Bidirici'nin Yazısı şöyle:
"Şamil Tayyar gazeteci iken siyasete geçmiş, AKP’den üç dönem milletvekili olmuş ve parti yönetiminde de görev almış bir isim. Bir süredir de TGRT Haber’de gazeteciler Fatih Atik, Cem Küçük, Tuna Öztunç ve Nazif Okumuş ile birlikte “Medya Kritik” programına katılıyor, yorumculuk yapıyor.
Ancak programda “Gazeteci-yazar” olarak sunulan Şamil Tayyar’ın yorumları, “AKP’li” ya da “Eski AKP Milletvekili” olarak haber yapılıyor. Son olarak Kartalkaya’da yanan otelin belediyenin yetki alanında olmadığı sözleri de muhalif medyada “AKP'li Şamil Tayyar: Grand Kartal Otel belediyenin yetki alanında değil” benzeri başlıklarla yayımlandı.
Sadece muhalif medya da değil, Şamil Tayyar’ın yorumları TGRT Haber’in web sayfasında ve hatta bu grubun gazetesi Türkiye’de de “Gazeteci yazar” değil, “AK Partili” ya da “Eski AK Partili milletvekili” diye aktarılıyor.
TV100’de katıldığı Talat Atilla’nın programında da Şamil Tayyar için ekranda “gazeteci-yazar” yazıldı ama konuşurken “Eski milletvekili sıfatı ile değerlendirmeler yaptığı”ndan söz etti. Nitekim programdaki sözleri “Eski AKP milletvekili” olarak haberleştirildi.
Ekranda “Gazeteci-yazar”, haberlerde “eski milletvekili” kimliğine bürünen Şamil Tayyar, sosyal medyadaki profilinde kendisini “gazeteci, yazar, siyasetçi” olarak tanıtıyor. Zaten paylaşımları ve konuşmalarında zaman zaman “AKP’li kimliği”ni kendisi de vurguluyor.
Bu durumda ister istemez, hangisi doğru sorusu ortaya çıkıyor? Şamil Tayyar, gazeteci-yazar mı, siyasetçi mi? Yoksa hem gazeteci hem de siyasetçi mi?
Şamil Tayyar ile ilgili bu gördüklerimiz, -daha önce başka isimlerde de gördüğümüz gibi- gazetecilikten siyasetçilik tarafına geçtikten sonra gazeteciliğe dönmenin öyle pek de kolay olmadığını gösteriyor. Olmaz demiyorum ama çok zor olduğu, örneklerle sabit…
Bir kişinin hem gazeteci hem siyasetçi olması doğru değil. Gazetecilik ile siyaset, çıkar çatışması yaratan iki farklı disiplin. Siyasetçi, ister istemez olaylara, olgulara partisinin gözlüğüyle bakar, parti çıkarını kamu yararının önüne geçirir, nesnel davranamaz.
Şamil Tayyar’ın da kendisini hem gazeteci-yazar, hem de siyasetçi olarak tanımlaması yanlış. Gazeteci-yazarlığı geride kalmış, siyasi kimliği ağır basıyor artık. O yüzden de ekranlarda “Gazeteci-yazar” olarak tanıtmak yanlış. Siyasetçi kimliğini yok saymak olur ki, çok yanıltıcı… "