteci-yazar Atilla İlhan, "Sivil Küreselleştirme" başlıklı ve 10 Ocak 2001 tarihli yazısında Yugoslavya'da düzenlenen ayaklanmayı ve bu ayaklanmanın yöntemleri ile para kaynaklarını söyle açıklamaktadır:

"Sırbistan'da 'hayati' seçimler yaklaşırken 'bağımsız' (siz 'Amerikancı' anlayabilirsiniz) televizyonların baş kaygısı; önceki seçimlerde, sandıktan uzak duran kırsal seçmenleri; nasıl edip de oy vermeye razı edebilecekleri imiş! Eğer seçime katılırlarsa, 24 Eylül 'de sonuç değişecek! Çare kolay: Batı'dan gizlice aktarılan dolarlarla, -bu kanallar ki aşağı yukarı Sırbistan'da otuz kadarmış- her şeyi bırakıp; önce Meksika'dan ya da başka bir ülkeden 'pembe diziler'i satın alıyorlar; sonra, 'kırsal' ekranlara sokuyorlar; arkasından da, 'oy verme hakkını' savunan belgeseller gösterip sonuçları etkiliyorlar. Soros Vakfı'nın (Fondation Soros), Yugoslav media'larına yardımlarını örgütleyen Gordanna Yankoviç, konuyla ilgili olarak ne demiş biliyor musunuz; aynen şunları: "-bu yardımlar olmasaydı sonuçlar farklı olurdu!"

Bu da, 'Küreselleşmenin bir türü, ama şehirlerarası uygulaması, daha ilginç görünüyor: 'Muhalefet'in elindeki bazı şehir belediyeleri de, BM'nin ambargo koyması yüzünden sıkıntıdalar mı; Miloşeviç'e karşı oy verirse, ne avantajlar sağlamış olacağını ahaliye anlatabilmek için; Avrupa Komisyonu, 1999 sonbaharında, bunlardan yedisine 20.000 ton fuel-oil tahsis ediyor; operasyonun adı ilginç, "Energy for Democrasi - Demokrasi İçin Enerji". Almanlarla Norveçliler, daha da uyanık, onların operasyonları farklı: "Asphalt for Democracy - Demokrasi için Asfalt". Yani düzinelerce kamyon, NATO bombardımanlarında yıkılmış köprüleri ve yolları onarabilsinler diye, 'muhalif belediyelere, zift ve katran taşıyor. Şu anda İçişleri Bakanı olan Zoran Zivkoviç, bu konuda ne demiş, bakar mısınız: "-...bu operasyonlar, 'muhalefet'in ve Kostunica'nın aldığı oyları yüzde 20 arttırdı; zaten 5 Ekim'de Parlamentonun işgali sırasında, Belgrad'a yığılan kalabalık, Avrupa'nın destek verdiği şehirlerin belediyelerinden gönderilmişti; bana inanınız."

'Cunta' ve 'darbe' değil, belediyelere, 'sivil toplum kuruluşlarına, partilere ve medialar'a 'yardım'; Yeni Dünya Düzeni'nin 'küreselleştirme' de tercih ettiği yeni yöntem bu!

Şimdi isterseniz Vinvent Jauvert'in, rakamlara dayalı şaşırtıcı röportajına devam edebiliriz.

"vakıflar' ne işe yarıyor?"

"...İngilizlere gelince, Tony Blair'in 1999'da 30 milyon franklık bir vaadi vardı; masanın üstüne önce onu koydular; bu meblağın büyük bir kısmı, üç İngiliz siyasi partisinin ortaklaşa yönettiği Foundation Westminister adındaki acayip devlet vakfı tarafından dağıtıldı. Almanlar da seçimlerden önceki son üç ay içinde 70 milyon frank ödediler; hangi kanallardan mı, onlar da siyasi partilerin, SPD ve CDU'nun güçlü vakıfları Stiftungen'lerin aracılığıyla! Sırbistan'da halkın çok iyi tanıdığı İskandinav ülkeleri de yardımdan geri kalmamışlardı, özellikle Norveç'in 20 milyon frank dolayında bir ödeme yaptığı biliniyor..."

"... Yugoslavya'da ki 'galeyan'ın belli başlı donatıcıları arasında kimler bulunmuyor ki? Sözgelişi ünlü milyarder George Soros'un vakfı da bulunuyordu; Belgrad'taki temsilcisi Sonia Licht 'in söylediğine bakılırsa, bu yıl Sırbistan'a 40 milyon frank sarf etmiş. Herkesin hantallığında ve aşırı bürokratlığında sözbirliği ettiği Avrupa Komisyonu bile, aşağı yukarı 20 milyon franklık bir bağış yapmış. Peki ya Fransa ?.. Fransa'nın 'yardımı' hayli 'marginal' , hatta bazılarına göre 'gülünç' . 1999 Kasımında Dışişleri Bakanlığından Sırp 'sivil toplum kuruluşlarına, 3 milyon frank çıkarılmış; çeşitli Fransız şehirlerinden de, 'muhalif Sırp şehirleri için, bir o kadar -ama bu gerçekleşememiş bile! Nihayet seçim arifesinde Başbakanlık örtülü ödeneğinden, OTPOR ve G117 Uzman Grupları'na yardım olsun diye, 3 milyon frank tutarında bir ödenek ki, danışman Hubert Redrin'e göre, bu onların bir 'Beyaz Kitap' yayımlayabilmelerine olanak sağlamış".

"...yani yüzlerce milyon, ama aslında kime? Önce medyalara!"

Beta Ajansının patronu Radomir Dikliç diyor ki: "-...bu yıl kağıt karaborsaya intikal etmişti, açık pazardan kağıt alabilmek imkansız; karaborsaya, kağıt kaçakçılarına başvurmak zorundayız; alışveriş peşin, üstelik Alman Markı olarak ödeniyor..." Durum bu yüzden, geçen Mayıs'ta ümitsiz; çünkü gündelik ve haftalık 'bağımsız' ve 'muhalif, dergi ve gazeteler basılamıyor. 0 sırada Radomir Dikliç öğreniyor ki, Poncova 'da iki yüz ton kağıtla yüklü bir gemi, boşaltılmayı beklemektedir; kağıt aslında 'resmi medyanın kağıdı, ama gemiyi Miloşeviç'in bir yakını tutmuş, patron o; Dikliç onunla temas kurup ona, 'yabancı bir hesaba, üstelik yüzde 30/40 daha pahalı, dövizle ödemeyi' öneriyor. Toptancı, önce tereddütten sonra kabul ediyor, ama bir şartı var; kağıtların tesliminden önce ödeme güvencesi sağlansın mı.."

Galeyan 'sivil mi, değil mi?'

"...kim mi ödedi? Hollanda'dan bir 'sivil toplum örgütü' Ross Now'un başkanı Paul Stall; eğer o olmasaydı, o iki yüz ton kağıdı sağlamasaydı; ya da onların benzeri diğer yüzlerce kişi olmasaydı, seçimler esnasında Yugoslavya 'da 'bağımsız' gazeteler çıkamayacaktı. Bir başkası, Doğu Avrupa medyaları'nın en iyi uzmanlarından birisi olan Benedicte Berner ne demiştir: '...radyo ve televizyonlar için de durum bu kadar vahimdi!' Örnekler arasından bir örnek: 'bağımsız' radyolardan B92'nin yayın hakkı, Belgrad 'da elinden alınmıştı; ne var ki teknik bir ustalık sayesinde, aynı radyo, hemen hemen ülkenin her tarafından dinlenebiliyordu. Nasıl mı? Internet ve BBC'nin bir uydusu sayesinde; B92 habercilerinin röportajları, düzinelerce 'hür radyo'dan yayımlanıyordu: Batı, montaj masalarının, vericilerin, gidiş geliş yol masraflarının ve röportajcıların masraflarını 'cebinden' ödemişti..."

"...seçim kampanyası yaklaştıkça, B92'nin sahibi Veron Matiç, 'rejim'in, bu 'bağımsız' radyoları kapatacağından korkmaya başlamıştı. 'Sansür'den kurtulmanın çaresi, komşu ülkelerden yayına geçmek; oralardan, sınır çevresine ulaşabilmekti. Romanya ile, Bosna Sırp Cumhuriyeti ile anlaşmalar yapıldı; oralara, Amerikalı ve Sırp uzmanlar, her türlü yayın bozma tekniğine dayanıklı büyük verici antenler yerleştirdiler. Veran Matiç, gerçeği saklamıyor, diyor ki: '-...masrafları, Amerikan Ajansı AID ödedi!" (Le Nouvel Observateur, 7 Aralık 2000)

Ne buyrulur? 'Galeyan' 'sivil' mi, değil mi?

GÜRCİSTAN'DA AYAKLANMA

Gürcistan'ın devrik Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze, İsrail'de yayınlanan Yediot Ahronot gazetesine yaptığı açıklamalarda "seçimlerde yolsuzluk yapıldığı" iddiasıyla muhaliflerin sokağa dökülmesinden ve istifasına yol açan sivil darbeden Soros Açık Toplum Fonu'nu sorumlu tuttu. Şevardnadze, Yediot Ahronot gazetesine yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
"Ayaklanmayı destekleyen herhangi bir ülke olduğunu söyleyemem. Ancak, Soros Açık Toplum Fonu ayaklanmayı finanse etmiştir. Gürcistan'da Soros Açık Toplum Fonu'nun amaç ve ilkeleri, Yugoslavya'da 2000 yılında Devlet Başkanı Slobodan Mılosevıç'ın devrilmesine yol açan ayaklanmaya benzer bir duruma yol açtı. Uluslararası örgütlerin bir ülkenin içişlerine bu denli küstahça ve geniş kapsamlı şekilde karışması karşısında sarsıldım. Soros Açık Toplum Fonu'nun Gürcistan'daki ayaklanmaya ne kadar destek sağladığı konusunda net bir şey söyleyemem. Ama, bir büyükelçi bana 2.5 ile 3 milyon dolardan bahsetti."

SOROS VAKFI VE KKTC

Yugoslavya'da "seçimlere hile karıştırıldığı" gerekçesiyle Devlet Başkanı Slobodan Mıloseviç'e karşı düzenlenen ayaklanmayı Soros Vakfı'nın desteklediği bilinmesine rağmen, 2001 yılına kadar Soros Vakfı'nın KKTC'deki bağlantıları ve faaliyetleri pek bilinmiyordu. Soros Vakfı ilk kez 2001 yılında KKTC'de gündeme geldi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası'nın (KTÖS) belirlediği bazı öğretmenler 2001 yılmın ilk aylarında "eğitim çalışmalarına" katılmak üzere gizlice Yunanistan'a gitmeye başladılar. 2001 yılının Ağustos ayında ise Gazimagosa'daki Gazi İlkokulu'ndan bazı öğretmenler ile öğrencilerin Yunanistan'a gitmeleri gündeme geldi. KTÖS, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'na bilgi vermeden ve gizlice Gazi İlkokulu'ndaki bazı öğretmenlerle, 17 ilk okul öğrencisini Yunanistan'da düzenlenecek olan "Çocuklar İçin Barış Olimpiyatlarına" götürme faaliyetlerini başlattı. Yapılan gizli toplantılarda, Atina'ya götürülecek olan Türk çocuklarının Türk Bayrağı altında değil, "Kıbrıs Rum Bayrağı" altında yarışmalara katılması kararlaştırıldı. Atatürk'ün çocuklarına armağan ettiği ve BM tarafından da kabul görerek tüm dünya çocuklarının Türkiye'de bir araya gelerek kutladığı 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na Yunanistan tarafından alternatif olarak gündeme getirilen "Çocuklar İçin Barış Olimpiyatları"na KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gizli olarak KTÖS'ün organizesi ile bazı öğretmenler ile 17 ilkokul öğrencisinin katılacağı haberleri basına yansıyınca, Ulusal Halk Hareketi bu olayın üzerine gitti. Ulusal Halk Hareketi, 29 Temmuz ve 30 Temmuz 2001 tarihlerinde yayınladığı basın bildirileriyle, bu olayı gündeme getirdi ve bu olayın organizatörlerinin kimler olduğunu ve Atina'ya gidecek olan öğretmenler ile öğrencilerin harcamalarının kimler tarafından karşılanacağını ve para kaynaklarını sorguladı. UHH'nın basın bildirilerinden sonra olayın Kıbrıs Türk basınında geniş şekilde yer alması üzerine oldukça zorda kalan KTÖS yönetimi açıklama yapmak zorunda kaldı. 30 Temmuz 2001 tarihinde bir basın toplantısı düzenleyen KTÖS Genel Sekreteri Varol Öztuğ aynen şu açıklamayı yaptı: "Bu etkinliğin sponsorluğunu SOROS Vakfı üstlenmiştir."

SOROS VAKFI VE AB: DENKTAŞ'I YIPRATIN

KTÖS Genel Sekreteri Varol Öztuğ'un 30 Temmuz 2001 tarihinde yapmış olduğu açıklamayla SOROS Vakfı KKTC'de ilk kez kamuoyunun bilgisine gelirken, SOROS Vakfı'nın Türkiye temsilciliğini üstlenen Açık Toplum Enstitüsü yöneticilerinin dönemin Türkiye'deki AB temsilcisi Karen Fogg ile işbirliği halinde KKTC ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş karşıtı bir kampanya başlattıkları daha bilinmiyordu. 2001 yılının başlarında başlatılan bu kampanya Karen Fogg'un e-maillerinin basına yansıması sonucu ortaya çıkacak ve bu kampanyayı Soros Vakfı'nın Türkiye temsilciliği ile Karen Fogg'un birlikte yürüttükleri gözler önüne serilecekti.

AÇIK TOPLUM ENSTİTÜSÜ YÖNETİCİLERİNDEN
ŞAHİN ALPAY VE DİĞERLERİ

Soros Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye temsilciliğini yürüten Açık Toplum Enstitüsü'nün yöneticilerinin çalışma ve faaliyetleri bilinirken, bu yöneticiler arasında yer alan gazeteci Şahin ALPAY, KKTC'ye ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a karşı yıkıcı faaliyetlerde bulunan ve bu faaliyetleri organize edip destekleyen AB yöneticilerinden Karen Fogg ile çok yakın ilişkiler içerisinde olup, KKTC'de Cumhurbaşkanı Denktaş karşıtı basını ve gazetecileri yönlendiren kişidir.

AB yöneticilerinden Karen Fogg, gazeteci Şahin Alpay'a gönderdiği 26 Şubat 2001 tarihli yazısında Cumhurbaşkanı Denktaş'ın yıpratılması talimatını verirken, "Denktaş'ın Kıbrıs Türkleri'ni değil, Türkiye ve askeri temsil ettiği" ve "Kıbrıs'ta çözümü engelleyen Denktaş'tır" söylemlerinin kullanılmasını emrediyordu:

Kimden : Karen Fogg
Kime : Şahin Alpay
Konu : Indymedia sitesindeki haberler

"Sevgili Şahin, bana göre bundan sonra izlenecek yol, TC'de (Kuzey Kıbrıs'ta) kendi istekleri ve güvenlik sorunları olduğunu söyleyen seslerin daha net çıkmasını sağlamak, Kıbrıs Türklerinin sesi olan Denktaş'ın itibarını azaltmak ve onun Ankara'daki hiyerarşi ile askeri temsil ettiğini hem Türkiye kamuoyuna hem de AB'ne göstermektir.

Karen Fogg'un bu e-mailinin yanı sıra, diğer e-maillerinde de Yeni Düzen Gazetesi yazarı Sevgül Uludağ ve ORTAM Gazetesi yazarı Hasan Kahvecioğlu ile KIBRIS Gazetesi yazarı Hasan Hastürer'in isimleri sıkça geçmekte ve Karen Fogg, Denktaş karşıtı bu gazetecilere sahip çıkılması talimatını vermektedir. Karen Fogg'un bu talimatlarından sonra ise gerek KKTC ve gerekse Türkiye 'deki bazı gazetelerde Denktaş karşıtı bir kampanyanın başlatıldığı bilinmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken konu ise Soros Vakfı'nın Türkiye temsilciliği ile yakın ilişkiler içerisinde bulunan Sevgül Uludağ'ın "ABD bizi eğitti, biz de 3000 kişiyi eğittik" açıklamasını yapmış olmasıdır.

ANNAN PLANI VE CAN PAKER:

Rum-Yunan ikilisinin de büyük katkılarıyla hazırlandığı bilinen Annan Planı'nın sunulmasından sonra, bu planın kabul edilebilmesi için KKTC'de harekete geçen siyasal partiler ile diğer örgütler, Soros Vakfı ile Soros Vakfı'nın Türkiye temsilcisi olan Açık Toplum Enstitüsüyle çok yakın ilişkiler içerisindedirler. Özellikle, Ali Erel başkanlığındaki Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Soros Vakfı yöneticilerinin yönetiminde bulunan TUSİAD ile birlikte Annan Planı savunuculuğunu üstlenmiştir. Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile TÜSİAD arasındaki ilişki ve müşterek çalışmaları organize eden kişi Soros Vakfı'nın Türkiye temsilcisi olan Can Paker'dir. Can Paker, TESEV Başkanı olup, TUSİAD Haysiyet Divanı üyesidir.


TESEV Başkanı ve Soros Vakfı'nın Türkiye temsilcisi olan Can Paker, 4 Aralık 2003 tarihinde İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında "Annan Planı'nın daha iyi anlaşılması" için Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (PRIO) tarafından hazırlanan "Kıbrıs İçin Annan Planı: Vatandaşın El Kitabı" adlı çalışmayı tanıtmak üzere Türkiye medyasının üst düzey temsilcilerinin katılımıyla yemekli bir toplantı düzenledi. İlter Türkmen ile Yalım Erez de bu toplantıda hazır bulundu ve yapılan konuşmalarda Annan planına övgüler düzüldü.

YEŞİL ZEHİR:

Ulusal güçler tarafından "Yeşil Zehir" olarak tanımlanan "Kıbrıs İçin Annan Planı: Vatandaşın El Kitabı" adlı kitapçık, KKTC'de ilk kez gündeme 27 Ekim 2003 tarihinde geldi. PRIO'nun hazırladığı "Cyprus Decides" adlı projenin ilk safhası olarak bu kitapçık 20 bin adet olmak üzere basıldı ve KKTC'de geniş şekilde dağıtımı yapıldı. Söz konusu kitapçığın hazırlayıcıları ise iki Türk ve iki Rum'dur. Bunlar Ayla Güzel, Mete Hatay, Yula Taki ve Aleksis Aleksiu'dur ve hizmetlerinin karşılığı olarak 2750'şer Sterlin almışlardır. Seçimler öncesinde, söz konusu kitapçığın hazırlanması, KKTC'de dağıtılması ve Türkiye kamuoyuna tanıtılması için yürütülen faaliyetler ve Soros Vakfı'nın bu faaliyetlerin başını çekmesi oldukça düşündürücü olmuştur.

DEĞERLENDİRME

Annan Planı'nın kabul edilebilmesi için yürütülen çalışmaların yanı sıra, 14 Aralık seçimlerine yönelik olarak dış güçlerin müdahalesi daha da yoğun geçmiştir. Seçimlere yönelik dış müdahalenin yoğunlaştığı ve "seçimlere hile karıştırılacak" ve "AB, seçimleri muhalefet kazanırsa tanıyacak" söylemlerinin gündeme geldiği bugünlerde, "seçimlere hile karıştırıldı" diyerek Yugoslavya ile Gürcistan'da ayaklanmalar düzenleyen ve bunları finanse eden Soros Vakfı'nın KKTC'de de devreye girmesi oldukça dikkat çekicidir. Soros Vakfı'nın Yugoslavya ile Gürcistan'daki çalışma yöntemleri ile KKTC'deki çalışma yöntemleri birbirine çok benzemektedir.
KAYNAK:MÜDAFAA-İ HUKUK



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


MİLLETİ ONLAR VE BİZ DİYE AYIRAN KİMMİŞ?

"İKTİDAR OLARAK BİR AN ÖNCE 301. MADDEYİ ÇIKARMAYI HEDEFLEMİŞ DURUMDAYIZ"

KAMER GENÇ: "SUUDİ KRAL İNEĞİYLE GELDİ"!
»  ERDOĞAN'IN ERBAKAN'DAN FARKI NE?
»  MECLİS'TE EŞLİ DAVET DÖNEMİ
»  DTP'DEN 301 TEKLİFİNE VETO
»  VATANDAŞ, PİRİNÇ ALMAK İÇİN KUYRUĞA GİRDİ
»  ROJ TV DAVASINDA KARAR AÇIKLANDI
»  İSTANBUL'LU AKARYAKITA DAHA FAZLA ÖDEYECEK
»  BAYKAL:"KENNEDY'İDE BEN ÖLDÜRDÜM"
»  "PARTİMİN KAPATILACAĞINA İNANMIYORUM"
»  "301, MECLİSİN BİLECEĞİ BİR İŞ"
»  BAYKAL:" EKONOMİ CAN ÇEKİŞİYOR"
»  ALTINTOP'LARI ÇARPAN KADIN
»  DTP'Lİ 53 BAŞKANA HAPİS CEZASI
»  DTP'DEN 301 TEKLİFİNE DESTEK YOK
»  "ERGENEKON'UN SONU ŞEMDİNLİ GİBİ OLUR"
»  "YENİ PARTİ KURMAYACAĞIZ, REFERANDUM PLANIMIZ DA YOK"
»  MHP'NİN 301 AFİŞLERİ AKP'Lİ BELEDİYELERE TAKILDI
»  BAHÇELİ'DEN 301 RESTİ
»  UGANDA'DA KİLİTLİ OKUL FACİASI, 21 KİŞİ ÖLDÜ
»  "VURGUNCULAR, MUTFAĞI YANGIN YERİNE ÇEVİRDİ"
»  DEMİREL'E, 'MORRİSON SÜLEYMAN' PROTESTOSU
»  İŞSİZLİK, OCAK 2008'DE 11.3 OLDU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.