Erdoğan ve Putin’in birebir ve heyetlerle beraber yaptığı görüşmeler sona erdi.
Türkiye ve Rusya’nın, İdlib’deki geleceğini yakından ilgilendiren toplantılar yaklaşık 5 saat 40 dakika sürdü.
Erdoğan ve Putin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Putin: Bugün bu yıl içerisinde 3. görüşmemizi gerçekleştirdik. Aramızdaki temasımız hem ikili işbirliğine çözüm bulmaya hem de uluslararası yaklaşımları belirlemeye imkan sağlıyor.
* İdlib’deki gergin durumu ele aldık. Yılbaşından itibaren orada faaliyet gösteren terör unsurları aktivitelerini arttırmışlardır. Hem Suriye’yi hem de yerleşim yerlerini ateş altında tutmaktadırlar. 1 Mart’ta bir saldırı girişimi daha yaşandı. Yılbaşından itibaren saldırı sayısı 15 olarak kaydedildi ve her seferinde biz Türk meslektaşlarımıza bilgi vermekten kaçınmadık. Fiilen militanlar çatışmayı tetiklediler. Türk askerleri arasında da kayıplar var ve bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziyelerimizi ilettik.
* Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara ve ikili ilişkilerin seviyesine dayanarak, ortak noktalar bulmayı, uzlaşmayı başarıyorduk. Bugün de öyle oldu.
* Bugün ülkelerimizin Astana formatı çerçevesindeki anlaşmayı devam ettirme niyetinde olduğunu teyit ettirmek istiyoruz. Bugünkü görüşmemizde birkaç kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib’deki krizle ilgili detaylı görüşmeler yaptılar.
* Suriye’nin egemenliğinin korunmasından yanayız, terör örgütleriyle mücadelemizi azaltmayacağız. Görüşmede ortak bir belge hazırladık. Dışişleri bakanları bu belgeleri ilan edecekler. Sayın Erdoğan ile yapılan görüşmelerin sonucu olarak bu belgeyi hazırlamış olduk. Bu belge, İdlib bölgesinde çatışmaların durdurulmasına yardımcı olacak ve sivillerin azaplarına son verecek, insani yardım konusunda ilerleyebilmemize yardımcı olacak.
Erdoğan: Öncelikle Sayın Putin’e nazik daveti için teşekkür ederim. Bölgelerimizde kritik gelişmelerin cereyan ettiği dönemde Putin’le bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum.
* Bugün Suriye’deki durumu ve İdlib’deki son gelişmeleri ele aldık. Putin’in de söylediği gibi 6 saat süren çalışmalar yaptık. Samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz tüm konuları müzakere ettik. Türk-Rus ilişkilerinin kökleri vardır, iki halkın karşılıklı etkileşiminin tarihidir bu.
* Diplomatik ilişkilerimizin 100’üncü yılı nedeniyle Sayın Putin’i ülkemize bekliyoruz. Malum 2018’de Soçi’de vardığımız mutabakatta İdlib’de resmi istikarı sağlamıştı. İdlib gerginliği azaltma bölgesi sağlanacak ve statükonun sağlaması konusunda gerekli tüm tedbirleri alacaktır.
* Rejimin geçen Mayıs ayında yoğunlaşan ve sivilleri hedef alan saldırıları süreci bozmuştur. Bunların sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist ilan edilip, havadan ve karadan bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Rejimin zulmünden kaçan ve sayıları 1,5 milyonu bulan bölge halkı bizim sınırlarımıza yığılmıştır.
* Türkiye bu tehditler karşısında eli kolu bağlı kalacak değildir. Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil, ateşkesi kontrol etmeyle de hükümlüdür. Bir süre önce istikrarı sağlamak üzere, İdlib’e asker gönderdik. Ateşkese riayet etmeyen rejime ve diğer tehdirlere karşı askerlerimizi bölgeye gönderdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırganlığı nedeniyle İdlib’de yeni bir statükonun oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugün burada meseleyi enine boyuna konuştuk, değerlendirdik.
* Saat 00:01’den itibaren İdlib’de ateşkes ilan edilmiş olacak.
* Siyasi süreç ve Fırat’ın doğusu gibi boyutları da bulunan çalışma ilişkisini sürdürmeyi arzu ediyoruz. Bu hususta bizimle işbirliğe olduğuna inandığımız Rusya’nın, rejimin yaptıklarına göz yummayacağına inanıyoruz.
* Öncelikle en kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız adımları süratle atacağız. Bu gece yarısı ateşkes yürürlüğe girecektir. Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için süreç yürütülecektir.
* Amacımız insani krizin daha da kötüye gitmesini önlemektir. Bölgeye yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Türkiye bu süreçte rejimin saldırılarına cevap verme hakkını saklı tutacaktır.
* Bu süreç içerisinde Putin’le irtibat halinde olacağız. Suriye krizine, bu ülkeinin toprak bütünlüğüne bir çözüm bulunana kadar Türkiye bölgedeki inisiyatifini sürdürmeye kararlıdır. Bugünkü toplantımızın Suriye’deki itilafa kalıcı çözüm bulunmasına katkı vermesini temenni ediyorum.
RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV:
Aynı zamanda BM Konseyi tarafından kabul edilmiş bir durumdur. Askeri değil politik bir şekilde sona ereceğini düşünmekteyiz. İnsani durumun kötüleşmesini engellemek ve aynı şekil de onların Suriye'ye dönmesi lazım. 6 Mart gece yarısı itibariyle ateşkesin sağlanması ve savunma bakanlıkları arasında koridorun 7 gün içinde sağlanması. İlaveten bir protokol gerçekleştirilecek. İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesi, sivillerin korunması, ihtiyaç sahipleri Suriye'lerin korunması, geri dönüşlerin kolaylaştırılmasında mutabık kalınmıştır.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU:
İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
Türk ve Rus devriyeleri, 15 Martta M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in batısı) Ain Al Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır
M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek. 7 gün içinde esasları kararlaştırılacak