Taraf Gazetesi'nde bugün Mehmet Baransu imzası ile yeralan haber şöyle:

"Futbolda şike soruşturması kapsamında tutuklanıp Metris Cezaevi’ne konan Fenerbahçe Yönetici Şekip Mosturoğlu, cezaevinde iki kez intihar girişiminde bulundu. Mosturoğlu, ilk intihar girişimini yaklaşık iki ay önce gerçekleştirdi. Cezaevinde kendisine yapılan “baskılar” ve cezaevi koşullarından bunaldığı söylenen Mosturoğlu, ilaç içerek intihara teşebbüs ediyor. Cezaevinde ilk müdahalesi yapılan Mosturoğlu, apar topar gizlice Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülüyor. Kendisine ikinci müdahale de burada yapılıyor. Ardından da aynı gün tekrar cezaevi getiriliyor. Cezaevi yönetimi ve savcılık bu olayın ardından kendisini “gözetim” altına alıyor.

Bu bilgiyi aylar önce Metris Cezaevi’ni ziyaret eden şike soruşturması avukatlarından birinden öğrendim. Ardından da bu iddiayı doğrulatmak için, bir dizi görüşme yaptım. Mosturoğlu’na yakın iki avukat ve spor kamuoyunun yakından tanıdığı bazı isimler, intihar girişimini doğruladılar. Görüştüğüm isimler haberi doğruladıktan sonra benden bir ricada bulundular. Mosturoğlu’nun intihar girişiminden ailesinin ve yakınlarının haberi olmadığı için, bu konuyu yazmamamı istediler. Bu isteğe saygı gösterip, aylar önce bildiğim ve de doğrulattığım bu intihar girişimini yazmadım.

Geçen hafta Metris Cezaevi’nde şike soruşturması kapsamında müvekkilini ziyaret eden bir avukat arkadaştan, Mosturoğlu’nun yine ilaç içerek, ikinci kez ihtihar girişiminde bulunduğu bilgisini aldım. Önceki gün de bu bilgiyi ilk haber kaynaklarımdan birinden doğrulattım. Üstelik bu girişimden Mosturoğlu ailesinin de haberi olmuş.

Haber kaynağımdan ikinci girişimin tarihini öğrenmek istememe rağmen, konuyla ilgili bilgi vermekten özellikle kaçındı. Mosturoğlu’yla ilgili “gözetimin” artırıldığını belirtmekle yetindi. “Aile konudan haberdar olmuş. Artık yazabilir miyim?” soruma da olumlu yanıt verdi.

Hatırlanacağı gibi Şekip Mosturoğlu’nun, Eskişehirspor- Trabzonspor maçı ile ilgili savcılıkta bazı itiraflarda bulunduğu da soruşturmanın ilk günlerinde iddia edilmişti. Mosturoğlu’nun savcılıkta, “O maça teşvik primi gönderildiğini duydum. 1.5 gibi bir rakam. Ama dolar mı, TL’mi bilmiyorum” dediği, Aziz Yıldırım’ın da bu ifadeye çok kızdığı hatta aynı koğuşta kalmak istemediği de o günlerde konuşulmuştu.